Mısır ordusu pazar günü yaptığı açıklamada, Sina Yarımadası’nda gerçekleştirilen operasyonlar sırasında 15 askerin öldüğünü ve yaralandığını, 126 radikalin de etkisiz hale getirildiğini öne sürdü.

Söz konusu açıklamadan iki gün önce de Kuzey Sina’nın Bi’r el-Abd kentinde Mısır ordusuna ait bir zırhlı araca bombalı saldırı düzenlenmiş, toplam ölü ve yaralı sayısının 10 olduğu açıklanmıştı.

Mısır ordusuyla silahlı gruplar arasında çatışmalar olsa da Sina Yarımadası’nda yaşananların sadece “terörle mücadele” bahanesiyle geçiştirilemeyeceği bir gerçek.

Operasyonlara katılan askerler adeta terör estiriyor ve bölge halkına açıkça zulmediyor.

Mısır ordusu Sina’da uluslararası hukuka göre “savaş suçu” sayılabilecek korkunç insan hakları ihlallerine imza atıyor.

Üstelik birçoğu da vahşetten zevk alan askerler tarafından görüntülenerek yayınlanıyor.

Çünkü hesap soran yok.

Ahmed Salim isimli Mısırlı akademisyen geçenlerde Bi’r el-Abd bölgesinde yaşananlarla ilgili önemli bir iddiada bulundu.

Mısır İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı bildiriden yaklaşık yarım saat sonra kentteki er-Ravak Mahallesi’ne askerlerin bir grup tutukluyu getirdiğini, cami çevresine ve evlerin arasına indirilen tutukluların 15 dakika içinde tasfiye edildiğini ve görüntü alındığını, daha sonra cesetlerin ambulanslarla götürüldüğünü söyledi.

Askerlerin bir gün önce aynı mahalleye gelerek keşif yaptığını ifade etti.

Yani ortada herhangi bir çatışma yok.

Bilakis tutukluların sokak ortasında yargısız infazı var.

Mısır ordusunun, uğradığı her ciddi saldırının ardından bu yola başvurduğu iddia ediliyor.

Ayrıca Mısır ordusunun Hafter’e destek için gönderdiği ve Libya’da öldürülen askerleri ve subayları da Sina’daki çatışmalarda ölmüş gibi gösterdiği kaydediliyor.

Abdülfettah es-Sisi Mısır ordusunun Libya’daki varlığını ve kayıplarını gizlemek istese de Kahire’nin uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Libya’ya asker gönderdiği herkesin bildiği bir şey.

Geçenlerde bir Mısır askeri Bingazi’de arkadaşlarıyla birlikte çektirdiği fotoğrafları yayınladı.

Fakat sosyal medyada gündem olunca kaldırmak zorunda kaldı.

Askeri vesayet rejiminin Sina Yarımadası’yla ilgili skandalları bunlarla sınırlı değil.

Mısır İçişleri Bakanlığı, pazar günü Facebook sayfasında bildiriyle birlikte son operasyonlarda öldürüldüğünü söylediği kişilerin resimlerini de yayınladı.

Fakat yayınlanan resimler Ekim 2017’deki çatışmalarda öldürülen kişilere aitti.

Skandalın ortaya çıkması üzerine bildiri ve resimler sayfadan kaldırılarak yeni bir bildiri yayınlandı.

Darbe yanlısı Mısır medyasının da rejimden bir farkı yok.

El-Yevm es-Sâbi’ gazetesi, Bi’r el-Abd kentinde öldürüldükleri açıklanan askerlerin fotoğraflarını internet sitesinde “Şeref Tablosu” başlığıyla yayınlamıştı.

Fakat Ahmed el-Kâmilî isimli askerin Abdulfettah es-Sisi’ye muhalif olduğu ortaya çıkınca iki saat sonra sayfayı değiştirdi.

Yenilenen sayfada o askerin adı ve fotoğrafı yoktu.

Sina Yarımadası’nda işlediği suçlar insan hakları örgütleri tarafından birçok kez dile getirilmesine ve ortaya dökülen skandallara rağmen Mısır ordusu askeri vesayet rejiminin ve İsrail’in güvenliğine hizmet etmenin konforunu yaşıyor.