Çünkü İstanbul, 8500 yıllık tarihiyle kadim dünya kentlerinin beşiğidir.

Çünkü İstanbul, şairin bir tepeden bakıp temaşa ettiği yeryüzü cennetidir.

Çünkü İstanbul, gece yavaşça siyah mantosunu sürükleyen şehirdir.

Çünkü İstanbul, candır, vatandır, ille de İstanbul’dur.

Çünkü İstanbul, ruhu eritilip bir kalıpta dondurulan.. Sonra da İstanbul diye toprağa kondurulan şehirdir.

Çünkü İstanbul, -evet, ön önemlisi- müjdelenmiş mübarek bir beldedir.

Çünkü İstanbul, sadece ülkemizin değil dünyanın da parlayan yıldızıdır.

Çünkü İstanbul, Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, dünyanın en büyük havaalanı ve raylı sistemleri ile değerine değer katmıştır.

Çünkü İstanbul, tarihi İpekyolu’nun en önemli buluşma noktasıdır.

Çünkü İstanbul, ekonomisi ve nüfusu ile 145 ülkeden daha büyüktür.

O yüzden İstanbul, sorumluluk yüklediği insanları hem imtihana tabi tutar hem de verdiği gibi almasını bilir.

O yüzden İstanbul, kendine hizmet edenlerin ya itibarlarını yüceltir ya da feleklerini şaşırtır…

Düşünün, sadece 2019 bütçesi 23 milyar 800 milyon lira olan dev bir yapıdan söz ediyoruz. İETT ve İSKİ ile birlikte bu bütçe yaklaşık 60 milyar lira.

Böylesine büyük bir nüfusu, ekonomiyi idare etmek de her babayiğidin harcı değil.

İstanbul, ‘öylesine’ yönetilecek bir şehir değildir her şeyden önce…

Bu şehrin ruhunu bileceksiniz…

Bu şehrin dehlizlerini, komşuluklarını, mahalle kültürlerini, folklorunu, hemşerilik hassasiyetlerini, tarihini, tarihinin emanet ettiği yeraltı yerüstü zenginliklerini, boğazını, balıklarını… Her şeyini iyi bileceksiniz.

İstanbul, “ben yaptım oldu”lar şehri değildir.

İstanbul, yarınlara en yüksek ideal ve hedefler koyanlara imkân verir.

Siyaset yapmaz İstanbul…

Kendi üzerinde siyasî ameliyat yapanlara da pirim vermez. O yüzden gerçekçidir. Kendini ihya edecek, yollarını, köprülerini, sokaklarını, mahallelerini mamur edecek olanları bağrına basar.

Kirli siyasetçiler dolaşamaz sokaklarında…

“Akıllı şehir”dir İstanbul; İstanbullu da akıllıdır. Aklıyla alay edenlere yüz vermez.

Temizdir… Hatta dünyanın en temiz şehirleri arasında ilk sıralarda yer alır. Eski kirli, sisli-puslu günlerine geri dönmek istemez.

Huzur ve güvenin şehridir İstanbul…

Hastasını, yoksulunu, engellisini, yaşlısını, kimsesizini bağrına basar. Onların üzerine titrer adeta. El uzatanların parmaklarını kırar. Söz edenlerin dillerini lâl eder.

İstanbul, gençlerin şehridir.

Parkları, bahçeleri, ücretsiz interneti, okullara kazandırılan spor tesisleri, amatör kulüplere yapılan spor malzemesi yardımı, Dene-Yap atölyeleri, dünyanın en büyük üniversitesi İSMEK’i, bilgi evleri ile İstanbul, gençlerin şehridir.

İstanbul kültür ve sanatın başkentidir.

Yeni kültür merkezleri, yeni müzeleri, yeni sahneleri, yeni kongre merkezleri ile İstanbul, kültür ve sanata ulaşmak isteyen herkese imkân sunar.

İstanbul, 24 saat yaşayan bir şehirdir.

Şayet İstanbul daha da güçlenirse, Türkiye de bundan nasibini alır. Bunun da yolu dünyayla yarışan ve medeniyeti yaşatan şehirler safında yer almaktan geçer.

Ezcümle…

“Gecesi sümbül, Türkçesi bülbül kokan”…

“Bî-misl ü bahâ” olan İstanbul…

Gerçek kıymetini bileceklerin elinde ve omuzlarında taşınmalı ve yükseltilmelidir…

Nokta.