Faik Tunay, CHP eski milletvekili. 36 yaşında ve Trabzonlu… CHP’nin en genç milletvekillerindendi. CHP milletvekilliği döneminde yaptığı açıklamalarla öne çıkan bir isimdi. Şimdi vekil değil, ancak referandum süreci ile ilgili öyle bir açıklama yaptı ki, sosyal medya bu açıklamasını paylaşıyor. CHP’den bu açıklamaya cevap verebilen de yok.
Faik Tunay sosyal medyadan paylaşılan açıklamasında şunları söylüyor:
“Ben hiçbir zaman için CHP’li olmadım. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olabilirsiniz ancak, CHP’li kelimesi sizi dededen, atadan bir kalıba sokar. Ben o kalıbı kabul etmiyorum. Çizgim net olduğu için, ben Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili olsaydım dahi istifamı eder, bu anayasa değişikliğinde ‘Evet’ oyu kullanırdım.
Ben ‘Evet’i madde madde anlatıyorum gittiğim yerde. Koalisyonun ne demek olduğunu en iyi bilen insan benim. 1999 senesinde milletvekili olduğumda benim partim koalisyon ortağı idi. Ayrıca Türkiye’de vesayet sisteminin bitmesi gerekiyor. 1961 darbesi, 1971 muhtırası, 1980 darbesi, 28 Şubat darbesi ve en son 15 Temmuz darbesi…
Referandumda ‘Evet’ çıkması halinde bu sistem gerileyecek. Ülkemizin etrafı ateş çemberi, Suriye, Irak, Ukrayna ateş çemberi. Yunanistan AB tarihinin en büyük krizi ile karşı karşıya. Türkiye, Ortadoğu ile batı arasında bir köprü. Dolayısı ile güçlü ve istikrarlı yönetime ihtiyacı var. 15 yıldır yapılan iyi şeylerin heba olmaması için ‘Evet’.
Rahmetli Özal 1983-1991 yıllarında tek başına iktidar oldu. Türkiye çağ atladı. Peki ne oldu sonra? Anavatan Partisi’nin iktidarı Özal ile birlikte son buldu ve 1991 yılından 2002’ye kadar Türkiye koalisyonlarla yönetildi. Faturası ne oldu? Özal ile 3 adım ileri attık, koalisyonlarla 5 adım geri geldik. Bu kazanımların geriye gitmemesi için, heba olmaması için, kasetin geriye tekrar sarmaması için Evet.”
16 Nisan’da ‘Evet’ çıktıktan sonra, bugünkü üslupla siyaset yapan muhalefetin, iyiye bile kötü diyen, ben gelirsem daha iyi yaparım diyemeyen bir siyasetin Türkiye’de iktidara gelme şansı yok. Bunu da gördükleri için son bir çaba son bir çırpınış aman ‘Evet’ çıkmasın diye çırpınıyor.”
Aklın yolu elbette birdir. Doğru söz kimden gelirse gelsin doğrudur. Türkiye’nin parlamenter sistemle iki ileri bir geri yapacak lüksü kalmamıştır. Bu nedenle parlamento kendi işini yapacak, yürütme de kendi işini yapacak yeni sistem olan Cumhurbaşkanlığı sistemine ihtiyaç duyulmaktadır.
Evet, ne yazık ki parlamenter sistemde muhalefet her şeye muhalif. Doğru ve yanlışı ayıracak hesabı yapmaya bile ihtiyaç duymuyor. Kurulan hükümete güven oyu veren muhalif vekil görülmemiştir. Yeni kurulan bir hükümete daha icraata başlamadan güvenoyu vermeyen muhalefet ile nasıl istikrar sağlanacak?
Pazar günü önümüzü hep tıkayan bu sisteme devam ya da dur demek için sandığa gideceksiniz.
Şimdi söz milletin!..