Her zaman söyleriz değil mi, “Dünya değişiyor ve dönüşüyor” diye? İşte bu değişim ve dönüşümden olumsuz etkilenen bir muhafazakar ve mütedeyyinler sınıfı var. Bu sınıfa ait olan bazı kavram ve tanımlamalar seküler, Marksist ve marjinal grubun eline geçtiğinden bu yana bu değişim ve dönüşümün yıkıcı etkisini daha çok hissetmekteyiz. Bu kavramların en önemlileri ise; iyilik, güzellik, adalet, merhamet, sevgi, yardımlaşma gibi insana verilebilecek en güzel hasletlerden olan kavramlardır.
Yukarıda bahsedilen kavramların bir kısmının seküler ve marjinal sınıfın eline geçmesi, onların bu kavramları toplumu dejenere ederek ideoloji değirmenlerine taşıyacakları propaganda miktarını artırmıştır. Onlar bu kavramların gölgesine sığınarak her türlü faşistliği mübah görmüşlerdir. Onlara göre her kadın kadın değildir, her genç genç değildir, her insan insan değildir. Onların inanç, düşünce ve ideoloji sistemini benimsemiyorsanız bir hiçten öte gidemezsiniz.
Geçmişte milyonlarca kadının ve gencin eğitim ve çalışma hakkını gasp eden CHP ve Türevleri hiçbir zaman Kadın Hakları savunucusu olamaz. Genç kızları ikna odalarına sokup onların inanç ve düşünce sistemlerini yargılamak ve onları CHP bağnazlığına hapsetmek hangi Kadın Hakları bildirgesinde yazıyor? HDPKK’nın dağda binlerce kız çocuğuna tecavüz ederek onların bir karanlığa mahkûm edilmesini hangi Kadın Hakları bildirgesi yazıyor?
TBMM sıralarına vurarak Las Tesis Protestosu adı altında gülerek, eğlenerek, dans ederek ve şarkı söyleyerek hangi Kadının Hakkını savunuyor acaba CHP ve HDPKK? TBMM’de Las Tesis gösterisi yapan CHP’li Kadıgil’in geçmişine bakarsanız öyle çokta kadının, özgürlüğün, adaletin umurunda olmadığını göreceksiniz. Dağda binlerce kadına tecavüz eden PKK’ya, Suriye’de binlerce Kadını öldüren Esed’e tek laf edemeyen CHP şimdi TBMM’de Kadın Hakları savunuculuğuna soyunmuş öyle mi? Yemezler. Şehirde MLKP/ PKK/KCK ile kol kola girip Türkiye’nin meşru iktidarının Kadın katili olarak lanse edilmesine destek çıkan CHP dönüp aynaya bir bakmalıdır.