Sağlık çalışanı Semih Kayataş, ölümcül virüs Kovid-19’a iki kez yakalanıp iki kez yendi. Kayataş, vatandaşları tedbirlere uymaları için uyararak, “Tek başıma kaldığımda düşündüğüm hastaneden çıkabilir miyim dedim. Bir de ikinciyi olmayız dedik. İkinciyi olunca endişelerimiz daha da arttı” dedi.

Diriliş Postası Muhabiri İbrahim Seçkin Talaş/Mülakat

Ankara Altındağ 112 İstasyonu’nda işçi-sürücü olarak çalışan Semih Kayataş, Çin’de başlayıp dünyaya yayılan ölümcül virüs Kovid-19’a iki kez yakalandı. Sağlık çalışanları için rutin sağlık taraması esnasında Kovid-19 testi pozitif çıkan Semih Karataş, ilk kez yakalandığı salgın hastalığı yenmek için tedavi gördü, 14 gün karantinada kaldı. Karantina sürecinin ardından Altındağ 112 İstasyonu’nda ambulans şoförü olarak işine geri dönen Karataş, 41 gün sonra ölümcül virüsün pençesine yeniden düştü. Bu kez hastalığın belirtilerini ağır bir şekilde hissederek, test yaptıran Karataş, yeni tip koronavirüse ikinci kez yakalandığını öğrendi.

Sağlık çalışanı Semih Karataş, iki kez yakalanıp yendiği salgın hastalığın ardından yaşadıklarını anlattı. Karataş, “Ailem Bursa’da yaşıyor. Bursa’da ailem bilmiyor. Eniştem ve abimin dışında kimseye söylemedim. Babam tansiyon hastası, annem de 55-60 yaşında bunu duysalar onların da sıkıntıya gireceğini bildiğim için söylemedim. Tek başıma kaldığımda düşündüğüm çok şey oldu, buradan çıkabilir miyim dedim. Çankırı 112’de 33 yaşında bir arkadaşım Kovid-19 nedeniyle öldü. Onu düşündüm, bir de ikinciye olmayız dedik. İkinciyi olunca endişelerimiz daha da arttı” dedi.

HASTANE SÜRECİNDE AİLEME BİLGİ VERMEDİM

Salgın hastalığa yakalandığı süre içerisinde ailesini konudan haberdar etmediğini belirten Karataş, tedavi sürecinde sağlık çalışanı arkadaşını kaybettiğine değinerek, bu durumun kendisini etkilediğini ifade etti. Karataş, “Ablam Ankara’da yaşıyor, abim İzmir’de. Ailem Bursa’da yaşıyor. Ablam biraz hassastır. Hastaneye yattığım süreç boyunca ablamın haberi olmadı. Sürekli pembe yalanlar söyledim. Ailem de bilmiyor. Eniştem ve abimin dışında kimseye söylemedim. Babam tansiyon hastası, annem de 55-60 yaşında bunu duysalar onların da sıkıntıya gireceğini bildiğim için söylemedim. Tek başıma kaldığımda düşündüğüm çok şey oldu, buradan çıkabilir miyim dedim. Çankırı 112’de 33 yaşında bir arkadaşım Kovid-19 nedeniyle öldü. Onu düşündüm, bir de ikinciye olmayız dedik. İkinciyi olunca endişelerimiz daha da arttı” diye konuştu.

“İşçi statüsünde çalışanlar da ek ödeme almak istiyor”

İşçi-sürücü olarak 12 saat çalıştığını ve ayda 16 ile 18 nöbete gittiğini ifade eden Karataş, salgın sürecinde bulaş riskiyle daha çok karşılaşmalarına neden olduğunu belirterek, yetkililerden esnek çalışma modeline geçmeleri ve ek ödeme konusunda talepte bulundu.

Karataş, “24 saat çalışma düzenine göre çalışan bir kişi, daha az kişiyle muhatap oluyorsa 12 saat çalışma düzeninde ben daha fazla kişiyle muhatap oluyorum. Ertesi gün gidip daha fazla kişiyle muhatap oluyorum, bulaş riskim artıyor. 112’de çalışan çoğu sürücü aynı riskle karşı karşıya kalıyor. Ankara’da dahil, İstanbul da dahil olmak üzere en büyük risklerimizden bir tanesi, 12 saat çalışma usulüne göre çalışmamızdır. İstanbul Valiliği, İstanbul’da ambulans sürücüleri için esnek çalışma modeline geçti. Hastanelerde işçi statüsüyle çalışanların birçoğu 24 saat çalışma usulüne geçti. Bu usule göre, ayda 8 tane nöbete gidiyorlar. 18 nöbete gidince bulaş riskin daha fazla oluyor. Şirket olsun, İŞ KUR üzerinden girenler olsun, devletin işçi kadrosu statüsünde olanlar da ek ödeme almak istiyor. Şu an esnek çalışma modelinden muaf tutuluyoruz. Ek ödeme de yapılmadı. 24 saat çalışma düzeni talep ediyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

“KARANTİNANIN ARDINDAN SAHAYA DÖNDÜM”

İlk kez Kovid-19’a yakalandığını Ankara 112 için genel tarama testi yapıldığında öğrendiğini söyleyen Karataş, Kriz Masası’ndan arandığını, Murat Erdi Eker Hastanesi’ne yatışının gerçekleştirileceğini öğrendiğini belirterek, tedavi sürecinin başladığını sözlerine ekledi.

Sağlık çalışanı Karataş, “İlk kez hastalığa yakalandığımda pozitif oldum, hiçbir şey hissetmeden ayakta atlattım. Antibiyotik verdiler geçti. Birkaç öksürüğüm oldu. Gölbaşı’nda hacdan gelen misafirleri beklemede, Ankara 112 için genel tarama testi yapıldı. Ben de test verdim. Kriz Masası’ndan beni aradılar, ‘Semih testin pozitif çıktı’. İlkinde, iki gün içerisinde iki test yaptırdım ve pozitif çıktı. 8. günde benden bir test daha alındı. Sonucu negatif çıktı. 9. günde yapılan testim de negatif çıktı. İki negatifle eve gittim, 14 gün karantinada kaldım. Dışarı çıkmadım, idari izinli sayıldım. Karantina sürecinin ardından işe başladım. Daha sonra 3 hafta boyunca sahada çalıştım. Şikayetlerim olmaya başladı. Baş ağrısı, öksürük, genel vücut ağrıları, yüksek ateş, nefes almada güçlük, halsizlik yaşadım. Grip ama gribin 3-4 katı diyebilirim” şeklinde konuştu.

“İKİNCİ KEZ POZİTİF OLDUĞUMDA VİRÜS 8 ARKADAŞIMA BULAŞTI”

Salgın hastalığa ikinci kez yakalandığında aradan 41 gün geçtiğine değinen Sağlık Çalışanı Karataş, bu süreçte tedbirlere hem evde hem iş yerinde uyduğu halde hastalığın pençesine düştüğünü belirterek, bu süreçte vatandaşları dikkatli olmaları noktasında uyardı.

Karataş, “İkinci kez pozitif olduğumda yanımda çalışan sağlık çalışanı arkadaşlarımdan 8 tanesine hastalığı bulaştırdım. Benden nöbeti almaya gelecek arkadaşıma bulaştı. İlk olduğumda kimseye bulaştırmadım. Allah’ın bir hikmeti kimseye bulaşmadı. Ancak ikinci defa hastalığa yakalandığımda çalışan arkadaşlarıma da geçti. İkinci defa pozitif olunca çalışma arkadaşlarım kendini sorgulamaya başladı. Bir kere olan bir daha olabiliyormuş. Üçüncü kez olur muyum, bunun bile ben de şüphesi var. İlkinde belirtilerin hiçbiri yoktu. İkinci kez geçirdiğimde çok ağır geçirdim” dedi.

“İKİNCİ KEZ YAKALANAN 10 KİŞİDEN BİRİYDİM”

Salgın hastalık Kovid-19’un bulaştığı arkadaşlarının da hastalığı ağır atlattığını belirten Sağlık Çalışanı Karataş, “Hastaneye yattığımın beşinci günü, şikayetlerim en üst seviyeye çıktı. Nefes alamıyordum, oksijen taktılar. Tat ve doku duyum gitti. İkinci kez yattığımda kan sulandırıcı iğne yaptılar. Beyne, pıhtı atmasına engel olmak için bu iğneleri yapıyoruz dediler. Bilim Kurulu’na danışacağız dediler, sen on kişiden birisin dediler. Mayıs ayında ikinci pozitifimde bunu dediler. 4-5 gün yüzüstü yattım. Akciğerlerim daha rahat nefes alıyordu. Antikor testi yaptırmak istedim ancak belirtilerim ikinci kez hastalığa yakalandığımı gösterdi. Bunun yerine PCR testi yaptırdım” ifadelerini kullandı.