Moussa Sow’u yazımın finaline saklayıp işe maçın İspanyol hakemi David Fernandez Borbalan’la başlayayım. Sözüm ona uygar ve çağdaş geçinen beyaz adamların siyasette olduğu gibi tüm platformlarda ülkem üzerindeki ”Antagonist” hastalıkları malumunuzdur. Daha dün gibi hafızalarımızda kalan Braga-Fenerbahçe maçının hakemi tetikçi Ivan Bebek ve 6 Aralık Salı akşamı Dinamo Kiev-Beşiktaş maçı için seçilmiş katil CraigThomson tiplemeleri gördükten sonra açıkçası kuşku ile bekledim İspanyol Borbalan’ıda. Henüz 11. dakikada EricBotteghin’in ceza alanı içinde Jeremain Lens’e yaptığı harekete penaltı yerine devam kararı vermesi şüphelerimi daha da arttırdı acaba Borbalan bizden çalan mı olacaktır diye. Lakin dakikalar ilerledikçe şüphelerimin yersiz olduğunu anladım yani Borbalan maçta neyi görüyorsa ona göre adaletli bir yönetim göstermenin gayreti içindeydi bunun içinde ilk olarak teşekkürlerimizi Borbalan ve ekibine gönderelim.
İkinci teşekkür A’dan Z’ye emeği olan herkese…
İkinci teşekkürlerimiz tabii ki başta DickAdvocaat, yardımcıları, sahada dik duran mücadele veren futbolcularımız ve A’dan Z’ye emeği olan herkese gitsin. Advocaat’ın futbol bilgisinin üst düzey adalet şirazesininde sağlam olduğu konusunu birçok kez dile getirmiştim. Hoca saha içini yani rakibin oyununu o kadar iyi okuyorki oyuncularınıda ona göre motive ediyor buda sahadaki oyundan verilen mücadeleden çok net anlaşılıyor. Ülkem Federasyonu Fenerbahçe’ye ceza üstüne ceza yağdıra dursada artık Avrupa’da ve ligde hedefleri olan bir takım izliyor Fenerbahçeliler. M.United Ukrayna takımı Zorya’yı iki golle geçerek Fenerbahçe’nin ardından grubu ikinci sırada tamamladı. Fenerbahçe Avrupa yolculuğuna çıkarken kura çekimleri sonrası otoriteler grubun favorisi M.United’i ilk sıraya koyarlarken ikincilik için Hollanda lig lideri Feyenoord ile Fenerbahçe’nin çekişeceğini belirtmişlerdi çok şükür öyle olmadı Fenerbahçe grubu ilk sırada lider bitiren takım oldu bu hem Fenerbahçe için hemde Türk futbolu için çok önemli ve gurur verici bir durumdur.
Böyle goller Yaradan’ın Moussa’ya hediyesidir…
Evet; şükürler olsunki Sow gibi bir oyuncusu var Fenerbahçe’nin. Bu güzel huylu namuslu ahlaklı çocuk belliki Allah’tan sonra, kendisini çok çok sevdiği Fenerbahçe’sine adamış. İşte onun içindirki takımı için her türlü fedakârlığı yapıyor. Sıra Fenerbahçe yönetiminde öyle yada böyle bir yolunu bulup Sow’u futbol hayatının sonuna kadar bırakmamalılar. Yoksa zaten kırgınlığı yeni yeni geçen Fenerbahçe taraftarını tribünlere tekrardan küstürürler benden demesi. Sosyal medyada Sow’la ilgi mizansen sloganlar gırla gidiyor Sow time, Sow’men ve Sow’eşata gibi bunlar sadece bir kaçı bu bile Sow’un taraflı tarafsız Ülkemizde ne kadar çok sevildiğinin bir göstergesidir. Şahsım olarak bundan sonra ben Sow’un normal gollerini golden saymayacağım. Futbol dünyasına tersten bakan bu güzel insanın röveşata ile attığı ki bu kaçıncı golüdür bilmem ama bunları atarkende futbolseverleri ters düz ettiğini biri anlatmalı Moussa’ya. Ya bir profesöre yada bir bilim adamına danışılmalı. Bu dediklerim işin latife tarafıdır attığı birbirinin kopyası estetik ve güzel goller için aynı zamanda da yetenek lazım yetenek ise kişiye Yaradan’ın lütfudur tabii kide bu lütuf Yüce Yaradan’ın sevgili kulu Moussa’ya güzel bir hediyesidir. Bu dediğime inanmayan varsa gidip Sow’a sorsun çünkü sevgili kardeşimde muhtemelen ben gibi düşünür.
Allaha emanet olun…