Benim için her zaman zor olmuştur Fenerbahçe-Malatya maçını yazmak ya da yorumlamak. İnsan bir garip oluyor, “Ben çocukluğumda filanca takımı tutuyordum” diyen herhangi bir futbolcu kardeşimi çok daha iyi anlıyorum. Her şeyden önce tarifi zor duygular yaşıyor insan. Bir tarafta doğup büyüdüğün, yağmur çamur içinde kendi ağırlığının iki katına çıkan futbol topunu yuvarladığın memleket hasreti; diğer yanda yine tutkuyla, aşkla bağlandığın Cemil Turan’lı çocukluk rüyan Fenerbahçe… İşte böyle karışık duygularla izlediğim bir maç oldu. Ama mantıken baktığında klişe sözler çıkıverdi ağzımdan “İyi oynayan kazansın” diye… Galibiyete ivedi bir şekilde ihtiyaç duyan taraf Fenerbahçe olsa da, Malatyaspor da hedefi ve idealleri olan bir takım.

Beş maçtır yenilmeyen Malatyaspor bulduğu pozisyonları en fazla gole çeviren bu ligin ikinci takımı. Aynı zamanda da Süper Lig standartları üzerinde savunmayı en iyi yapabilen bir takım. Üstelik ara transferde Sadık’ı Fenerbahçe’ye vererek stoper bölgesinde sıkıntı yaşayan Sarı Siyahlılar, Murat Akça’nın sakatlığından dolayı defansta Mina’nın yanına orta saha oyuncusu Robin Yalçın’ı monte ederek çıktı bu zorlu maça. Burada Erol Hoca’yı tebrik etmek gerek; ama öyle birisi var ki futbol bilgisi ve deha zekasıyla çok yönlü oyuncu bulma kompetanı sevgili dostum sportif direktör Ali Ravcı’ya buradan selam olsun. Malatya artık iç saha, dış saha demeden tüm rakiplerin korkulu rüyası haline gelmiştir. Kaybederken bile kazanan bir takım olmuştur. Neyi mi; tabii ki futbol severlerin kalbini…

Fenerbahçe’ye gelince, belki de sezon başından bu yana ilk kez bu kadar koşup mücadele ettiği doksan dakika boyunca oyundan kopmadığı bir maç oynadı. Bunda Malatya takım oyuncularından bazıları ile hakem Ali Palabıyık’ın da rolü büyük. Nasıl mı? Örnek ikili mücadele esnasında Guilherme İsla’ya Fenerbahçe ceza sahasında yerde kalan takım kaptanı Adem’i gösterip “dur” işareti yaparak bir anda kendisinin devam etmesi fair play ruhuna hiç yakışmadı. Brezilyalı bu hareketiyle Fenerbahçeli oyuncuları hırslandırdı, maça asılmalarını sağladı. İki haftadır “VAR” sistemine rağmen verilen ve verilmeyen hakem kararları tamamen Fenerbahçe aleyhine oluyor nedense? Yine VAR’a baka baka Fenerbahçe lehine verilmeyen penaltı ve kartlar vardı. Geçenlerde başka bir kulübümüzün arka bahçesi haline gelmiş bir gazete “VAR” en çok Fenerbahçe’ye yaradı gibi, zırva bir haber yapmış. Sözüm ona utanmadan Fenerbahçe’yi yıpratma, hakemlere de ayar çekme operasyonu yapıyorlar. Kendinize gelin; hep söyledim tekrar söylüyorum; bu Fenerbahçe olmasa yapacak haber, yarışacak reyting bulamazsınız aç kalırsınız; onun için adam olun, olamıyorsanız adammışsınız gibi de durmayın…

Allaha emanet olun…