Ey Müslüman Türk Kadını!..
Son yıllarda seni çok Batılı ve batıl düşüncelerin esiri görüyorum, gittikçe de esaretini perçinleyip seni özgürleştiren İslam kadını kimliğinden uzaklaşıyorsun. Müslüman kimliğinden uzak düşüp sana dayatılan sahte dünyaların, Batı/l fikirlerin, yalancı vaatlerin peşinde koşup kimlik bunalımı yaşıyorsun.
Etme!..
Seni sen yapan değerleri tek tek terk ediyorsun. Sana değer verenleri, koruyup kollayanları geride bırakıp senin üzerinden hesap yapanlara, seni bir metadan farksız görenlere yaklaşıyorsun. Özüne dön, evine dön; sana değer verenlere; senin olanlara dön.
Gitme!..
Sen, Müslüman Türk erkeği olarak bizlerin başımızın tacısın, gönlümüzün ilacısın. Bize önce anne, sonra kardeş, sonra eşsin; yerin dolmaz, alternatifin bulunmaz, eşsizsin.
Unutma!..
Müslüman Türk erkeğini kötüleyip abartarak olumsuz yönlerini ön plana çıkarıyorlar. Sana sahte kahramanlar, ışıltılı dünyalar, renkli simalar gösterip seni senden, seni bizden alıp değersizleştiriyorlar.
Kanma!..
Sen fedakârdın, cefakârdın, vefakârdın, kanaatkârdın!.. Yalnız kocana yâr, dışındakilere ağyardın. Gözün dışarıda, gönlün hovarda, aklın parada, fikrin firarda değildi. Annenden öğütlü, yuvanda mutlu, ahirinden umutluydun. Gözün gönlün toktu, uçuk kaçık beklentilerin yoktu; kocana muhabbetin çoktu.
Değişme!..
Mutlu edilmeyi beklemez, mutlu etmek için uğraşır; mutlu edince mutlu olacağını bilirdin. Şimdi hep mutlu edilmeyi bekler, kocandan bir güler yüzü esirger, saygıda kusur eder, burnunun dikine gider, en ufak şeyde kin güder, âdeta bir acı biber olmuşsun.
Yapma!..
Çok düşkünsün artık gösterişe, ziynete; önem vermez olmuşsun kişiliğe, karaktere, tıynete!.. Dışarıda süslü, neşeli, şaşaalı; evde paspal, eli maşalısın. Yabancıya gül, kocana dikensin; ellere cemalini, kocana celalini gösterir olmuşsun.
Gösterme!..
Aslından uzaklaşıp yabancıya özendikçe yüzün gülmüyor. Sen mutsuz olup surat astıkça evde huzur olmuyor. Sen bizler için baharda açan sümbül, koparılmaya kıyılamayan bir gül, koklamaya kıyılamayan menekşesin.
Ne olur solma!..
Sen olmayınca aile olmuyor; evden çok dışarıda yaşıyorsun, evdeki yerin dolmuyor. Erkeğin sana muhtaç, çocuklar sana aç; varlığın evin ihyası, yokluğun ailenin iflası…
Artık anla!..
Evdeki erkek egemenliğinden, ataerkillikten şikâyet eder olmuşsun sen de… Bunu empoze eden Batı’da, kadın, kocası dışındaki erkeklere bende; sırtını dayayacak bir erkekten yoksun… Oradaki kadınlar gibi olsan çalışmazsan aç, çalışırsan toksun. Beden güzelliğin kadar var, yaşlanıp güzelliğin gidince yoksun. Sakın onlar gibi olmaya çalışma, sana gösterilenler büyük bir yalan!..
İnanma!..
Her geçen gün artan sıkıntılarını erkeğin egemen, erkeğin otorite olduğu bir dünyada yaşamana bağlıyorlar ya!.. Yalan!.. Erkeğin egemen olamamasından, otoritesini kaybetmesinden; erkek yerine sana benzeyen erkeğimsilerin türemesinden kaynaklanıyor tüm sorunlar. Sana bir tane daha sen değil, seni tamamlayacak bir yâren lazım!..
Not: Kızmayın, Çarşamba günü sayfanın diğer yüzünü çevireceğim…