N. Cihangir İslam, geçen hafta Meclis kürsüsünde, “15 Temmuz’da iki batıl çatıştı” hezeyanıyla Türkiye gündemini değiştirdi. CHP listesinden milletvekili seçilen Saadet Partili Cihangir, 686 sayılı kararname ile kamu görevinden uzaklaştırılmış bir isim. Atıldığı kararnamenin birinci maddesi şu şekilde, “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan ve ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır.”

Cihangir, FETÖ veya başka bir terör örgütüne üye, mensubiyet veya iltisak gerekçesiyle kamu görevinden uzaklaştırılmış, PKK terör örgütünü savunan bildiriye imza atmış bir kişi. Meclisteki konuşmasının içeriği aslında sürpriz olmamalıydı!

Benim için sürpriz olan bunu FETÖ’cülerin bombaladığı Meclis çatısı altında yapmış olmasıydı. Meydanı boş bulunca daha da ileri gitti. “Beddua alıyorsunuz. ‘Ocakları sönsün, soyları kurusun, Allah belalarını versin’ diyor insanlar size” diye FETÖ elebaşısının ABD’deki ininde yaptığı bedduayı meclis çatısı altında tekrarladı…

15 Temmuz gecesi FETÖ’cülerin bombaladığı mecliste FETÖ ağzıyla darbeyi bertaraf eden millete saldıran Cihangir; devlete, millete ve şehitlere meydan okuyor. Siyasette FETÖ ayağı arayanlar alın size siyasi ayak. SP’li milletvekili Cihangir, FETÖ elebaşısının bedduasını meclis kürsüsünde tekrarlayarak, “FETÖ’cü siyasetçiler nerede” diyenlere “ben buradayım” dedi!

Cihangir, bu hezeyanlarının üstünü altına saklandığı SP kimliğiyle kamufle edemez.Zira SP de FETÖ hakkında hiç de temiz bir sicile sahip değildir. Genel Başkanı Temel de 15 Temmuz şehidinin eşine parmak sallayıp, höykürmüştü…

Rahmetli Erbakan Hoca, Meclis’te olsaydı, Cihangir’i; “Hadi oradan seni CHP uşağı, seni batıl savcısı, seni FETÖ sözcüsü” diye azarlardı!..

*

Firavun, Musa’nın (as) peşine düştüğünde yanına ortopedi hekimini almış mıydı bilemiyorum. Tarihi vesikalarda bundan hiç bahsedilmiyor. Ama Kılıçdaroğlu, “FETÖ’cülere özgürlük” için İstanbul yollarına düştüğünde ortopedi profesörü Cihangir’i yanına almayı ihmal etmemişti…

Bu yolculukta Kemal’in ayak sağlığı, SP’nin desteğiyle CHP’nin daha fazla oy alması, Kemal’in koltuktaki ömrünün uzaması hizmetlerine karşılık Cihangir’e milletvekilliği yolu açılmış. Kemal ve CHP’ye hizmetlerinden dolayı CHP oylarıyla milletvekili olduktan sonra SP’ye geri dönmek Cihangir’in yürüdüğü yolun batıllığını değiştirmez…

FETÖ ağzı ve kelimeleriyle darbeye karşı çıkan kahraman milletimize saldırması onun batıl bir yolda yürüdüğünün en güçlü delilidir! “15 Temmuz’da iki batıl çatıştı” hezeyanıyla darbecileri ve şehitleri aynı kefeye koyan Cihangir, “batılın bataklığında debelendiğini” tüm dünyaya ilan etmiş oldu…

Ezana kin kusan CHP’lilerle aynı listeye girip milletvekili olan Cihangir, batılın önde gideni, batılın en karaktersiz yolcusudur. Altına verilen koltuğun bedelini ödemek için, CHP’ye gebe kalmak en büyük batıldır. Kemal’in ayakçılığını, CHP’nin sözcülüğünü, FETÖ’nün savcılığını yapan Cihangir batıl bir yoldadır.

Hakkında soruşturma açılan Cihangir’e yargı öyle bir ceza vermeli ki, hiç kimse bir daha 15 Temmuz’da darbeye direnen milletimizi, şehitlerimizi ve gazilerimizi FETÖ ağzıyla aşağılamaya cesaret edemesin!

Türkiye Devleti, FETÖ’nün meclisteki sözcüleriyle yaptığı bu meydan okumayı cevapsız bırakmamalı. Hak, Batılı yerle bir etmeli…