Bir araştırma şirketi 26 ilde 1500 kişiyle telefonda görüşerek ‘Erdoğan’dan sonra AK Parti’nin başına kim geçmeli?’ diye sormuş.
Çıkan sonuç;
Yüzde 38,2 ile Süleyman Soylu, yüzde 17,8 ile Fahrettin Koca, yüzde 5,8 ile Berat Albayrak, yüzde 3,2 ile Numan Kurtulmuş ve yüzde 2,9 ile Binali Yıldırım…
Bana göre her anket yalancıdır.
Çünkü bana göre, anketler işverenin istediği sonuçlara ulaşana kadar sorularını, ‘deneklerini’ ve saha özelliklerini eğip bükerek servis edilebilir hale getirilir.
Anketlerin yalancı olduğuna bomba bir örnek;
SONAR sahibi anketinden çıkan gerçek sonucu açık(laya)madıklarını;
“Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanacağını ilan etseydim beni çarmıha gererlerdi” cümlesiyle ifade etmişti.
Anketlerin bu kadar yaygın olmadığı zamanlarda hepimizin inandığı ve hala inanmak istediği muazzam bir şehir efsanesi dolaşırdı kulaktan kulağa;
‘Reis’in her ilde üç beş tane istişare heyeti vardı. Hepsi aksakallılardan, akil insanlardandı. Reis bu encümen-i daniş heyetiyle aday tespiti yapardı’
Zamanla bu esatir yerini şöyle bir tevatüre bıraktı;
‘Reis’in masasına sürekli güncel anketler gelir. Reis bunları inceleyerek adayları belirler”
Anketler ne derse desin, ne söylerse söylesin, bana göre o araştırma şirketinin sorduğu o sorunun tek cevabı vardır.
Binali Yıldırım.
Sebeplerini bayram arifesinde yazmıştım.
Bayram yoğunluğunda güme gitmiş olabilir.
Yeniden hatırlatayım;
En başta Binali Yıldırım, 1994’ten 2020’ye 26 yıldır Erdoğan’ı hiç yalnız bırakmadı.
Dile kolay, tam 26 yıl sadakatin, liyakatin ve vefanın timsali, markası oldu..
Bazıları portakalken o İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Reis ile birlikteydi.
İDO’yu alanında dünyanın en büyük şirketi yaptı. İstanbul’un taşıma yükünü denize kaydırmak gibi önemli bir projeyi hayata geçirdi.
Ulaştırma Bakanlığı görevine dört defa getirildi.
Göreve geldiğinde 26 olan havaalanı sayısını 55’e çıkardı.
Millet onun sayesinde uçakla tanıştı.
Havacılık sektörünün yüzde 5 olan büyüme oranını yüzde 15’e çıkartarak Türkiye’yi uçurdu.
24 Mayıs 2016’da 65. Hükümetinin Başbakanı oldu.
2018’de başkanlık sisteminin ilk Meclis Başkanı seçildi.
31 Mart 2014’te AK Parti İzmir Belediye Başkan Adayı, 31 Mart 2019’da İstanbul Belediye Başkan Adayı oldu.
Kazanamayınca küsmedi; Reis’in danışmanlığını yaptı.
Demedi ki, ‘Arkadaş, her işe biz sürülüyoruz. Olmaz böyle şey, yeter artık!’
Tam bir hizmet eri, dava adamı olarak oturduğu her koltuğun hakkını vermek için canla başla mücadele etti.
Bazen sistem değişti, dükkân kapandı, koltuk elinde kaldı, yine küsmedi, yine yılmadı, yine kırılmadı.
Bir sitem dahi etmedi, güldü geçti.
En önemlisi bazıları gibi bırakıp gitmedi.
Bazıları gibi, ‘intifada hareketi’ başlatmadı…
Bazıları gibi parti kurayım sevdasına kapılmadı.
Demem o ki,
Anketlerde denekler bilinirlik ve tanınırlığa göre tercih yapmaktadırlar.
Bu yüzden o anketteki,
‘Erdoğan’dan sonra AK Parti’nin başına kim geçmeli?’ sorusunun tercihleri arasına Acun’u koysaydılar, ihtimaldir ki Soylu’yu sollayabilirdi.