Uzun süredir hazırlıkları yürütülen ve iki gün sürecek Filistin Diasporası Halk Konferansı bugün İstanbul’da başlıyor.
Konferansın amacı, Filistin toprakları dışında dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Filistinlileri Filistin davasına hizmet için tek bir çatı altında toplamak.
“Milli projemiz dönüşümüzün yoludur” sloganıyla düzenlenen konferansın hedefleri şu beş noktada özetleniyor:
1- Filistin halkının topraklarını işgalden kurtarma ve geleceğini belirleme hakkını, Filistin Diasporasının bu konudaki rolünü vurgulamak.
2- Filistinli mültecilerin vatanlarına geri dönme ve bunu gerçekleştirmek için çalışma hakkını vurgulamak.
3- Filistin halkının medeni ve insani haklarını elde etmesi için siyasi çalışmalar yapmak.
4- Filistin milli kararının oluşturulmasına siyasi katkıda bulunmak.
5- Filistin Diasporasının siyasi tavır birliğini sağlamak ve güçlendirmek.
2015 sonu istatistiklerine göre dünyadaki Filistinli nüfusu 12 milyon 370 bin civarında.
Bu rakamın 6 milyon 220 bini Batı Yaka, Gazze Şeridi ve İsrail’de; yani tarihi Filistin topraklarında yaşıyor.
Geri kalanı ise Arap ülkeleri başta olmak üzere dünyanın dört bir yanına dağılmış durumda.
Yani Filistinli nüfusunun yaklaşık yarısı Filistin dışında yaşıyor ve onlar da Filistin’in geleceğiyle ilgili kararlarda söz hakkı istiyor.
Avrupa ülkelerinde yaşayan Filistinliler her yıl bir Avrupa kentinde yıllık konferans düzenliyor.
Avrupa’nın dört bir yanından Filistinliler’in katıldığı o konferansların bu yıl 15 Nisan’da başlayacak 15’ncisine Hollanda’nın Rotterdam kenti ev sahipliği yapacak.
Latin Amerika ülkelerinde yaşayan Filistinliler’i de yine bu şekilde yıllık bir konferansla bir araya getirme çabaları var.
İstanbul’daki konferans ise bu örneklerden ilham alarak Filistin toprakları dışında yaşayan Filistinlilerin faaliyetlerini bir çatı altında toplamayı hedefliyor.
Filistin davası, ne yazık ki bir ümmet davası olmaktan çıkarılarak önce Arap ülkelerinin ve daha sonra da sadece Filistinlilerin davası haline getirildi.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) zamanla işlevsizleştirildi.
Hamas’ın kazandığı seçimlerin ardından Filistin Parlamentosu Abbas tarafından kapatıldı.
Şu an Filistin’le ilgili hayati kararlar başkanlık süresi çoktan biten Abbas ve ekibi tarafından alınıyor.
İstanbul’daki konferans milyonlarca Filistinliyi yok sayan bu tablonun değişmesine yönelik bir çalışma.
Bu nedenle FKÖ, Filistin Yönetimi ve Fetih’in üzerine çöreklenen çete Filistin Diasporası Halk Konferansı’ndan son derece rahatsız.
FKÖ’ye alternatif bir yapının ortaya çıkmasından ve saltanatlarının sarsılmasından korkuyorlar.
Konferansın gerçekleştirilmesini veya en azından başarılı olmasını engellemek için ellerinden geleni arkalarına koymayacaklar.
Organize edenlere ve Türkiye’ye ateş püskürüyorlar.
Ankara’ya mesaj göndererek konferansın düzenlenmesine izin vermemesini istemişler.
Kendilerine gereken cevap verilmiş.
Filistin’de 2006’da yapılan seçimlerde İslami Direniş Hareketi “Hamas” birinci olmuş ve Filistin Parlamentosu’ndaki 132 sandalyenin 76’sını kazanmıştı.
Bugün seçim olsa Hamas’ın yine sandıktan birinci çıkacağı şüphesiz.
Fakat Hamas, Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu iddia edilen Filistin Kurtuluş Örgütü’nde yok.
İslami Cihad da aynı şekilde örgüt üyesi değil.
Yani Filistin halkının yarıdan fazlası FKÖ’nün çatısı dışında.
Bugüne kadar Hamas ve Fetih arasında yürütülen uzlaşı görüşmelerinin en önemli maddelerinden biri de FKÖ’nün Hamas ve İslami Cihad’ı da içine alacak şekilde yeniden yapılandırılmasıydı.
Hatta bu konuda kâğıt üzerinde görüş birliği de sağlandı.
Fakat pratikte hiçbir adım atılmadı.
Sebep yine aynı.
Ebu Mazin çetesi FKÖ üzerinde kurduğu saltanatın yıkılmasından korkuyor.
Filistin davası, Abbas’ın iki dudağı arasından çıkacak kararlara terk edilemeyecek kadar değerli.
İşgal altındaki topraklarda yaşayanlar kadar vatanlarından zorla göç ettirilmiş Filistinlilerin de Filistin’in bugünü ve geleceği ile ilgili konularda söz söyleme hakları var.
İstanbul’un ev sahipliği yaptığı bu önemli konferansın her türlü engelleme çabasına rağmen başarılı olmasını dilerim…
