Geçen hafta, “Said Nursi’nin malum kişiyle aynı cümlede bile geçmesine gönlüm razı değil” demiştim ya, sözümü tutuyorum. Solda noktasını gördüğünüz cümlede sadece Said Nursi’nin adı var; şükür.
Said Nursi deyince aklına tuhaf çağrışımlar gelen kimi dostlara acil tavsiyelerim olacak:
Said Nursi deyince, aklınıza sadece Said Nursi gelsin. İlle de çağrışım yapacaksanız, Said Nursi’nin uğrunda ömür tükettiği, nefes harcadığı, ter döktüğü Kur’ân, Peygamber, sünnet, ayet, hadis, uhuvvet, ihlas, iman, namaz gelsin.
Said Nursi deyince aklınıza, ‘sadaka kabul etmeme” nezaketi gelsin. Said Nursi deyince, aklınıza, “aramızda şeyh-mürid ilişkisi yoktur” sözü düşsün. Said Nursi, size, Rus cephesinde savaşan “gönüllü alay komutanı”nı çağrıştırsın; savaşta at sırtında, Kur’ân tefsiri yazan nezaket yüklü bir adamı hatırlatsın.
Said Nursi, “ben de bu Kur’ân’ın sönmez ve söndürülmez bir nur olduğunu âleme göstereceğim” diyen 30’luk bir delikanlıyı hatırlatsın. Said Nursi, size Necip Fazıl’ı hatırlatsın. Said Nursi, size, Necip Fazıl’ın Büyük Doğu’sunun kapanacağını duyunca, elindeki tek mal varlığı yatağını satmaya kalkma feragatini düşündürsün.
Said Nursi, size, 31 Mart’ı bahane ederek kurulan dar ağaçlarına baka baka, “ben de şeriat isterim!” diyen cesur bir Kürt âlimini hatırlatsın. Said Nursi, size Mehmet Akif’i çağrıştırsın, Akif’in şiirlerindeki Kur’ân göndermelerine katkıyı hatırlatsın.
Said Nursi, size, Birinci Meclis’i dağıtan malum ve meşhur ‘koruma kanunlu’ ‘darbeci paşa’ya “Hainin hükmü merduttur!” diye meydan okumayı hatırlatsın. Said Nursi, size, uçurumdan düşerken bile “davam!” diye haykıran, canını unutan bir kahramanı hatırlatsın.
Said Nursi deyince, aklınıza, “Mekke’de doğsam da, buraya gelirdim” diyen bir vatan aşığı gelsin.
Said Nursi deyince, kalbinizde dik, diri, duru ve doğru bir yürüyüşün ayak sesleri duyulsun.
Said Nursi deyince aklınıza, Mevlana’yı yeniden okumak, Arabi’nin fikrinin izlerini sürmek, ayetlerin katmanlarını açmak, kaderin ince anlamlarında yürümek, solan güller karşısında ‘la uhibbu’l afilîn” deyişler düşsün.
Said Nursi deyince, gündeminiz, Peygamber kıssalarını şimdi ve bugünün gerçeği olarak okumak, Yunusça balığın karnına girmek, Eyyubca yara bere içinde olmak, Hızır’a Musa’ca yoldaş olmak, İbrahim’in kuşlarını dağ başlarından çağırmak olsun.
Said Nursi deyince, aklınıza yıldızlar ateşli şiirler olup dökülsün, gönlünüzde haşire şahitlik yapan bahar bahçeleri yeşerin, nefeslerinize esma-i hüsnanın nehirce akışları d/okunsun, susuşlarınıza nebevi sabrın ter taneleri düşsün.