Türkiye’nin en büyük talihsizliği maalesef muhalefeti. Ellerinde ne geleceğe dair bir projeleri var ne de tek bir sözleri. “Yeter ki Erdoğan gitsin varsın ülke batsın”dan öte tek bir hedefleri yok. Erdoğan nefretinin karanlığında bir bir boğulmaya devam ediyorlar.

Bu iflah olmaz nefretin son aktörü Temel Karamollaoğlu, ortaya koyduğu performansıyla Kemal Kılıçdaroğlu’na taş çıkartıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine İstanbul’da başlayan Karamollaoğlu, Fatih Sultan Mehmet’in türbesini ziyaret ettiği esnada 15 Temmuz Şehidi İbrahim Yılmaz’ın eşi Esma Yılmaz’ın “Benim kocam şehit oldu. 15 Temmuz’a tiyatro diyenlerle bir arada olmak size yakışmıyor” tepkisiyle karşılaştı. Şehit eşinin acısını anlamak, hoşgörü göstermek yerine “Bilge Başkan” şahsına yönelen eleştirilere sert tepki gösterdi. Hatta yanındakilerden iki kişi Esma Yılmaz’ın üzerine yürüdü. Neyse ki araya girenler sayesinde olay büyümeden bitti. Asıl ahlaksızlığa ise sosyal medyada imza atıldı; Saadet Partililer’den bazıları şehidin eşini “provokatör”, “ajan” hatta Fadime Şahin’e benzeterek ağza alınmayacak benzetmelerde bulundular.

15 Temmuz şehidinin eşinin tepkisine en ufak bir tahammül gösteremeyen Temel Karamollaoğlu, utanmadan 6-8 Ekim vahşetinin azmettiricisi, PKK’yı savunan, Apo’nun heykelini dikmekle tehdit eden tutuklu Selahattin Demirtaş’ın tahliyesini isteyebiliyor. Bu özgürlük isteğine tepki yine bir şehit annesi olan Hatice Börü’den geldi: “Selahattin Demirtaş’ın sokağa döktüğü PKK’lıların oğlum Yasin Börü’yü linç ederek öldürmesinin üzerinden dört yıl geçti. Bana bu acıyı yaşatan Selahattin Demirtaş mağdursa, benim bu yaşadıklarıma ne demeli? 16 yaşındaki Yasin’in yaşama hakkını elinden aldı o. PKK, HDP, Demirtaş hiçbiri birbirinden farklı değil. Aslında Muharrem İnce’nin bu açıklamaları beni şaşırtmadı çünkü ne de olsa CHP, her zaman HDP ve PKK’nın yanında oldu. Erbakan hocamızın emanetine ihanet eden Saadet lideri Temel Karamollaoğlu oldu. Yazıklar olsun. Soruyorum CHP ve SP’lilere, Demirtaş’a. Hangi hakla teröristleri sokağa döktün, gençleri katlettirdin?

Bilge Başkan”, şehit annelerinin yanan ciğerlerine su serpmek yerine 15 Temmuz’a kontrollü darbe diyenlerle kol-kola yürüyor, çocuklarını katledenlerin ise tahliye edilmesini istiyor. Bir annenin yüreğine dokunamayan, bilakis azarlayan, oğullarının katillerine özgürlük dileyen Karamollaoğlu gece başını nasıl huzur içinde yastığa koyabiliyor? Vicdanına döndüğünde bu yaman çelişki ve tutarsızlıkları nasıl açıklıyor?

Temel bey, bu gittiğiniz yol, yol değil. Zira zalime merhamet dileyen, mazluma hoşgörü gösteremez. Milli Görüş’ü yüreklere taşıyan, mağdurlara sahip çıkması, annelerin duasını alması, rengi ne olursa olsun zalime karşı çıkması oldu. Tam da bundan dolayı özellikle şehit anneleri, Erdoğan nefretinden dolayı savrulduğunuz bu duruşunuza isyan ediyorlar. Onları dinlemek, anlamak yerine azarladığınız sürece beddualarını alacaksınız. Çok daha geç olmadan temsil ettiğiniz siyasi geleneğin aynasında kendinize çeki düzen verin.