ABD Başkanı Donald Trump’ın “favori diktatörüm” dediği Abdülfettah es-Sisi, ülkesinde halkın caddeleri ve meydanları doldurması üzerine koltuğunun sallantıda olduğunu hissedince “Siyasal İslam” bahanesine sarıldı.
Birleşmiş Milletler 74’üncü Genel Kurulu için bulunduğu New York’ta Trump’la görüşen es-Sisi, “Siyasal İslam” olduğu sürece bölgelerinin istikrarsızlık içinde olmaya devam edeceğini öne sürdü.
Mısır kamuoyunun “Siyasal İslam”ı reddettiğini ve bunu daha önce gösterdiğini söyledi.
Abdülfettah es-Sisi’nin bu açıklamasıyla bir yandan Batı’daki İslam düşmanlarına göz kırparken diğer yandan da “Ben gidersem İslamcılar iktidara gelir” mesajı vererek sallanan koltuğunun korunmasını istediğini, Mısır’daki gösterilerin arkasında Müslüman Kardeşler’in olduğu izlenimini vermeye çalıştığını anlamak güç değil.
Darbeci generallerin yolsuzluklarını deşifre ederek protesto gösterilerini tetikleyen genç aktör ve müteahhit Muhammed Ali’nin “Siyasal İslam” ile yakından ya da uzaktan ilişkisi olmadığı malum.
Ayrıca gösterilerin arkasında gerçekten de kolu-kanadı kırık Müslüman Kardeşler olsaydı Abdülfettah es-Sisi korkuya kapılmazdı.
Mısır’da ordu, istihbarat ve güvenlik güçleri içindeki kanatlar arasında bir anlaşmazlık ve hesaplaşma yaşandığı gayet açık.
Arabi 21 sitesi önceki gün güvenlik kaynaklarından edindiğini söylediği önemli bir bilgiyi aktardı ve Mısır ordusunun gösterilere karşı askerin de sokağa inmesini isteyen İçişleri Bakanlığı’nın talebini reddettiğini yazdı.
Haberde ayrıca Mısır Cumhurbaşkanlığı’nın da kışladan çıkması için orduya baskı yapmadığına dikkat çekildi.
Abdülfettah es-Sisi’nin ordudan gösterileri bastırmasını istememesi “Ordudan korkuyor” şeklinde yorumlanıyor.
Mısır diktatörü askerin sokağa inmesi halinde gösterileri bastırmak yerine kendisine darbe yapabileceğinden endişe ediyor.
Haksız da sayılmaz.
Ordunun 25 Ocak Devrimi’nde Mübarek’i gözden çıkarmayı tercih ettiğini biliyor.
Mısır’da ordunun Abdülfettah es-Sisi’yi görevden alabileceğini söyleyen çok sayıda gözlemci var.
Katar eş-Şark gazetesine konuşan Devrimin Yarını Partisi Genel Başkanı Eymen Nur’a göre ordu Mısır Anayasası’nın 200’üncü maddesine dayanarak yönetime el koyabilir.
Mısır Anayasası’nın 200’üncü maddesinde yapılan ve Nisan ayında Mısır Parlamentosu tarafından onaylanan değişiklik orduya “anayasayı ve demokrasiyi koruma” yetkisi veriyor ve şöyle diyor:
“Silahlı kuvvetlerin görevi, ülkeyi korumak, ülkenin güvenliğini ve topraklarının emniyetini sağlamak, anayasayı ve demokrasiyi korumak, devletin temel bileşenlerini ve sivilliğini, halkın kazanımlarını, fertlerin haklarını ve özgürlüklerini muhafaza etmektir.”
Hiçbir şey yokmuş görüntüsü vermeye çalışsa da Abdülfettah es-Sisi darbeden bu yana ilk kez bu kadar endişeli ve yaşadığı panik her halinden belli.
Fakat korkunun ecele faydası yok.
Hafta boyu binlerce kişi gözaltına alınmasına rağmen dün Mısır’ın dört bir yanında yine protesto gösterileri vardı.
Mısır halkı ısrarla ve büyük kalabalıklar halinde caddeleri ve meydanları doldurmaya devam ederse ordunun kazanımlarını ve vesayet düzenini korumak için Abdülfettah es-Sisi’yi “günah keçisi” ilan etme ihtimali daha da yükselir.