İnsan harekete geçiren dürtüleridir. İç dünyamızdan gelen bu dürtüler organizmayı bir anda aktif hale getirerek, ihtiyaçları karşılana kadar da durmaz.
Susuz olan bir insanın su içme isteği belirdiği andan itibaren tek düşünce ve arzusu susuzluğunu gidermektir. Organizma susuzluğunu giderinceye kadar gergin ve agresif olur. Organizmayı su aramaya içen ise insandaki dürtüleridir. Davranışa geçmenin birinci kuralı ihtiyacın ortaya çıkması ve bu ihtiyacı gidermek için organizmanın içten bir uyarıcı ile uyarılmasıdır.
Kısaca formüle edecek olursak; organizma =ihtiyaç=dürtü=uyarılma=Davranış şeklinde karşımıza çıkar. Bu ihtiyacın karşılanma süresinin uzunluğu ya da kısalığı organizmanın davranışlarında birincil rol oynar.
İhtiyaçlarınız ne kadar büyükse gerilmenizde o oranda büyüktür. İhtiyaç ve istek olmadan hiçbir canlı harekete geçmez. İhtiyaç olmadan öğrenmede olmaz. Atı zorla su içmeye götüremezsiniz. Çok zorladınız götürdünüz farz edelim, bu seferde zorla su içiremezsiniz. Eğer amacınız ata su içirmekse atı suya götürmeden önce biraz tuz yalatırsanız, yorulmadan ve yormadan atın suya gidip kendi kendine su içtiğini görürsünüz.
Bu bakış açısı ile eğitime bakacak olursak. Eğitim ve öğretimin ihtiyaç olduğunun farkına varan birey bu ihtiyacını gidermek için daha motive olacaktır. Motivasyonu dikkatini arttıracak, daha alıcı bir tavırla öğretmenini dinleyecektir. Öğretmen öğrettiği konunun önemini ve değerini dersin başında birkaç cümle ile dile getirerek derse başlarsa, öğrencilerine neden bu konuyu öğrenmeleri gerektiği konusunda aydınlatırsa o derece istek uyandıracaktır.
Neden öğrendiğini bilmeyen bir öğrenci, kendisine fayda ve zararının ne olduğundan habersiz bu öğrenme ortamının içinde bulunduğu müddetçe öğrenme gerçekleşmeyecektir. Kendisine faydası olduğuna inandığı şeyleri öğrenmesi çok daha kolay ve çabuk olacaktır.
Evde veli, okulda öğretmen öğrencilerini yeteri derecede motive edip, öğrenmenin ve bilmemin bir ihtiyaç olduğunu kavratamazsa soğuk demiri boş yere dövmekle zamanlarını geçirecekler, bu zaman zarfında ise hem zaman hem emek hem de maddi kayıplar meydan gelecektir.
Daha sonra bu kayıpların telafisi için çareler aranacak. Ya özel öğretmen tutulacak. Ya da kurslara gönderilecek. Bununla da yetinilmeyip hem özel öğretmen hem kurs formülü devreye girecek yine de çoğunlukla bir sonuç alınmayacaktır.
Çünkü kişinin ihtiyacı başka verilen ise ihtiyaca yönelik olmayan bir sürü teferruattan ibaret olacağından hiçbir ihtiyacı karşılamaya dönük olmadığından kısır döngü devam ederek bireyde bıkkınlık, karamsarlık, küskünlük meydana getirecek, yaşamının sonuna kadar kendisini geri zekalı olarak görmesine neden olacaktır.
Hâlbuki bireyin ihtiyacına dönük çözümler üretirsek, bireyin ihtiyaçlarına göre bir yol haritası hazırlarsak hem birey hem aile hem de ülke kazanacaktır. Gereksiz israflar olmayacaktır. O halde nasıl bir kursla bireyin eğitim öğretim hayatındaki eksiklikler giderilmelidir.
1-TEMEL VEREN KURSLAR: Her hangi bir derste temeli olmayan öğrencilere açılacak olan kurslardır. Bu kurslarda sadece temele dönük sabırla çalışmalar yapılarak birey yavaş yavaş yetiştirilme gayret ve çabası içinde olunmalıdır. Bu kursa katılan tüm öğrencilerin seviyeleri aynı olacağından dersten kopma olmaz. Öğrenme için yeterli zaman verilir.
2–TAMAMLAYICI KURSLAR: Konuların alt yapısı var ama tam öğrenme gerçekleşmemiş. Çok küçük nüans hataları yapıyor. Tamamlayıcı kurslarla öğrencinin sadece açık olan yerlerine sondaj yapılır. Gereksiz tekrarlarla bıkkınlık verilmez. Öğrenme isteği sürekli canlı tutularak iç motivasyonu artırılır ve öğrenmenin hazzı tattırılır.
3-GELİŞTİRİCİ KURSLAR: Konularda hiçbir sıkıntısı olamayan ancak soru çözümlerinde ve pratik çözüme ihtiyaç duyan öğrencilerin katılacağı kurslardır. Bu gruba giren öğrenciler yarış kazanacak nitelikte ve değerde olan öğrencilerdir ki bunlara pratik yollar öğretilerek üst düzeyde verim alınır. Tekrarlarla zaman kaybedilmez. Bu öğrenciler koşturulabildiği kadar koşturulursa motive olmuş, ihtiyaçları giderilmiş olur.
Okullar ve kurs yapan kurum ve kuruluşlar bu ayrımları yapmadan, gelen öğrencinin ihtiyaçlarını analiz etmeden başladıkları her eğitim ve öğretim faaliyetleri sonuç vermeyecektir.
Sizin çocuğunuz hangi kursu almalı biliyor musunuz?