Yani Binali Yıldırım’ın yaklaşık 16 bin oyu çalınmıştı. İstanbul’daki toplam oyların sadece %10’nun sayılmasıyla bu çarpıcı sonuç ortaya çıkmıştı.

Binali Bey oyların yeniden sayım ve seçimlerin iptali başvurularından çıkacak sonucu centilmence sükûnet içinde beklerken İmamoğlu mazbatayı almadan Anıtkabir’de, futbol tribünlerinde kendini “başkan” ilan etti. Kendisine mazbatayı verdiğinde başının üstüne koyduğu YSK’ya, başkanlığı iptal edildiğinde “çete” yaftasını yapıştırdı. Mazbatası elinden alınmasına rağmen Kıbrıs’ta Rauf Denktaş’ın anıt mezarını ziyaret eden İmamoğlu, şeref defterine “İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu” diye imzasını attı.

Binali bey ne kadar alttan aldıysa İmamoğlu o kadar arsızca üste çıktı. Ta ki bir gencin Yıldırım’a “Seçimler neden iptal edildi Başkanım” sorusuna “Çok basit; çünkü çaldılar” cevabını vermesiyle seçimden bu yana sergilenen oyun da bozulmuş oldu. Sosyal medyada iki gün boyunca #ÇünküÇaldilar en çok paylaşılan sözler arasında zirvede yerini aldı.

Seçimden bu yana süreci domine eden, algılar inşa eden CHP #ÇünküÇaldılar hashtagi ile inisiyatifi kaybetti. Savunmada kalanlar değil atağa geçenler seçimin sonucunu belirler. Hız kesmeden taarruza devam!

PKK’NIN SON UMUDU İMAMOĞLU

“Demirtaş’ın siyasette aktif olduğu dönemde çizdiği çizgiyi beğenenlerden biriydim” diyen İmamoğlu’na terör örgütü PKK’nın kurucularından Duran Kalkan ve üst düzey yöneticilerinden Bese Hozat’tan açık destek geldi.

Düşünün binlerce masum insanın ölümüne sebep olan, milyarlarca dolarımızın kaybına neden olan bir terör örgütü kurtuluşunu İmamoğlu’nda buluyor! “Beka sorunumuz yok, çöplerimizi toplayacak, sokaklarımızı süpürecek bir başkan seçiyoruz” diyenler nerede? ABD “seçimlerin iptalini not aldık” diyerek neden üstü örtülü bir şekilde bizi tehdit eder? İmamoğlu’ndan mazbatanın geri alınmasından AB ülkeleri neden rahatsız oldu? Milletin değerlerinden, mücadelesinden, hassasiyetlerinden nasibini almamış sanatçı müsveddeleri neden koro halinde İmamoğlu’nun arkasına dizildi? Bunların herhangi birinin milletin iradesinin ırzına geçildiği 15 Temmuz darbe girişimine karşı tek bir sözünü işiten oldu mu?

Gözlerimizin önünde çok kirli bir tiyatro sergileniyor. Nihai hedefleri ise İmamoğlu’na seçimi kazandırarak Erdoğan’ın devrilmesinin önünü açmak. Allah korusun Erdoğan bir defa sendelediğinde nefes alamaz duruma gelen PKK oksijenine; S 400’lere engel olamayan ABD mutlak hakimiyetine; Pensilvanya’ya sıkışan FETÖ yeniden at koşturacak alana kavuşacak.

İstanbul’a sadece bir başkan seçmiyorsun güzel kardeşim. Dargınlıkları, küskünlükleri bir tarafa bırak. İmamoğlu’nun arkasına dizilen küresel çete ve yerli taşeronlarına haddini bildirmek için oyunu Binali Yıldırım’a bas!

HADDİNİ VE YETKİSİNİ AŞAN BİR REKTÖR

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir yetkisini ve haddini aşarak 15 Temmuz gecesi darbenin ilk saatlerinde meydanlara inen ve rektörlük görevi süresince Fetöcülerle sonuna kadar mücadele eden Prof. Dr. Cavit Bircan’ı FETÖ iftirasıyla açığa aldı. Aldemir’in hukuku hiçe sayan bu yetki gaspına karşılık YÖK devreye girerek Bircan’ın görevine geri iade edilmesini talep etti.

Canını hiçe sayarak terör örgütleriyle mücadele eden yiğitlerin daha üst makamlara gelmesini umarken bu şekilde haysiyet cellatlarına kurban edilmesine göz yummamızı kimse beklemesin. Sonuna kadar Cavit Bircan’ın arkasında duracağımızı ve Aldemir gibilerin de maskelerini düşürmeye devam edeceğimizi buradan duyuralım.