Birkaç gündür, FETÖ/PDY’nin Samsun ve ilçe yapılanması iddianameleri okuyorum.

Tam elli iddianame…

Okurken, okurken tesadüf bu, eski ev sahibimin ifadesine denk geldim.

Kirasını biraz geciktirdiğimde hayatı bana zindan eden Hüseyin…

Öğrenim hayatı boyunca hizmete ait yurtlarda veya evlerde kalmamış, imam ve abilerden tanıdığı yokmuş, Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE proje uzmanlığına emeğinin hakkıyla gelmiş, FETÖ’yü basından tanımış, kitaplarını okumamış, vaazlarını dinlememiş, Bank Asya’da sadece kredi kartı hesabı varmış, uzaktan veya yakından örgütle alakası yokmuş.

Tamamı yalan, tamamı takiye…

Yaklaşık iki yıl evinde kiracı olarak kaldım. Yakinen bilir ve tanırım ki FETÖ’nün en önde bayrak sallayanıdır.

Demiyor ki, ‘Ben bu örgütün içine girdim ama bunların bu kadar vatan haini olduklarını, millete kurşun sıkacak kadar gözü dönmüş olabileceklerine ihtimal vermemiştim. Yanılmış, aldatılmışım.’

Bir tanesi de bizim eski vali…

FETÖ gerekçesiyle TRT’den ihraç edilen 435 kişiden 368’inin genel müdürlüğü döneminde işe alınmasını, “Samanyolu grubundan gelenlerin FETÖ’cü olduğunu bilmiyordum” diye açıklamış.

Ve onun asla yalan söylemeyen, şahsiyet abidesi avukatı, ‘Sayın müvekkilim böyle ifade mi olur. Milleti kendimize güldürmeyelim’ dememiş.

Hiç birisi çıkıp da, ‘Ben bu örgütün içine girdim ama bunların bu kadar vatan haini olduklarını, millete kurşun sıkacak kadar gözü dönmüş olabileceklerine ihtimal vermemiştim. Yanılmış, aldatılmışım…’ demiyor…

Ve valiyi By Lock suçundan aklayan başsavcının kararı;

“Adına kayıtlı telefona, 1 Mart 2014 tarihinde ByLock programı yüklenen hattın Ankara il sınırlarında kullanıldığı, bu hattın fiilen bir bayan tarafından kullanıldığının kesin olarak belirlendiği, bununla ilgili ayrı bir soruşturma yürütüldüğü, suçta ve cezada şahsilik prensibine göre bu durumda şüphelinin eylemden sorumlu tutmanın mümkün olmadığı, bu şekilde ByLock isimli gizli haberleşme programını cep telefonuna yükleyip kullanma eyleminin şüpheli tarafından işlenmediğinin kesin olarak anlaşıldığı….”

Milleti kendinize güldürmeyin!

Önümüzdeki aylarda iki mahkememiz var. Böylece aklandığına göre, bana da tıpış tıpış giderek layık gördükleri cezayı yatmak kalacak.

Bendeki gaflete bakın ki, vali Samsun’da vazifeliyken ‘TRT’deki özel kalem müdürünün görevden alınması’ haberimizi üstü kapalı tehdit ile kaldırtınca bu başsavcıya durumu izah ederek “ne yapayım” diye sormuştum.

“Konuyu bir araştırayım sana dönerim” demişti.

Hâlâ dönecek…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aldatıldım” dediğinde, çevresinden, yakınından, Kabine’den, Meclis’ten veyahut Parti’den bir Allah’ın kulu da çıkıp, “Evet Sayın Cumhurbaşkanımızı biz aldattık, yanılmışız, önce Allah sonra da milletimiz affetsin…” demedi, diyemedi.

Neden diyemedi?

Hani davaydı, Reis’i çok seviyorlardı?

Yanlışlarının, yanılmalarının, hatalarının bütün sorumluluklarını Reis’e yıkıp gittiler…

Peki, kimdi onlar?

Çevresinden, yakınından, Kabine’den, Meclis’ten veyahut Parti’den uzaklaştırılanlara, ipi çekilenlere bakın, göreceksiniz kimler olduğunu…