Fenerbahçe bildiğimiz gibi değil tam tersi bilmediğimiz gibi. Ne akordu düzgün ne nağmeleri; sözleri güzel ama adam okuyamıyor. UEFA Avrupa Ligi ilk maçında Dinamo Zagreb ile karşılaşan Sarı Lacivertli takım ağır bir mağlubiyet aldı. Bu mağlubiyetin faturası Comolli’ye, Cocu’ya ve sahada hayalet misali dolaşan oyunculara yazıldı. Kimse kırılıp alınmasın; ben sadece bu mağlubiyeti değil başarısız geçecek tüm sezonu ortak hesaba atarım yani Başkan Ali Koç ve dahi onun yönetim kuruluna yazarım. Evet ağır bir yükün altına girmiş olabilirsiniz, lakin panikatak aldığınız bazı kararlar belli ki yanlış. Örneğin transferler, Allah aşkına Frey ve Reyesi kim ne amaçla aldı? Bırakın Fenerbahçe’yi ya da Süper Lig’de herhangi bir takımı, alt liglerde oynatacak bir hoca olacağını bile sanmıyorum. İsmail Köybaşı ne oynuyor bilen var mı? Bu futbol denen oyunun hangi dilini konuşuyor anlayan var mı? Bundan önce oynadığı maçlarda mevkidaşı Hasan Ali Kaldırım’dan “daha kötüsü kim olabilir” derdim hep, meğer o kişi bizim İsmail’miş. İsmail bence Beşiktaş’a kaptırılan Gökhan Gönül ve Caner Erkin’e karşılık yapılan kısasa kısas bir transfer hatasıdır karşılığı olmayan çek gibi.

Oynanan oyunda teknik, taktik geçtik bunları ortada bir mücadele yok. O formanın anlamını ve ağırlığını bilen kimse yok. Teknik direktör mösyö Cocu sürekli deneme yanılma metoduyla takımın kimyasını bozdu. Comolli’nin gençleştirme adına dayattığı transfer politikası kaliteyi çok aşağılara çekti. Zagreb maçına giden taraftarlardan bir on bir yapsak bu takımdan daha kötü olamazdı. Biz atıp tutmayı çok seven bir milletiz. Dinamo Zagreb’i çantada keklik gördük. Oysaki bu oyun anlayışıyla bırakın Avrupa Ligi’ni Ziraat Türkiye Kupası’ndan bile çıkamazsınız. Zagreb hocası Bjelica maç öncesi açıklama yapıyor; Fenerbahçe dünyanın en iyilerinden diye bir güzel gaz veriyor; sonra Zagreb sana futbol resitali sunuyor.

Bir zamanlar Galatasaray’ın göndermek için çözümler aradığı İzet Hajrovic iki gol atıp geceye damgasını vuruyor. Bence biri ya da birileri mösyönün elinden şu puzzle’ı alsın yapboz, yapboz nereye kadar dengemiz bozuldu. Bakın acı ama gerçek; eğer Zagrebli oyuncular final paslarında biraz daha dikkat etselerdi biraz daha işi ciddiye alsalardı, bu maç dörtle değil abartmıyorum çift haneli skorla biterdi ki ve kimse de bunun hesabını veremezdi. Şimdi sırada Beşiktaş maçı var. Bu maçı düşünüp Zagreb’e karşı yaptığın rotasyon pazartesi karşılığını bulur mu bilemiyorum. Cocu’nun futbol anlayışına ve sürekli kadroyu kurcalamasına karşı kafamda deli sorular var, umarım yanılırım. Yoksa size tanınan kredinin de avansın da sonuna gelmiş olursunuz.

Allaha emanet olun…