Projenin özeti şudur; PKK Batı’ya diyor ki, “Siz bize DEVLET verin, biz de karşılığında size Kürt halkının DİNİNİ verelim. Kürt halkının elinden İSLAM’ı alıp, sizin HRİSTİYANLIĞINIZI verelim!..”

Bu kadar açık ve net…

Trump, “Rahip Bronson’u Türkiye’den almak için savaşıyoruz” derken ne demek istiyor, Bronson gerçekten kimdir, ne iş yapar hala anlayabildiğimizi zannetmiyorum. Ajan/Rahip Bronson, ABD’nin Türkiye’ye silah ambargosu koyacak, Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanımızı yaptırıma tabi tutacak, dolar saldırıları düzenletecek hatta Türkiye’ye “savaş” ilan edecek kadar neden kıymetli?

Bronson’a yöneltilen suçlamalar; Türkiye’nin toprak bütünlüğünü, varlığını ve birliğini tehdit eden “terör örgütleri PKK ve FETÖ ile işbirliği, Kürtleri Hristiyanlaştırma faaliyetleri ve ajanlık yapması…”

Şimdi burada bir mola verip sizi 2003’e götürmek istiyorum. Mart 2003’de Hollanda’da yaşayan ağabeyim İbrahim Yaşar’ı ziyarete gittim. Bu ziyaretim sırasında Amsterdam şehrinin merkezinde tarihi ve çok büyük bir kiliseyi de gezdim. Kilise de iki şey dikkatimi çekti.

Ziyaretçilerin alması için farklı dillerle yazılmış çok sayıda broşür vardı. Broşürler Hristiyanlık ve Hz. İsa hakkında kısa bilgiler içeriyordu. Bu broşürlerin çok büyük bir bölümünün Kürtçe yazılmış olduğunu gördüm. Birkaç tanesini hala saklıyorum…

İkinci dikkat çekici şey; bir duvara monte edilmiş bilgisayardı. Kulaklığı taktığınızda farklı dillerle yine Hz. İsa ve Hristiyanlığı anlatan bir ses kaydı dinliyorsunuz. Bu dillerin içinde Kürtçe de vardı…

Ajan/Rahip Bronson savaşına geri dönelim. Bronson’a yöneltilen “Kürtleri Hristiyanlaştırmak” iddiası en önemli suçlama. Müslüman, dindar Kürt halkının Zerdüştleştirilmesi, Hristiyanlaştırılması yeni bir proje değil. Müslüman Kürtlerin dini dönüşümlerini sağlamak için oluşturulan ana organizasyon Marksist PKK terör örgütüdür. Müslüman Kürt halkına dayatılan dinsizlik ideolojisi, siyasi olarak meyvelerini verince ikinci aşamaya geçildi. Siyasi olarak dönüştürülen halkın dinen dönüştürülmesi evresi…

25 yıldır Türkiye’de misyonerlik faaliyeti yürüten Bronson ve adını bilmediğimiz binlerce Hristiyan misyonerin Irak, Suriye ve Türkiye’de Müslüman Kürtlerin yaşadığı bölgelerde ne yaptıklarını şimdi daha iyi anlaşmış olmalıyız!

“Oligarşik Cumhuriyet Gerçeği” kitabında, “Kürtler Kürtlüğü terk ettikleri oranda İslamlaştılar” diyerek İslam dinine savaş açan Öcalan, Bekaa Vadisi’nde Ermeni Papazla çektirdiği fotoğrafları Batılı basın organlarında yayınlatarak Ajan/Rahip Bronson’un ağababalarına mesaj vermeyi ihmal etmiyordu. Özgür Politika Gazetesi’nde yayınlanan yazısında; “…muhaliflik ve yaklaşım tarzım Hz. İsa öyküsüne öz ve biçim olarak yakın durmaktadır” diyerek Batı’nın Kürtler üzerindeki projesini ne kadar içselleştirdiğini ve benimsediğini de ilan ediyordu…

Eski BDP Milletvekili İbrahim Binici’nin, “Kürt Kiliseleri açmak lazım” çıkışı basit bir temenni değil, yürütülen projenin önemli bir aşamasını ifade ediyordu aslında. Yine eski BDP Milletvekili Ayla Akat’ın, “Gönül isterdi ki bütün Kürtler Müslümanlığı bırakıp Hristiyan olsun” sözleri ise “Kürtlerin Hristiyanlaştırılması Projesinin” nihai hedefinin itirafıdır!

Diyarbakır’da cami yakan PKK ile Kobani’de ilk iş olarak Kilise inşa eden YPG’nin hangi projenin silahlı taşeronları olduğunu anladık mı şimdi? İslam’ın mabedini yakanlar, Hristiyanlığın mabedini inşa etmek için hayli heyecanlıydılar!

Bronson bir ajan/papaz değil; bir projenin adıdır. “Kürtlerin Hristiyanlaştırılması” projesine sahip çıkan ABD, NATO müttefiki Türkiye’ye karşı neden PKK/YPG’yi destekliyor anladık mı şimdi?

Batı, Kudüs Fatihi Selahaddin’in torunlarını Diyarbakır’ı ele geçirmek için kullanmak istiyor. Halkımızın bunu görmeyecek kadar körleştirilmesine izin veremeyiz!..