Türkiye seçim yoluna girmişken küresel siyasete ilişkin adımları ile rahatsız ettiği odakların hazırlıkları da hız kazanmış durumda.

Rusya ile oluşturulan bölgesel ittifak her geçen gün gelişerek Batı'nın rahatsızlık katsayısını artırmaya devam ediyor. En son enerji tarihinde benzeri kolay görülmeyecek bir anlaşmayla Türkiye'nin doğal gaz ödemelerinin ertelenmesi, Rusya'nın ambargosuna uğrayıp gaz bulmak adına dünyayı karış karış gezip anlaşma yapmaya çalışanların canını ciddi derecede sıkmış durumda.

21 milyar dolarlık erteleme ekonomimiz açısından son derece kıymetliydi. İhracat modeli sayesinde rakamlarımız 2022'de büyük artış göstermiş olsa da bu ihracat için gereken ithalat ve enerji ödemeleri nedeniyle ithalat-ihracat arasındaki fark hızla arttı. Bu artış da doğal olarak ciddi bir döviz ihtiyacı doğurdu. Söz konusu ihtiyaç özellikle turizm gelirlerinden önemli derecede  kaynak bulunca kıyamet senaristlerin dolar tahminleri yıl sonunda gerçekleşmedi. Dolar 19 lirayı görmeden yılı kapattı. Üstüne bir de yukarıda bahsettiğim anlaşma ile 21 milyar dolarlık erteleme gelince dolar kuru açısından şimdilik önemli bir tehlike kalmadı. Hal böyle olunca da dolarda, altında durmayan para, borsamıza akın etti. Şirketler ortaklık yoluyla finanse edilmiş ve çok ucuz kaynaklara ulaşmış oldular. Hem yatırımcı hem de şirketler kazandı.

Fakat Türkiye adına dünya ekonomilerinin karmakarışık olduğu bir dönemde bunlar olurken dünya piyasalarında ise gerçekten kötü olaylar yaşandı.

Hisse senedi kayıpları, enflasyon, Ukrayna savaşının enerji fiyatlarına etkisi, Çin'deki kapanmalar ve daha birçok türev neden sebebiyle küresel piyasalar 2008'den bu yana en kötü yılını yaşadı.

Financial Times'ın haberine göre 2022’de dünya genelinde hisse senedi ve tahvil piyasalarında 30 trilyon dolarlık, Bloomberg verilerine göre ise 25 trilyon dolarlık kayıp yaşandı.

Popüler bir örnekle meseleyi daha anlaşılır hale getirelim. Elon Musk 2022'de 200 milyar dolardan fazla para kaybederek dünyanın gelmiş geçmiş en çok para kaybeden insanı oldu.

Evet, küresel baronların böylesine kaybettiği bir dönemde Asya'da yeni bir doğuşu hedefleyenlere karşı kaybedenler kulübünün muhakkak güçlü hamleleri olacaktır. 2023 bu açıdan bizim ve birçok açıdan tüm dünya ülkelerinin sınav yılı olacak.

Benim kişisel beklentim, seçime giderken muhakkak piyasalar üzerinden bir operasyon denemesinin yapılacağı yönünde ve 2018'de dolar üzerinden yapılan operasyonun bu defa borsa üzerinden deneneceğini düşünüyorum. Seçim tarihinin açıklanması ile operasyonu gerçekleştirmek isteyenler için başlama düdüğü çalacaktır.

Bu alanda karşılaşılacak operasyonlara ve şoklara karşı koyabilmenin tek yolu ise hazır olmak adına disiplinle çalışacak bir kurum oluşturmaktan geçiyor. Her ihtimali hesaplayıp olası her senaryoya karşı hazır bir aksiyon haritası oluşturan bir kurum.

ABD, böyle bir kurumu 2008 krizi sonrası Pentagon'un hamiliğinde ekonomistler, matematikçiler ve diplomatlardan oluşan bir ekiple tesis etti. Büyük başarılar kazandılar. Ünlü ekonomist James Rickard bu kurumun faaliyetlerini ve iç yapısını Kur Savaşları isimli bestseller kitabında anlattı.

Bizim de böyle bir kuruma, hatta çok daha iyisine ihtiyacımız var. Çok dikkatli olmalıyız...