Son zamanlarda ülkemizin farklı noktalarında bombalar patlıyor, insanlarımız terör saldırına maruz kalıyor. Hiçbir suçu olmayan masum insanlarımız ölüyor. Evlere ateş düşüyor, analar ağlıyor, babalar kanlı gözyaşını içine akıtıyor. Hayatının baharında olup geleceğe umutla bakan, kimisi nişanlı ve evlilik hazırlığında olan, kimisi yeni evli olup bebek bekleyen, kimisi üniversiteyi bitirip bu ülkeye hizmet etmek için dirsek çürüten pırlanta gibi insanlarımızı bir bir teröre kurban veriyoruz.
Bu kayıplar bizi ziyadesiyle üzse de zaman zaman isyan duygularımızı artırsa da aklıselim bir şekilde düşününce terörün amacının da zaten bu olduğunu, bizi umutsuzluğa düşürüp teslim bayrağını çekmememizi istediğini hatırlayıp kendimize geliyoruz. Daha bir umutla, daha bir şevkle, daha da bilenmiş olarak işimizi yapıyor, geleceğe emin adımlarla yürüyoruz.
Ne zamana kadar bu böyle devam ediyor? Ta ki içimizden(!) birinin bize saldırıp tam da terör örgütlerinin istediği gibi bu milletin dayanma gücünü yok edip isyan etmesi, birlikteliğin bozulması ve çatışma ortamının oluşması için propagandaya başladığını görene kadar. İşte o zaman insanda sağduyu, sabır kalmıyor. Böylesi tiplere karşı o teröristlere duyduğu kin kadar kinle doluyor insan!.. Bir insan bu topraklarda doğup bu topraklardan beslenip nasıl bu millete hakaret eder, nasıl bu ülke aleyhine faaliyetlerde bulunur, nasıl böyle bir ihanet içinde bulunur?
Ortaköy’deki eğlence merkezine düzenlenen saldırıdan sonra “İşletmecisi ve tüm çalışanları Alevi olduğu için, Noel Baba kılığındaki Sünni Müslümanlar İstanbul’da silahla insanları taradı, özeti budur.” şeklinde bir tweet atıyor bu müptezel!.. Hani kanıt? Elde bir veri yok!.. Amaç, insanlar arasındaki birlikteliği baltalamak, insanlarımızın birbirine şüpheyle, kinle bakmasını sağlamak!..
Daha sonra 31 Arlık gecesi yine KKTC’den paylaştığı görüntülü bir mesajda, benim buraya yazmaktan imtina edeceğim sözler kullanıp ülkemizi, insanımızı aşağılamayı sürdürdü. Sonra gelen tepkiler üzerine KKTC’den sınır dışı edilerek Türkiye’ye gönderildi. Sonrasını biliyorsunuz havaalanında iyi bir karşılama yapıldı. Şiddete taraftar olmasak da bu ülkeyi aşağılamak, milletimize hakaret etmek bu kadar kolay olmamalı!..
Yine aynı kişi, “Atatürkçü olduğum için bana zulmediliyor.” mesajı vermek için Atatürk baskılı tişört giyerek Türkiye’ye geliyor. Suçsavar ya o, algıları yönetecek o küçücük beyniyle!.. Her haltı yiyor, sonra “Ay ben Atatürkçü, laik, çağdaşım…” Keşke ilkel olsan ama insan olsaydın!..
Onun ülkeye, millete hakaretlerine gıkını çıkarmayan hatta içten içe onu takdir eden gazeteci ve televizyoncu kılıklı soytarılar da havaalanı karşılamasını eleştirip güya insanlık dersi vermeye kalkıyorlar sağa sola!..
Yok öyle!.. Sizin bildiğiniz ülke de millet de yok artık!.. Sizin gibi müptezellerin yediği herzelerin farkındayız. Kuduz itleri bağlamasını, sahiplerini de cezalandırması iyi biliriz ülke olarak!..
Tüm terör saldırılarına ve onların destekçilerine, bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara karşı dimdik ayaktayız. Topunuzun köküne kibrit suyu dökeceğiz. Bizi ayrıştırmayı başaramayacaksınız!