Dünyanın her bölgesine ‘barış ve demokrasi’ adı altında, savaş ve sefalet ve açlık ve ölüm ve zulüm götüren Amerika’yla son zamanlarda Türkiye’nin başı belada.
Fakat bizim Amerika’yla başımızın hiçbir zaman hoş olmadığını bilenler biliyor, yazanlar yazıyor.
Bir tarafta Amerika gibi güçlü teknolojiyle donanmış devasa orduya sahip bir devlet ile arayı bozmanın hiç de iyi olmayacağını, sonuçlarının ağır olacağını söyleyenler…
Diğer tarafta Amerika ile dost olunduğu takdirde Türk olunamayacağını iddia edenler…
İsmet Özel’in, Türkiye’de her şey olup bittikten sonra Müslümanlar’ın tekrar toparlanabilmesi için ortaya koyduğu istikameti yani çözüm önerisi Amerikalı olmamak.
Ne diyor Özel:
“Türk olmayanlar Türkiye’nin Türkiye olmasına itiraz edenlerdir. Büyük sıkıntı Türklük aleyhine faaliyetlerini Türk kisvesine girip yürütenlerden doğdu. Sıkıntı devam etmektedir. Başı sıkışan bütün Türk düşmanları, Türklük düşmanları, Türkiye düşmanları kendilerinin de Türk oldukları, yerlerini Türklük içinde ve lehinde buldukları, yaptıklarını Türkiye uğruna yaptıkları iddiası güder.
İddia ederler; ama bunu ispata yanaşmazlar. Hâlbuki beyyine külfeti müddeiye düşer. Onlar yük olarak yanlarında Türklüğün tarihten, Türkiye’nin haritadan silinmesi halinde tesirini gösterecek kozlar bulundurur.
Türk görünülse bile Türk olmamak cem olmuş haldedir.
Bu toplanmışlık Türk karşısındadır ve her biri yanındakinin kazancından istifadeye gözünü dikmiştir.”
AK Parti’de hem Amerika ve hem de İsmet Özel muhalifi olmak gibi bir durum söz konusu.
Amerika’ya muhalif olmanın gündelik gerekçeleri belli; stratejik ortağımız hem bizimle birlikte hareket ederken hem de PYD’ye silah veriyor, bizi arkamızdan vuruyor, Ortadoğu’da Türkiye’nin tek başına hareket etmesine, operasyon yapmasına karşı çıkıyor.
Peki, İsmet Özel’e muhalif olmanın gerekçeleri neler?
Özel’in AK Parti muhalifliği meşhur…
Bir zamanlar ‘Tayyip Erdoğan’ın Yüce Divan’da yargılanması gerektiğini’ söyleyecek kadar ileri gittiği biliniyor.
Şimdi de AK Parti’ye ‘Arkası Karanlık Parti’ uydurması var.
“Türk olamadıysan, oldun Amerikalı” diyecek kadar Amerika düşmanı İsmet Özel’in, AK Parti’nin yani Tayyip Erdoğan’ın Amerika muhalifliğiyle birlikte düşüncelerini güncellemesini beklemeli miyiz?
Ya da tersinden şöyle mi soralım:
Amerika ile müttefik ve stratejik ortak olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Amerika ile işler istediği şekilde gelişmediği zamanlarda yani bu günlerde; ‘Türk olamadıysan, oldun Amerikalı!’ düşüncesine yaklaşmalı değil midir?
Hem Amerika’ya hem İsmet Özel’e karşı olmanın felsefi bir tutarsızlık olduğunu düşünmeye başlayacağımız günler ne zaman gelecek.
Amerika muhalifi yani antiemperyalist Türklüğü siyasetimizin temeli haline getireceğimiz günler çok mu uzak?
İsmet Özel mi AK Parti’ye, yoksa AK Parti mi İsmet Özel’e yaklaşacak?
İsmet Özel’in Türklük nazariyesi Gündelik siyasetin yani ‘reel politiğin’ ötesinde, dünya siyasetinde olup bitenleri anlamamıza yardımcı olmuyor mu sizce de!