Nilay Çekiç - Muhabir
Teknolojinin gelişmesi hayatımıza birçok kolaylık sağlasa da sosyal ağlar ile aile ve bireysel yaşantımızın her alanı etkilenir hale geldi. Aile, Çocuk-Ergen Danışmanı Psikoterapist Elif Yücel, "Sosyal medyanın her ne kadar olumlu yönleri olsa da hem olumsuz yanları da oldukça fazladır." dedi. Yücel, özellikle kişiliği henüz oturmamış bireylerde görülen bozulmalar aile yaşantısını da etkilediğini söyledi.
Sosyal medya insanların hayatlarını, aile arasındaki yaşantılarını nasıl etkiliyor?
Aile, Çocuk-Ergen Danışmanı Psikoterapist, özellikle ebeveynler için çocuk bakımı, aile içi iletişim, çocukluk dönemi ruh sağlığı gibi konularda bilgisini esirgemeyen çok fazla profesyonel olduğunu dile getirdi. Yücel, anne ve babalara kitap okumanın her zaman çok kolay gelmediğini, Instagram ve Facebook gibi platformlarda hap bilgilerle birçok konu hakkında aydınlanma fırsatlarının olabileceğini söyledi.
Zeminde depresif olan ve küçük bir etkiyle karşılaşsa depresyonu uyanabilecek kişiler için sosyal medya kullanımı olumsuza dönüşebiliyor.
"Özellikle ergenlik döneminde olan ve henüz kişiliği tam oturmamış bireyler kendilerine haber sitelerinde, magazinlerde gördükleri sosyal medya kullanıcılarını, bloggerları ve ünlüleri rol model alabiliyorlar. Ebeveynler çocuğun gelişim döneminin çok iyi farkında olarak sosyal medyanın zararlı, güvenli olmayan ve uygunsuz örnek olabilecek yönlerini paylaşmalı, bilgi vermelidir."
Psikoterapist Yücel, Ebeveynler gençlerin kullandıkları sosyal medya diline hakim olarak, onların seviyesine inmeli ve öğüt veriyor gibi ya da çocuk/genç üzerinden değil, olay ve durumlarla sosyal medyanın olumsuz yönlerini anlatarak koruyucu ve önleyici yaklaşımı dikkate almalıdır diye vurguladı.
Kimlerin üzerinde, hangi yaş gruplarında daha çok etki yaratıyor?
Sosyal medya çocuklar, gençler, özgüven ve öz benliği tam oturmamış yetişkinler üzerinde olumsuz etki oluşturabiliyor. Burada güvenlik çok önemli diyen Aile, Çocuk-Ergen Danışmanı Psikoterapist, anne babalar çocuk ve ergenler için doğru bir şekilde sosyal medyanın zararlı olabilecek yönlerinden bahsetmeliler diye ekliyor.
Aile, Çocuk-Ergen Danışmanı Psikoterapist Elif Yücel yetişkinler içinde uyarıda bulundu:
"Yetişkinler de kendilerini iyi gözlemlemeli. Gönderilere, fotoğraflara baktıklarında kendileriyle ilgili olumsuz birtakım düşüncelerinin oluştuğunu düşünüyorlarsa, örneğin; neden benim hayatım böyle değil, ben hiçbir zaman mutlu olamayacağım, herkes mutlu bu dünyada bahtsız olan bir benim vb. gibi yetişkinlerin kendilik imajlarına zarar veren çarpık düşünceleri oluşuyorsa bir süre sosyal medya kullanımına ara verip, kişilere bir ruh sağlığı profesyonelinden destek almalarını öneriyoruz.
Çocukları nasıl sosyal mecralardan uzak tutabiliriz?
Günümüzde teknolojinin içine doğan çocukları sosyal mecradan uzak tutmak oldukça zor. Bu konuyla ilgili görüşünü belirten Yücel, "Bu durumun sağlıklı olmayacağını düşünüyorum. Çünkü çocuklara/gençlere yaşadıkları ortam ve durumun şartlarına uygun olanaklar sunmalıyız. Yoksa bulunduğu ortama adapte olamayan, zaman zaman akranlarının alayına, zorbalığına maruz kalan çocuk ve gençlerle karşılaşabiliyoruz." dedi.
Tehlikelerden ve zorbalıktan korunamamak yaşam boyunca özgüveni düşük olan çocuklara ve çağa ayak uyduramayan bireylere dönüşebilir...
"Şu an birçok işlemi akıllı telefonlarla çözülebiliyorken, tamamen karşı olup teknolojinin nimetlerinden faydalanmamak zaman kaybına yol açabiliyor. Çocukları sosyal mecralardan uzak tutamayız fakat olumsuz yönlerinden elimizden geldiğince koruyabiliriz. Güvenli internet kullanımı, bakanlıkların sitelerinden kolay ve ücretsiz indirilebilen ebeveyn filtreleri ve sınırlı sosyal medya kullanımıyla olumsuz etkileri minimuma indirebiliriz."
0-2 yaş döneminde ekrana maruz kalınma oranına dikkat!
Ebeveynlerin bebek ve çocukları için mutlaka ve mutlaka sınırlı kullanıma dikkat etmesi gerekiyor. 0-2 yaşta beyin gelişimi büyük bir hızla devam eden çocuğun ekrana maruz kalması gelişimini yavaşlatarak, olumsuz etkiliyor. 3 yaştan itibaren de muhakkak ebeveyn denetiminde olmalı ve günlük 20-30 dakikayı geçmemeli.
Aman dikkat NOMOFOBİ'niz olabilir!
Nomofobi, çeşitli test, ölçek ve terapiyle açığa çıkabiliyor. Kısaca, kişinin telefonu yanında olmadığında, şarjı bittiğinde, internetini kullanamadığı zamanlarda ya da telefonu çekmediğinde panik, telaş, korku, tedirginlik, rahatsızlık hissetmesiyle ortaya çıkıyor. Nomofobisi olan kişiler akıllı telefonunu kullanmadığında bir yerlerde mahsur kalacağını düşünebiliyor. Uzmanlar genel olarak yetişkinler için günlük kullanımın 2-3 saati geçmemesinin normal olduğunu söylüyor.
"İnsanlar sosyal medyada zamanlarını geçirme isteği duyuyorlar"
Kişiler boş zamanlarını değerlendirmekle ilgili sağlıklı alışkanlıklar kazanmak istemediğinde sosyal medyayı çok fazla kullanabiliyorlar. İnsan yaratılış gereği boş duramayan, çalışmayı ve işe yaramayı arzu eden bir varlıktır. Kişiler hobi, uğraş, verimli işlerle ilgili bir alışkanlık kazanmadıklarında kolay yol olarak sosyal medya kullanımlarını arttırabiliyor.
Zamanı doğru kullanabilmek...
Sosyal mecraları kullanırken zamanı doğru ve etkili kullanmayı öğrenmek gerekiyor. Sürekli olarak alışveriş siteleri, giyim-makyaj bloggerları, tatil, yeme-içme-eğlenme fotoğraflarından başka bir şey paylaşmayan ünlü sayfalarını takip etmemek, hem etkili zaman kullanımı için hem ihtiyaç fazlası ürün alarak doğaya verilen zararı engellemek için iyi bir yol olabilir. Bu konu hakkında görüşünü dile getiren Yücel, "Magazin, keşfet kısmı, bloggerları takip etmeyen, paylaşılan hikayelerin tamamını izlemek için uğraşmayan kişiler hem sosyal medyayı etkili kullanarak bağımlılıktan uzak duruyor hem de etkili, verimli, işe yarar sayfaların gönderilerini okuyarak doğru bilgiye ulaşıyor. Bu da zamanı doğru kullanabilmek için çok önemli yol." dedi.