Pandemi, savaş, hatta yapay depremler... Bazı teorisyenlere göre bunların hepsi dünya nüfusunu azaltmak için. Şimdi de ardı ardına buğday silolarında çıkan yangınlar düşündürmeye başladı. Farklı yerlerde, üst üste gerçekleşen bu olaylar sadece tesadüf mü; yoksa korkunç bir planın parçaları mı?
Pınar Karahan /RÖPORTAJ
GELİN şimdi, ülkemizden bir noktaya gidelim. Burası Kocaeli. Silolarda korkunç patlamalar yaşandı. İşçiler korku dolu gözlerle olayı anlamaya çalışırken alevler gökyüzünü çoktan kaplamıştı. Kısa süre sonra gelen ölüm haberi herkesi sarsmışken çok geçmeden Fransa’nın La Rochelle şehrinden bir haber daha geldi. İşte o anda ölüm sessizliği, endişeli bekleyişle kucaklaşmıştı. Korku ve merak, insanların zihnini sararken gözler, buğday silolarının yüksek duvarlarına dikildi. Fransa’daki olay için uzmanlar, yangının siloda değil, siloya malzeme taşıyan bantta çıktığını söylüyor. Çünkü bu silolarda envaiçeşit tahıl taşıyan konveyörler bulunuyor ve zamanla çok çalışmaktan aşınıyorlar. Konveyörlerin ana maddesi kauçuk yani bir petrokimya ürünü. Dolayısıyla yanma ihtimali çok yüksek.
DERİNCE’DEKİ PATLAMA
Derince’de yaşanansa bir yangın değildi, patlamaydı. Bir anda olmuş bitmişti. Fransa’dakinde ise bir patlama yaşanmamıştı. Dolayısıyla Derince’deki olayın daha dikkatli incelenmesi uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor. İlk tahminlere göre buğday tozları sıkıştığı için mekanik bir kıvılcım ile tutuşup patladı. Buğday tozları patlayabilir doğru ama şiddeti bu kadar yüksek olamaz. Bu daha çok LPG, CNG, doğal gaz gibi patlamaları andırıyordu. Öyle ki 63 silonun 12’sinin altı patlıyordu fakat diğerlerinde de buğday vardı. Peki neden onlar patlamamıştı? Türkiye’de birçok yerde böyle silolar var, oralarda da böyle durumlar yaşanmamıştı. İki olayın peşi sıra gelmesi akıllara ‘Acaba tahıl silolarına bir oyun mu oynanıyor?’ Birileri buğday taneleri dolu bu dev yapılara zarar veriyor olabilir miydi? Ama neden?
BİR PLANIN PARÇASI MI?
Bu sorulara net bir cevap vermek henüz mümkün değil ama önemli bir noktaya dikkati çekmek gerekiyor. Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması 17 Temmuz’da sona ermişti. Ardından da silo yangınları yaşandı. İşte bu da bu içeriği hazırlamamıza ve acaba bir sabotaj mı yapıldı ya da gıda krizi kapıda mı sorularına zemin hazırladı. Peki siz ne düşünüyorsunuz? Yaşananlar rastlantı mı yoksa bir planın parçaları mı? Tüm bu karmaşanın arkasında gerçekten bir yapay kıtlık senaryosu yatıyor olabilir mi? Bana göre mi? Kim bilir, belki de bu durumun gerçek sebebini sadece tahıl taneleri bilecek.
TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI
Türkiye’nin öncülüğü, Rusya ve Ukrayna’nın yapıcı tutumları, Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırıcılığı sayesinde, 22 Temmuz 2022’de İstanbul’da imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması, çeşitli defalar uzatıldı. Ancak Rusya, kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmediğini öne sürerek 17 Temmuz 2023’de dolan anlaşmadan tek taraflı olarak ayrıldı.
Ekonomist dergisinin kapağı
UKRAYNA-Rusya savaşı sonrasında beklenen gıda krizine dikkati çeken The Economist dergisi, kuru kafa simgeleri ile süslenmiş buğday başaklarını kapağına taşıdı. Bu simgeler, küresel gıda krizinin vahametine işaret ediyor. Ukraynalı tahıl üreticisi Nibulon’un sahibi Oleksi Vadaturski ve eşi, tahıl koridoru süreci içerisinde şüpheli bir şekilde öldürüldü. Uzmanlar, bu ölümün tahıl üretimiyle ilgili olduğuna dair yorumlarda bulundu. Akıllarda soru işaretlerine neden olan gelişmeleri, Diriliş Postası’ndan Pınar Karahan, ekonomist Prof. Dr. Şeref Oğuz’a sordu. DIŞA BAĞIMLILIKLA SAVAŞ Ekonomi yazarı Oğuz, “Yaşanan bunca olaydan sonra bu işlerin perde arkasında Rusya olamaz diyemeyiz. Çünkü Rusya tek başına, kendi içerisinde bir devlet kurmayı hedefliyor. Dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor. Her ne kadar kendi içerisinde muhalif görüşler olsa da ki bunu Batı’nın yaptırdığı düşüncesi içerisindeyim ama bir şekilde Rusya, kendi içerisindeki krizi de yöneterek Putin’in önderliğinde tek başına dışa bağımlığı olmadan bir devlet kurmayı planlıyor.” diye konuştu. “Bununla birlikte, Ukranya’nın tahıl üretiminde kendi önüne geçmesini engelleyecek girişimlerde bulunduğunu tabii ki hepimiz biliyoruz.” ifadelerini kullanan Oğuz, şunları kaydetti: “Rusya, Ukrayna’nın Odessa Limanı’nı bombalayarak tahıl gemilerinin güvenli bir şekilde limandan ayrılmasını engelliyor. Yine Rusya, BM’nin Ukrayna’ya silah ve mühimmat göndermesine izin vermemektedir. Bu, Ukrayna’nın tahıl depolarını korumasını zorlaştırmaktadır. Savaş nedeniyle tahıl fiyatları artmıştır. Milyonlarca insanın tahıl satın almasını zorlaştırmaktadır. Savaş nedeniyle tahıl ihracatı büyük ölçüde kesintiye uğramıştır. Bu, gıda krizine yol açmaktadır.”
‘Rusya soğuk kış yaşattı’
Rusya Merkez Bankasının ülkesine yönelik uygulanan ambargoların 2026’ya kadar süreceğinin açıklamasına ilişkin Şeref Oğuz, “Artık dünya devletleri kendi aralarında savaşlar olurken aralarındaki anlaşmaları devam ettiriyor. ABD-Çin gibi ülkelerde olduğu gibi Rusya da elinde bulundurduğu enerji sektörünü ve gıda sektörünü öne sürüyor.” dedi. Rusya’nın kışın doğalgaz vanalarını kapatmasını hatırlatan Oğuz, “Rusya bir yandan savaşa devam ederken bir yandan da elindeki kaynakları kullanıyor. General kış yaşattı bize...Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın dünya çapında enerji piyasalarını sarstığını gördük. Rusya, dünyanın en büyük doğal gaz ihracatçılarından biri ve savaş nedeniyle gaz ihracatı büyük ölçüde kesintiye uğradı. Bu, Avrupa’da gaz fiyatlarının artmasına ve enerji krizine yol açtı.” ifadelerini kullandı.
AÇLIKLA TEHDİT EDİYOR
Ekonomist Oğuz, Tahıl Koridoru Anlaşması’nın Rusya tarafından iptal edilmesine ilişkin, “Soğuk kış yaşatan Rusya, şimdi de ‘ben sizi aç bırakırım’ tehdidinde bulunuyor. Rusya, tahıl koridorunu iptal ederek dünyayı açlık tehdidiyle karşı karşıya bırakıyor. Ukrayna, dünyanın en büyük tahıl ihracatçılarından biridir ve savaş nedeniyle tahıl ihracatı büyük ölçüde kesintiye uğramıştır. Bu, gıda fiyatlarının artmasına ve milyonlarca insanın açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
CARİ AÇIK OLUŞUR
Kocaeli Derince ilçesindeki buğday silosunda meydana gelen patlamanın sonuçlarına ilişkin de bilgi veren Prof. Dr. Şeref Oğuz, şunları söyledi: “E tabii Derince’de patlayan tahıl deposunun cari açığın artmasında bir faktör olması muhtemeldir. Tahıl deposu, Türkiye’nin en büyük tahıl depolarından biriydi ve patlama sonucunda büyük miktarda tahıl yok oldu. Bu, Türkiye’nin tahıl ihtiyacını karşılamasını zorlaştıracak ve tahıl fiyatlarının artmasına neden olacaktır. Tahıl fiyatlarındaki artış, Türkiye’nin ithalatını artıracak ve cari açığın artmasına yol açacaktır.”