Efendim, bildiğiniz gibi 31 Mart seçimleri özellikle İstanbul’la ilgili büyük tartışmaları beraberinde getirdi. İstanbul seçimini 29 bin oy farkıyla Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı açıklandı…
Fark bu kadar az olunca ve beklenmeyen bir sonuç ortaya çıkınca doğal olarak AK Parti, seçim sonuçlarına itiraz etti. Sonra yapılan itirazlar sonucunda %6 gibi bir sandıkta oylar yeniden sayıldı, oylar sayıldıkça CHP’nin oyları sürekli düşerken AK Parti’nin oyları sürekli arttı. En son aradaki fark 13 bine kadar indi. Dikkat edin yeniden sayılan sandık oranı sadece %6… Tamamı sayılsa çıkacak manzarayı siz düşünün…
Tabii seçimi kurcaladıkça farklı sorunlarla, organize hilelerle, profesyonel hırsızlıkla karşılaşıldı. Yasa, yönetmelik dinlenilmeden sandık görevlileri atandığı, sandıklardaki oyların tutanaklara geçerken her ne hikmetse hep AK Parti aleyhine, CHP lehine olacak şekilde yanlış işlendiği anlaşıldı.
YSK da baktı ki bu seçim, seçim olmaktan çıkmış; ortada ne seçmen iradesi kalmış ne vatandaşın tercihi… Mecburen İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal etti.
Tabii durum böyle olunca da CHP ve onun destekleyicisi durumundaki tüm kesimler kopardı yaygarayı…
Ancak sosyal medyada organize olma hızlarına, yaptıkları algı operasyonlarına bakılırsa zaten çoktan hazırlarmış bu karara ve nasıl davranacaklarını çoktan planlamışlar.
Şimdi mağdur edebiyatını çok güzel yapıp mazlum rolünü çok güzel oynuyorlar. Hırsızı mağdur ve mazlum, hırsıza dur diyeni hak gaspçısı zalim ilan etti/rdi/ler bile…
Özellikle 17-25 Aralık FETÖ darbe kalkışmasından sonra 2014’te FETÖ’cülerin kullandığı #HerŞeyÇokGüzelOlacak sloganını kullanarak algı operasyonuna hız verdiler. Yine Ekrem İmamoğlu’nun 15 Temmuz melun darbe girişiminin “Yurtta sulh, cihanda sulh” parolasını İstanbul Maltepe mitinginde özellikle kullandığını da buraya not düşelim…
Şimdi gelelim AK Parti tarafına…
Efendim, ortada hırsızlık olabilir, hukuksuzluk olabilir, sandıktaki oylar seçmenin iradesinden farklı yansıtılmış olabilir tutanaklara… Bunun sonucunda başkan değişmiş olabilir…
Bu kadarcık hatadan dolayı seçimin iptalini istemek de ne oluyor?
Bu kadarcık yolsuzluktan dolayı ortalığı velveleye vermek de ne demek?
Bu kadarcık haksızlıktan dolayı hak aramak da nereden çıktı?
Siz bilmez misiniz ki Türkiye’de herkes eşittir ama bazıları daha eşittir!..
Siz bilmez misiniz ki Türkiye’de birileri için bazı şeyler doğuştan kazanılmış haktır!..
Siz bilmez misiniz ki demokrasi denen şey, belli bir kesimin istediği olduğu sürece kutsaldır!..
Siz bilmez misiniz ki hukuka saygı denen şey, birilerinin istediği kararlar alındığı sürece geçerlidir!..
1946 seçimlerinde “açık oy, gizli tasnif” gibi demokrasi tarihimize altın harflerle yazılan uygulamayı hayata geçirmiş olan bir cenahın sandık sonuçlarına ufacık müdahalesini hukuksuzluk olarak görüp itiraz etmek de nasıl bir cüretkârlıktır?
Seçimle uzun zaman iktidara gelemeyince darbe yapıp başbakanı ve bakanları astıran bir gelenekten gelenlere seçimi, sandığı, hakkı, hukuku; hırsızlığın, hak gaspının olumsuzluğunu kabul ettirmeye çalışmak nasıl bir aymazlıktır?
Hırsızlık olabilir ama kimin yaptığına dikkat edin!..
Arsızlık olabilir ama kimin yaptığına dikkat edin!..
Haksızlık ve hukuksuzluk olabilir ama kimin yaptığına dikkat edin!..
AK Parti ve Reis’ten ricamız, lütfen ülkeyi ve milleti daha fazla germemek adına tüm iddialarınızdan ve haklarınızdan vazgeçiniz!..
Hatta bu oyunun, İstanbul seçimleri için oynanmış bir oyun olmadığını, bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimi düşünülerek planlanmış ve uygulamaya konulmuş uzun vadeli bir oyun olduğunu anlayarak ona göre davranın!..
Ülkenin ve milletin selameti için yenilenecek seçime Ak Parti’yi sokmayın ve CHP’nin seçimde adayının rahatça başkan olmasını sağlayın!..
Bu oyunun 2023 seçimlerine kadar oynanacağını, Reis’i Cumhurbaşkanlığından indirip yerine karşı cenahın adayı seçtirilmeden oyunun bitmeyeceğini anlayın!..
Her şeyi ben mi söyleyeyim? Reis de bir zahmet istifa edip Cumhurbaşkanlığı koltuğunu İmamoğlu’na veya CHP’nin işaret edeceği adaya teslim ediversin!..
Bakın o zaman nasıl da #HerŞeyÇokGüzelOlacak!..
Olmaz mı dediniz?
O zaman ekonomik krize de, uluslararası baskılara da, ülke içinde tırmandırılacak terör olaylarına da hazırlıklı olun!..