Koronavirüs salgını finans sektöründeki dijitalleşmenin zorunluluk olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bankaları bekleyen yıkıcı dönüşüm ile ilgili konuşan uzmanlar gelecekte fiziki bankaların kalmayacağını söyledi.
Bahar Demirarslan- Röportaj
Hızla gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinin sunduğu imkânlar toplumun ihtiyaçları doğrultusunda her geçen gün şekil değiştiriyor. Dijital dönüşümü birkaç teknolojiye indirgemek mümkün değildir ancak web 2.0, mobil, genişbant internet, bulut bilişim, dijital medya, büyük veri, yapay zeka, artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti ve 3B yazıcıların çığır açan etkisi yeni bir dönem başladı. Özellikle koronavirüs pandemisi, finans kurumlarının bankacılıkta dijital dönüşümünü hızlandırdı. Blockchain, bulut bilgi işlem ve IoT de dahil, en son teknolojilerin artık dijital finansın bir parçası haline geldi. Ayrıca ABD'nin büyük bankalarından JPMorgan, blockchain tabanlı metaverse platformu Decentraland'de resmen ofis açması bankaların meta dünyasına ne denli önem verdiğini gösteriyor. Bizde Diriliş Postası Gazetesi olarak Finans Sektöründe Dijital dönüşümü ve metaverse dünyasını Rekabet Akademisi’nden Futurist Ekonomist Özlem Dallı ve Blockchain Uzmanı Tolga Göçtürk'e sorduk.
‘‘EN BÜYÜK SORUN DİJİTAL FİNANSI YORUMLAYAMAMAK’’
Dijital Finans Okuryazarlığı Türkiye’de ne durumda? Özellikle gençlerin bu alanlara ilgisi var fakat bu alanlarla ilgili erişilebilir kaynak çok az bu konu hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Finansın dünyadaki sektörlerin temeli olduğunu söyleyen Özlem Dallı “Dijital dünya devreye girdiği zaman hem bugün ki alışıla gelmiş geleneksel dünyanın içerisinde daha ne olduğunu anlamakta zorlanan bir istihdam kitlesinin bunu anlamasıyla ilgili sorunlar yaşıyoruz. Şu an da çok hızlı ve sadece birkaç yıldır varmış gibi görünen Blockchain aslında çok uzun yıllardır var olduğundan, finanstaki dönüşümün yansımalarını yaşıyoruz. Geleneksel finans okuryazarlığına henüz hakim değilken bilmedikleri yeni bir dünyada ki dijital yorumlamayla karşılaştılar. Bu konuyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Kesinlikle şu an ki finans dünyasında yaşadığımız en büyük sorun mevcut finansın yanı sıra yeni gelişen dijital finansı yorumlayamamak.’’ dedi.
‘‘BİLGİLERİN BÜYÜK BİR KISMI MANİPÜLATİF’’
2013 yılından beri dijital finans üzerine çalışmalar yapan Tolga Göçtürk ‘‘Türkiye’nin ortalaması şu an geleneksel finans okuryazarlığı cahilliğinde %80’in üzerinde yani gelenekse finans okuryazarı sayısı %20’yi geçemez. Dijital finans okuryazarlığında ise bu oranın %3’ü geçemeyeceğini düşünüyorum. Çünkü geleneksel finansta belirli oturmuş yapı ve akademik ve mevzuatlar var fakat dijital finans okuryazarlığı konusunda herhangi kapsamlı çalışma bulunmuyor. Bizim amacımızda yeterli kaynakçayı toplayıp bunun üzerine projeler sunmak. Bununla ilgili dijital finans okuryazarlığında biraz daha yasal zeminin oturması ve akademik çalışmaların yapılması gerekiyor. Dolaşan bilgilerin büyük bir kısmı manipülatif ve sadece kâr amacı güden görüşler.’’ dedi. Hizmeti veren finans tarafında bugünü ve geleceği yorumlamakta sıkıntı yaşadıklarını ifade eden Özlem Dallı, üniversitelerin yeni bölüm açmaları çok önemli olduğunu dile getirdi.
‘‘DİJİTAL FİNANS UZMANLIĞI OLMALI’’
Dijital finans uzmanının görevlerinden bahseden Özlem Dallı ‘‘Dijital finans uzmanının finansal analizleri yapabilecek, dijital ortamları yorumlayabilecek, dolayısıyla finansal ürünlerin nasıl dijital ortama aktarılacağı ile ilgili teknik doküman, hukuki partnerlik ve yazılımcı ile partnerlik yapabilecek kadar gelişmiş olması gerekir. Atılım Üniversitesi ile geliştirdiğimiz devlet onaylı sertifika programı ile e-devlete ilk dijital finans uzmanlığı kimliği düşecek.’’ ifadelerini kullandı.
‘‘FİZİKİ ANLAMDA BANKALAR OLMAYACAK’’
Türkiye’de aslında finans ne yazık ki bankacılık sektörü üzerinden yürüyor. Türkiye’de bankacılık dışı finansmanı nasıl geliştirebiliriz?
Geleceğin dünyasındaki finans sektörü hakkında bilgi veren Dallı, şöyle konuştu: “Finansal ürünlerin yeni düzenlemeler ile dijital ortama entegrasyonundan, alma ve satma boyutunda tabana yayılma şansı verilebilirse geleceğin dünyasında fiziki anlamda bankalar olmayacak. Fakat bankacı ve finansçılar danışmanlık boyutunda devam edecektir. Blockchain sistemi ve dijital ortamı tanımaya ihtiyaç var.”
“KAĞIT PARALAR OLMAYACAK’”
Yakın gelecekte kağıt paralar yok olacak mı? Olacaksa dijital paralar evrensel mi olacak yoksa herkes yine kendi dijital para birimini mi kullanacak?
Dünyanın döngüsü ve matematiksel hesaplamalar ile düşünüldüğünde 4 yıl sonra kağıt paraların tam anlamıyla ortadan kalkacağını söyleyen Göçtürk, ‘‘Tüm ülkeler ve merkez bankalarının tamamı dijital paralar üzerine çalışmaları devam etmekte ve dünyanın ekonomisini yönlendiren ABD olduğu için oradan gelecek kanunları beklemektedir.” sözlerine yer verdi.
Metaverse ekonomiyi ve tüketicileri nasıl etkileyecek?
Şu an var olan sistemde web 2.0’ı kullanarak belirli aracılar ile alışverişimizi gerçekleştirdiğimizi söyleyen Tolga Göçtürk, sözlerini
şöyle sürdürdü: ‘‘Metaverse evreni ile birlikte bu durum ortadan kalkacak ve kişisel olarak, bir aracı olmadan ürün satışı ve pazarlama gerçekleşebilecek. Metaverse evreninde gezerken yapacağınız alışverişler evinize kargo olarak gelecek yani tamamen aradaki telefon üzerinden yaptığınız tüm sistemlerin entegrasyonu web 3.0 ile birlikte metaverse’e geçiş yapacak.’’
‘‘YASAL ZEMİN HENÜZ OTURMADI’’
Bir çok dijital kullanıcı şu anda metaverse arazileri üzerinden arsa yatırımı yapıyor. Sizce bu durum tehlikeli midir? Çünkü binlerce meta dünya kurulabilir. Bu noktada kimler hangi meta dünyasına yatırım yapmalıdır?
Şu an da çok tehlikeli olan bu sistemi bir saadet zinciri olarak gördüğünü söyleyen Tolga Göçtürk, şu şekilde devam etti: “Henüz bir yasal zemini oturmamış olan bir sistem üzerine büyük fiyatlamalar ile arsa, yer ve NFT’ler alınıp satılıyor. Fakat bu durum yasal zemine oturduktan sonra projelerin kalıp kalmayacağının bir kesinliği yok çünkü aynı yeri 6 adet satan metalar var. Alıcılar ve satıcılar belli değil çünkü metaverse üzerinden yapıldığı için verilerin herhangi bir kaydı bulunmuyor. Google, Amazon ve adını yakın bir zamanda Meta’ya çeviren Facebook gibi büyük şirketlerin metaverse ile ilgili çalışmalar yapmasıyla birlikte diğer projelerin çöküş yaşayacağını düşünüyorum.”
'Gençleri kaybetmemeliyiz’
FUTURIST Ekonomist Özlem Dallı, ‘‘Hizmeti alanları bilinçlendirmeliyiz çünkü konu oyun olduğu zaman hepimiz varız. Yetişkinler bile oyunu severiz. Burada koruyamayacağımız bir Z kuşağı var. Bu gençleri çok hızlı kaybedebiliriz. Metaverse gibi uygulamalarda gençleri kaybetmeyelim.’’ ifadelerini kullandı.
‘‘ÖĞRENMEKTEN GERI KALMIYORUZ’’
Metaverse konusunda Türkiye hangi adımları atmalı?
Türkiye’nin metaverse konusunda adımlarından bahseden Özlem Dallı ‘‘Genellikle dünyadan birçok konuda geriden başlamış olmamıza rağmen 7 yıldır bu durumu yıktık. Şu anda Blockchain’ de özellikle kripto para yatırımda dünya genelinde ki yatırımcı sayısının yüzde 60’ı Türklerden oluşuyor.” değerlendirmesini yaptı.
‘En çok gelişim Türkiye’de olacak’
TÜRKIYE’de Metapotanians isminde bir proje yapıldığından bahseden Blockchain Uzmanı Tolga Göçtürk “Ülkemizde gençlerin bakış açısı ve algılama kapasitesi diğer ülkelerin gençlerine oranla çok hızlı. Ülke bazında en çok kripto para yatırımcısı olan ve en çok para sokan dördüncü ülkeyiz. En çok para çıkartmayan 1. ülkeyiz. 2023 ile birlikte bizim ülkemizde metaverse, blockchain ve dijital dönüşüm gibi girişimlere öncülük edileceğini düşünüyorum. ABD, Çin ve Hindistan’ın ardından en çok gelişim Türkiye’de olacak.” Dallı, yapılacak olan regrasyonların içerisinde özellikle de bu işte hizmet verenlerin hangi platformda olursa olsun Sermaye Piyasası Kurulu tarafından verilen lisanslara mutlaka sahip olma şartı getirilmesi gerektiğini söyledi.