Suriye, Çin, NATO’nun yeni düşman politikası, Kanal İstanbul, Brexit derken çok ama çok önemli bir meseleyi yine unuttuk, unutuyoruz: Büyük İsrail Projesi…
Hemen her gün Gazze’ye atılan bir bomba…
Sebepli sebepsiz şehit edilen veya tutuklanan masum insanlar…
Gündeme geldikçe feryat edip sonra derin dondurucuya bırakıyoruz meseleyi.
Oysa başta ABD olmak üzere büyük bir küresel destekle devam eden Büyük İsrail’i inşa projesi hem Suriye’yi hem de bölgedeki diğer ülkeleri ilgilendiriyor.
Önce Gazze, Ramallah ve şimdi de Batı Şeria üzerinde ciddi bir baskı ve yıldırma politikası uyguluyor İsrail…
İç siyasetteki karışıklıklarının sebebi de biraz bu…
Fakat işin bizi ilgilendiren en önemli yanı ilk kıblemiz Mescid-i Aksa üzerindeki suikast faaliyetleri. İsrail’in, mabet altındaki ‘arkeolojik amaçlı’ kazı çalışmaları bütün bu politikaların finali olacak. Bu kazının asıl amacı Filistin’de yürütülen Yahudileştirme politikasına yer altından büyük destek sağlamak.
İsrail yönetimi, Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın altını kazı bahanesiyle oyuyor. Hedef bu mübarek mabedin yıkılması. Görünür gerekçesi kendilerince kutsal bilinen “Süleyman Mabedi”nden bazı kalıntılaraulaşmak… Sonrası malum…
İsrail’in ABD destekli ‘Başkent Kudüs’ siyasetinin temelinde de tam olarak bu niyet var.
Bu bölgedeki kazı çalışmalarının Filistin topraklarının İsrail’e peşkeş çekildiği gün başladığı, 1967’den bu yana da kesintisiz devam ettiği biliniyor. Filistin Köyü Silvan’dan Harem-i Şerif’in Burak (Ağlama) Duvarı’na çıkan bir buçuk kilometrelik tünel daha önce açılmıştı. ‘Hacı Yolu’ olarak bilinen ve Kudüs’e uzanan tünelin açılışına ABD’nin Tel-Aviv büyükelçisi Friedman da katılmıştı.
Peki yıllardır süren bu kazı çalışmaları istedikleri sonucu verdi mi? Bunu bilmiyoruz. Eğer herhangi bir kalıntıya rastlamış olsalardı dünyayı ayağa kaldırır, Mescid-i Aksa’yı törenle yerle bir ederlerdi, buna eminim. Bugünlerde Yahudilerle kol kola eğlenen birtakım sözde Müslüman ülkenin hiçbirinin gıkı çıkmazdı. Buna da eminim.
Neden bu noktada kazı çalışmaları yapılıyor?
Mescid-i Aksa’nın batısındaki Burak Duvarı, Efendimizin İsra ve Miraç Gecesi ‘Burak’ı bağladığı yer olarak kabul ediliyor. Burak Duvarı’nı ‘Ağlama Duvarı’ olarak adlandıran Yahudiler ise burasının Süleyman Mabedi’nin ana mekânı olduğuna inanıyor. Dolayısıyla mabedin Mescid-i Aksa’nın yerine yeniden inşa edilmesini istiyor.
İşte arkeolojik kazı masumiyetiyle (!) devam ettirdikleri yıkım projesinin altında yatan en büyük gerekçe bu!
Mescid-i Aksa’ya giden dostlarımızın aktardığı bilgilere göre İsrail hedefine son hızla ilerliyor. Çünkü mabedin avlusunda birçok noktada çatlaklar oluşmuş durumda. Dengesiz kazı çalışmalarının sebep olduğu göçüklere müdahale edilmesine izin verilmiyor. Müslüman mahallesi olan Silvan’dan başlatılan kazılar yüzünden yıkılan evlerdeki insanlar bölgeyi terk etmiş durumda. Mahallenin altındaki dehlizlerden Doğu Kudüs’e açılan tünellerde birtakım gizli faaliyetler yürütülüyor. Hatta dahası da var: Binlerce yıldır adı Silvan olan mahallenin girişine “City of David” tabelaları bile yerleştirilmiş durumda…
Mescid-i Aksa’nın altını oyup bir Yahudi mabedi inşa etme projesi sadece İsrail’in değil…
ABD bu rezil projenin en önemli tarafı… Geçen yıl Bahreyn’de önemli bir toplantı yapılmıştı. “Yüzyılın Anlaşması” olarak dünya kamuoyuna aktarılan bu toplantıda Filistin’i yok etme projesinin ekonomik yanı masaya yatırılmıştı. Toplantıda “Büyük İsrail” için şarkılar söyleyip Talmud ayini yapanlar arasında ABD’nin Ortadoğu özel temsilcisi Jason Greenblatt ile ABD’nin İsrail büyükelçisisi David Friedman da vardı. İkisi de Yahudi ve Siyonist…
Hani bu bölge UNESCO tarafından koruma altına alınmıştı!
Ahit Sandığı, kutsal tapınak filan…
Bu palavraları geçelim…
İsrail’in, Tapınak Şövalyeleri’nden bu yana görülmemiş bir barbarlıkla mübarek mekâna yaptığı tasallutu görmek için daha ne kadar bekleyeceğiz?
“Sykes-Picot-Sazanov gizli anlaşması”ndan bu yana yürütülen bu imha projesine Müslümanlar ne zaman dur diyecek?