Kanaatim odur ki, Ozan Arif’in etki kitlesi, AK Parti tek başına iktidar olmasın diye oyunu CHP’ye vererek ülkücülük ekseninden kayanlar kadardır.

Ozan Arif’in ülkücü gençliği, müzikte bir ülkü olarak Itri’nin sahillerine bırakmasını bekleyemiyorduk ama hiç olmazsa, yaşı kemale erdikçe onların ahlakını tamiri imkânsız bir şekilde bozacak küfürlü besteler yapmayı bırakabilse iyiydi.

Yeni başlayanlar için; Ozan Arif’in bu tarz şiirleri yeni değildir. Turgut Özal için de bunun gibi hakaretamiz sözlerden müteşekkil bestesi vardır.

Sitesinde ‘Namıyla anılan Yiğit Muhsin Başkan’ başlıklı bir yazısı var.

O yazıda bir şiirinde “O toprakta, sen zindanda, ben sürgün” diye seslendiği zindandaki ismin Muhsin Yazıcıoğlu olduğunu belirtiyor.

Fakat Muhsin Yazıcıoğlu bir grup arkadaşıyla MÇP’den ayrılıp BBP’yi kurma hazırlığı yapmaya başladığında Ordu’da düzenlenen Ülkü Ocakları Gecesinde mikrofonu eline aldığı gibi sazını çalmaya başlamadan evvel, bugün ‘Yiğit Başkan’ diye methiyeler yazdığı Yazıcıoğlu için “Sütünü deviren inek” benzetmesi yapmaktan imtina etmemişti.

Şimdi avukat olan Vejdet Ersoy, Ozan Arif’e tepkisini yüksek sesle dile getirince ortalık karışmıştı. Buna MHP Ordu eski Milletvekili Cemal Enginyurt da şahittir.

CHP’nin Adalet Yürüyüşü bugün Maltepe mitingiyle sona erdirilecek.

Devlet Bahçeli, Ozan Arif ve gibilerinin tahayyül edemeyeceği bir basiret örneği göstererek, Yürüyüş güzergâhında bulunan MHP İlçe Teşkilatları ve Ülkü Ocaklarının kapalı tutulacağını duyurdu.

HDP ise sürpriz olmayan bir kararla yürüyüşün son durağı Adalet Mitingine katılacağını duyurdu.

Dediğim gibi, AK Parti tek başına iktidara gelemesin diye CHP oy veren ekseni kaymış ülkücüler de sırf AK Parti iktidarı zora düşsün, Kaos büyüsün, ortalık karışsın diye bu mitinge katılabilir.

Ancak gerçek ülkücüler bu mitinge katılmaz.

Devlet Bahçeli, devletin ne demek olduğunu bildiği, daha doğrusu devletsizliğin ne demek olduğunu tasavvur edebildiği için o mitinge katılmaz.

Terör örgütünün silahsızlanma, silahları gömme ve silahlı birliklerin sınır dışına çıkma sözünü tutmadığı için noktalanan Çözüm Sürecinden sonra yaşananlar, Hükümetin terörün kökünü kurutmak için giriştiği kararlı operasyonlar ile ülkede uygulanmak istenen kanlı kaos planları ve nihayet 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü ile Türkiye üzerinde oynanan oyunları gören Devlet Bahçeli, pazarlıksız bir şekilde AK Parti hükümetine destek verdiği için şimdi hedef tahtasına oturtulmuş durumda.

Hem de ülkücü oldukları iddiasından vazgeçmeyenler tarafından…

1 Kasım seçimlerinin ardından “MHP/AKP gizli ittifak ve işbirliğinden” bahseden CHP, HDP, HDK, DTK DBPve PKK ile aynı torbaya girmekten rahatsız olmayan ülkücü olur mu?

Bir soru daha sorayım;

Merhum Alparslan Türkeş yaşasaydı, CHP ve HDP’nin Maltepe mitingine katılır mıydı?

İslam’ın dünya üzerindeki tek askeri gücü ve siyasi organizasyonu olan Türkiye’yi ve gölgesi bütün mazlumlar için güvenli gölgelik olan Türk Bayrağını emperyalistlere teslim etmeyi düşünmeyen Bahçeli ve gerçek ülkücülerin bu soruya verecekleri cevap elbette ‘Hayır’dır.

Peki diğerlerinin cevabı nedir?