Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 zirvesi ve Güney Amerika ziyareti sonrası Ankara’daki gazetecilerle bir araya geldi. Gazetecilerin Sayın Erdoğan’a İstanbul adayını sorması üzerine Erdoğan’ın “İstanbul adayı ile ilgili biraz sabırlı olacağız. Nihai kararımızı önce tabanı yoluna koyduktan sonra adımımızı atacağız” demesi ve bunun üzerine yine tabanı anlamak ve isteklerine cevap vermek gibi büyük bir yükün Sayın Erdoğan’ın omuzlarına yüklendiğini görmekteyiz. Seçimler yaklaşmadan istedim ki toplumun sesini buradan duyurayım ve Sayın Erdoğan’ın üzerinden yük alayım.

Öncelikle seçim risklerini analiz edip bunlara çeşitli çözümler getirirsek önümüzdeki seçimlerin çok başarılı geçeceğini söyleyebilirim.

Seçim riskleri

1-) Aşırı Fiyat Artışları: Doların yükselmesiyle başlayan bu serüven çeşitli çevrelerce suistimal edilmiş olup ağır olan yükümüzü biraz daha ağırlaştırarak hem içerde hem dışarda vermiş olduğumuz mücadele de belimizi kırmaktadır. Dolar düşüyor ama fiyat artışları aynen devam etmekte.

2-) Zaten zor durumda olan dar gelirlinin daha da zora girmesi: Yukarıdaki ilk maddeyle ilintili olan bu maddede ise artan fiyat artışları sebebiyle halkın alım gücünün düşmesine sebep olmakta. Aç değiliz açıkta değiliz lakin halkın lüks tüketime alışması ve sonrasında pazar ekonomisinin pahalanması halkta kriz tellallığı oluşmasına sebep olmakta. Bu durum da muhalif çevrelerce seçim politikası yapılacak ve asparagas bilgiler de üstüne eklenerek Sayın Erdoğan yıpratılmaya çalışılacak.

3-) Asgari ücret ve EYT tartışmaları: Bu istekler de yine ilk iki maddeyle ilintili olup artan fiyat artışları sebebiyle halkın maaşlarına iyileştirme noktasında aynı muameleyi beklediğini söyleyebiliriz. Bu maddelere yapılacak iyileştirmeler tabanın yola girmesinden çok tabana daha çok taraftar çekileceğinin işaretidir.

4-) 15 Temmuz gazisinin tepkisi: Seçime kadar bazı yargı organlarının Sayın Erdoğan’ın aleyhine çalışacaklarını söylemek pekte güç olmasa gerek. Zaman Gazetesi’nin ortaklarından Fettah Tamince’nin FETÖ davasından aklanması ve serbest bırakılması 15 Temmuz Gazisi Sabri Ünal tarafından protesto edilip ve bunun üzerine Ünal’ın gazilik unvanını geri vermesi ciddi bir seçim riski olarak değerlendirilebilir. Sabri Ünal bu protestonun görünen yüzü bir de bu protestonun görünmeyen yüzü toplum var. Yargının bu gibi hassas meseleler üzerinden seçime etki etmesine izin verilmemeli.

5-) Muhafazakâr tabanın küstürülmesi: Geçtiğimiz günlerde Sayın Numan Kurtulmuş’un “Artık Erdoğan’ın gölgesinde siyaset yapmak yok” sözü belki de halkın beklediği açıklamalardan en önemlisiydi. Evet; hepimiz o’nun paltosundan çıktık lakin o paltoya asılıp Sayın Erdoğan’ı alaşağı etmeye çalışanları artık halk istemiyor. Mahallemize paraşütle inenleri artık halk istemiyor. Ekmediği yerden biçen tayfayı halk istemiyor.

Yakınlarda seçim var. Taraflar mühimmat toplamaya başladı. Kalemler ve kılıçlar çekilmeye başlandı. Tüm adaylarımız çok uyanık olmalılar ve Cumhur İttifakı’na zeval gelmemesi adına canhıraş şekilde çalışmalıdırlar.