Yaklaşık bir hafta kadar önce, bir haber gönderdi eğitimci Salih bir dostumuz. “Hocam, şu habere bir göz atabilir misin?” dedi. Haberi açtım, malum kesimin zalim basınında artık alıştığımız bir haber…

Başlık aynen şöyle:

Milli Eğitim Bakanlığı bunu da yaptı: Camide puanlı hediyeli din eğitimi

Vay anasını sayın seyirciler!.. Felakete bakın siz!..

Yoksa Millî Eğitim Bakanlığı, okulları tamamen kapatıp camilere mi devretmiş eğitimi?

Öğretmenleri işten atıp imamlara mı bırakmış eğitim işini?

Tüm öğrencileri camilere gitmeye, Kur’an öğrenmeye, namaz kılmaya mecbur mu tutmuş?

Camiye gelmeyen öğrencileri falakaya yatırıyorlar ve diploma mı vermiyorlarmış?

Millî Eğitim Bakanlığı eliyle şeriat mı ilan edilmiş yoksa?

Bir an için öyle korktum, öyle korktum ki anlatamam!.. Büyük bir merakla haberi okudum:

MEB sonunda bunu da yaptı. Anayasaya aykırı olarak yarıyıl tatilinde camilerde 6-13 yaş arası öğrencilere din eğitimi verilmesi için 81 il müdürü resmi (Nispet “î”si şapkalı olur, “resmî” olacak…) yazı ile görevlendirildi. Nakşibendi Cemaati’ne yakınlığıyla tanınan Server Gençlik ve Spor Kulübü ile (yapılan gelmeli) protokole göre camiye giden öğrenciye 2 puan, camide sabah namazı için 10 puan, yatsı namazı için 8 puan, öğle, ikindi ve akşam namazları için ise ekstra (“fazladan” ya da “ek olarak” demek daha güzel olurdu) 5’er (üleştirme sayıları rakamla yazılamaz, yakışıyor mu koskoca gazeteye) puan verilecek. Sure ezberleyen öğrencilere de sure başına 1 puan verilecek. Camide hediyeli puanlı din eğitimi (“eğitimine” olacak) tepki gösteren Eğitim-İş Hukuk İşleri Genel Sekreteri Maksut Balmuk… Bla bla bla devam ediyor.

Haberi okuyunca rahatladım. Bir yudum soğuk su içip heyecanımı yatıştırdım. Bir tehlike yokmuş. Yapılması gereken ama yılarca ultra Kemalist, aşırı laikçilerin baskısıyla, korkusuyla yapılamayan normal çalışmaların çok azı faaliyete geçiriliyormuş. Öğrenciler; camiye, namaza teşvik ediliyormuş. Ne bir zorunluluk var ne de gitmeyen için bir yaptırım… Siz çocuğunuzu göndermeme özgürlüğüne sahipsiniz, bırakın da biz Müslümanlar da camiye, cemaate, namaza gönderme özgürlüğüne sahip olalım. Niye yaygara koparıyorsunuz, niye insanlıktan bu kadar çıkıp algı operasyonu yapıyorsunuz?

Tabii, İslam’ı hatırlatan, Müslüman’ı rahatlatan ne kadar sembol, gelenek, faaliyet varsa yıllarca hepsini yasaklayan, yapılanları terör faaliyeti, yapanları terörist olarak yaftalayan hastalıklı zihniyet için Müslüman bir ülkede yapılan her türlü normal çalışma anormaldir.

Öğrencileri, gençleri, körpecik zihinleri; barlara, pavyonlara, sanat adıyla saçma sapan faaliyetlere yollasak memnun olursunuz değil mi? Beş altı yaşındaki kızları, makyaj manyağı yapıp olgun kadın edasıyla yarı çıplak şekilde sahnelere sürsek itiraz etmezsiniz!.. İtirazı bırakın ellerinizi patlatırcasına alkışlar, çağdaş Türkiye’den, modernlikten dem vurursunuz!..

Allah sizleri ıslah etsin!.. Rabbim, sizlere de hidayet versin!..

Ahlak ve maneviyat olmayınca insanlık adına bir şey kalmadığını kavramayı nasip etsin Mevla’m size de!..