31 Mart’taki İstanbul seçimlerine sempatik ve ılımlı bir imaj ile giren CHP’nin, şimdilerde o yapmacık halinin ve sentetik makyajın bozulduğunu; yerine sanatçı-iş adamı vb. tayfanın desteği ile saldırganlığın konduğunu gördük. Kısaca CHP aslına rücu etti.

Son günlerde CHP’liler slogan üzerinden AK Parti’yi rol çalmakla itham etmektedir. FETÖ’nün “Her şey çok güzel olacak” sloganını kendine şiar edinen bu kitleye karşı AK Parti’de “Daha güzel olacak” sloganını üretmesi onlarca kendilerinden rol çalmak olarak lanse edilmeye çalışılmakta. Çalma anlayışları farklı diye düşünüyorum.

Ama tamam yine onların dilinden konuşacağım. Kim kimden rol çalıyor siz karar verin.

Dindarlığı bir hayat tarzı olarak görenleri, dini samimiyetle yaşayanları, yıllarca “din istismarcısı” olmakla itham eden Kemalist sol anlayış yenilenen İstanbul seçimlerinin Mübarek Ramazan ayına denk gelmesiyle birlikte bolca “dini görüntü” verme yarışı içine girmişlerdir. Biri istismar mı dedi? Biri ikiyüzlülük mü dedi? Hiçbir CHP’li bunu inkâr etmemeli. Zira; 37 yıldır Sultanahmet meydanında düzenlenen Diyanet kitap fuarı 19 günlük CHP yönetimindeki İstanbul’da iptal edildi. Düşünün 19 gün içindeki ilk icraat dini eserlerin sunulduğu fuarı iptal etmek oldu. Ve riyakârlıklarının en önemli göstergesi olarak CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun 2017’deki itirafını gösterebiliriz. Ne diyor Kaftancıoğlu: “CHP ideallerini gerçekleştirmek için Sağ seçmene selam çalarak sağdan oy istemektedir. Bu durum her ne kadar hoşuma gitmese de oy almak için takiye yapmak zorundayız.” Canan hanımı tebrik ederim yıllardır sağ seçmene anlatamadığımız olayı bir kere de anlattı! Tabi o zamanlar CHP’nin dinle arası yoktu; fakat şimdilerde ise bir günde 30-40 evde iftar açabilme özelliğine sahip adayları İmamoğlu… Yerseniz…

CHP tarihinde ilk kez böyle bir yoğunluğa ulaşan ve Yasin okumakla, iftar açmakla kendini gösteren dindarlık görüntüleri yaşamaktadır. Bu aynı zamanda Kemalizm’in, sosyal demokratlığın prim yapmadığını gösterir. Bu durum üzerine onlarda en iyi bildikleri işi yani doğrudan Sayın Erdoğan’dan rol çalıyorlar. Şimdi, duyamadım! Kim kimden çalıyormuş? Bu kitle oy için dindar görünür, oy için oruç tutar, oy için dinden de döner.. CHP’ye aldanmayın… Aldanırsan dövecek diz bile bulamazsın…

“YENİ PARTİ MESELESİ”

Türkiye’nin gündeminde son günlerde yer alan yeni parti çalışmaları hakkında birçok mail almaktayım. Nasıl olacak? Kimler tarafından kurulacak vs. Yeni parti çalışmaları için şunları söyleyebilirim sadece; Türkiye’de %65-35’lik sağ-sol dengesi bilinir. CHP kendi tabanını kızdırma pahasına vites düşürüp, HDP, İP ve SP’yi yanına çekti. Böylece denge %50-50 oldu. Yeni kurulacak parti iktidarı alamaz ama bu dengeyi bozabilir. Herkesin Erdoğan sonrası için bir planı var. Ancak halkın ona karşı sevgisini çok iyi bildikleri için o varken karşı cephede küçükte olsa bir pozisyona hepsi razı. Erdoğan’ı Türkiye’de yenecek bir ismin olmadığının hepsi farkında. Ancak Erdoğan’ı, hayali bir anti-Erdoğan kişilik ile yenmeye çalışmaktadırlar. Bu yüzden onun karşısına herkesi dizip o hayali kişinin içine birini koymak istiyorlar. Bir nevi siyaset mühendisliğiyapılmakta. İzleyelim görelim…