Bildiğiniz gibi TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın “Laiklik yeni anayasada olmamalı.” sözü üzerine bir linç girişimi başlatıldı. TBMM Başkanı, KAHRAMAN adammış gerçekten; kendini laikçilerin bıçağının altına İSMAİL gibi çekinmeden attı. Fark şu ki laiklerde İbrahim bulunmaz.

Cumhurbaşkanı’ndan normal vatandaşa kadar kendileri gibi düşünmeyenlere her türlü hakareti edip tepki geldiğinde “Ne var bunda, fikir özgürlüğü…” diyenlerin laiklik konusunda sadece düşüncesini dile getirmiş olan TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a, ardından hızlarını alamayıp İslam’a ve Müslümanlara etmedikleri hakaret kalmadı; ağza alınmayacak küfürler ulu orta edildi, tehditler havada uçuştu. Beklendiği gibi oldu, şaşırtmadılar. Kemalist, solcu, laikçi geçinen ne kadar yazar varsa hepsinin ağzından lağımlar aktı, akıyor. Bu ikiyüzlülüktür, şarlatanlıktır!..

Hani siz fikirlere saygılıydınız, hani siz özgürlükçüydünüz, hani siz her görüşün rahatça ifade edilmesinden yanaydınız? Özgürlüğü sadece kendiniz için istiyorsunuz, sadece sizinle aynı fikirde olanlar için düşünce özgürlüğü talep ediyorsunuz. İkiyüzlüsünüz, tahammülsüzsünüz, yobazsınız, seviyesizsiniz!..

Sadece sıradan kişiler değil, o sıradan kişileri provoke eden sıradan yazar ve aydınlar da küfür etmekte hiçbir sakınca görmedi. “Meclis Başkanı, sadece bir düşüncesini dile getirdi; katılmasak da saygı duymak zorundayız.” diyecek kadar adam olanına rastlamadık. Uğursuzun biri, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz biz; şöyle asarız, böyle keseriz.” diyerek ergenler gibi tehdit savurup meydan okudu. Milletin değerlerine tamamen yozlaşmış ve dili de çok itici olan kişi, yazısını düşünme organıyla bitirdi. İkinci yazısında ise “Laiklik Kadındır” dedikten sonra “Keriman Halis Ece’dir laiklik.

Sabiha Gökçen’dir. Türkan Saylan’dır…” diye devam etmiş yazısına. Keriman Halis kimdir? İlk dünya güzelimiz(!) Nasıl seçilmiş olduğunu ve jüri başkanının takdimini okuyuverin İnternetten… Sabiha Gökçen’in Dersim’i nasıl bombaladığını ve bununla nasıl övündüğünü de okuyuverin. Türkan Saylan’ın gencecik başörtülü kızlar üzerinden nasıl bir İslam düşmanlığı yaptığını 28 Şubat sürecini yaşayanlar hâlâ dün gibi hatırlar. Saydığı kadınların hepsi, milletimize de değerlerimize de yabancılaşmış, hatta düşmanlaşmış kişiler. Hiçbirisi millî değil ve milletimizi temsil edemez.

Laiklik değil, layıklık önemli bizim için bayım!.. Hiçbir şeye layık olmayanlar, her şeye laik oluyor. Dolayısıyla sizin gibi her şeye laik olan hastalıklı zihniyete sahip insanlar yerine, her şeye layık olan insanlar yetiştirecek bir sisteme ihtiyacımız var.

Yıllardır Atatürkçülük yiyip laiklik kusanlar; bu ülkede Müslümanlara, İslam’a ve millî olan her şeye kin kustular; herkese zulüm ettiler. Dolayısıyla laikliğin matah bir şey olmadığını, bir halta yaramadığını kendini laik olarak niteleyen niteliksiz laikçilere bakarak anlayabilirsiniz…

PKK laikliğin güvencesi, CHP yılmaz savunucusu, dinsiz marjinal SOL propagandacısı ise biz MÜSLÜMANLARIN muhalif olması bir mecburiyettir…