İsrail’in insanlıktan nasibini almamış Başbakanı Binyamin Netanyahu demiş ki: “Filistinliler, bizim başkentimizin Kudüs olduğunu kabul etsin, katliamı sona erdirelim!”

Bu cümle aslında çok açık:

Boyun eğsinler!

Köle olsunlar!

En iyi bildiğimiz şeyden yani öldürmekten vazgeçelim!

1948’den bu yana ortada bir Filistin mi bıraktınız!

Ya da Kuzey Kore Lideri Kim Jong-Un’un söylediği gibi: “İsrail diye bir devlet mi var ki!”

Koskoca Filistin yurdunda, satın aldığınız Batılı ve Arap işbirlikçilerinizle korsan bir devlet kurmadınız mı?

İşgal ettiğiniz Filistin topraklarını milyon hile ve bin desiseyle, binlerce Müslümanı katlederek işgal etmediniz mi?

Toprakların asıl sahiplerini sivilce büyüklüğündeki mahallelere sıkıştırmadınız mı?

Sütü bozuk Yahudi damadı Jared Kushner’in kucağına oturan insan kılıklı Büyük Şeytan Trump’ı koltuk değneği yapıp ‘Başkent Kudüs’ kararını çıkarttırmadınız mı?

Şimdi de sokak ve mahallelere sıkıştırdığınız Filistinliler’i bu bahaneyle yok etme planını devreye sokmadınız mı?

Ey Allahsızlar!

Yarım asırdan fazla bir süredir sürekli dövdüğünüz, öldürdüğünüz, sürdüğünüz, aşağıladığınız Filistinli garibanların elinde tüfek yok, füze yok, bomba yok…

Sadece imanları, cesaretleri ve kararlılıkları var!

14 yaşında savunmasız bir Filistinli genci tam teçhizatlı, çelik yelekli, otomatik silahlı asker kılıklı 20 haydudunuz ancak esir alabiliyor. Kahraman gencin öfkesinden o kadar korkuyorsunuz ki göz göze gelmemek için gözlerini bir paçavrayla bağlamak zorunda kalıyorsunuz!

“Yumurtanızı pişirmek için, dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen lanetliler” olduğunuzu kaç defa daha yüzünüze tükürmek gerekiyor?

Genel Yayın Yönetmenimiz Erem Şentürk yazdı geçenlerde:

“Filistin, işgal altındaki son Osmanlı toprağıdır. Filistin hiçbir zaman Osmanlı’ya karşı bağımsızlığını ilan etmemiştir. İsrail, hukuken olmasa da zihinsel, duygusal, tarihsel olarak şu anda Türkiye’de de işgalcidir. Bu durumun da üzerinde olan başka bir şey vardır ki Filistin’i müdafaa, muhafaza ve ihya Müslüman olmamızdan gelen kulluk görevlerimizden biridir.”

Yani Bay Bibi!

Eski günler geride kaldı!

Silahla, diasporayla, parayla, yardakçılarla, işbirlikçilerle önüne set çektiğiniz Filistin halkı, ecdadın bize emanetidir.

Arap Hazreti Ömer’in…

Kürt Selahattin Eyyubi’nin…

Osmanlı/Türk Abdülhamid’in…

Yani Memalik-i Osmani’nin…

Askeri anlaşmalar, PKK, DHKP-C, ASALA ve daha bir milyon belayı başımıza musallat edip sıtmaya razı ettiğiniz günlere geri dönmüyoruz, dönmeyeceğiz. Çünkü yeni bir ‘kulluk bilinci’, dünyanın neresinde bir mazlum varsa gölgesi o coğrafyaların üzerine düşen yeni Türkiye’nin anayasası olmuştur.

“One minute” restinden ders almadığınız görülüyor.

“Mavi Marmara” cesareti ve sonrasındaki öfkeden de…

Ama biz mazlumun ahının aheste çıkacağı günlere iman etmiş olanlar…

En güçlü silahlar üzerimize çevrildiğinde neler yapabileceğimizi bin kere gösterdik, milyon kere daha ispat ederiz.

Ne Sykes-Pico, ne BOP, ne ılımlı İslam, ne Arap Baharı, ne Fitch, ne başka bir şey…

Artık son bir asırdır kimlerin hangi oyun tezgahının başında…

Kimlerle hangi oyunu kurguladıklarını çok iyi biliyoruz.

Ve siz lanetliler!

Bu gözü yaşlı dünyanın tek sahibi olmadığınızı göreceksiniz.

Hem de en can alıcı biçimde…

“Kendilerini Kudüs’ün sahibi sananlar arkasına saklanacak ağaç bulamayacaklar!”

Bu, böyle biline…

Belki yarın, belki yarından da yakın…