Bugün tüm gözler Papaz Brunson davasında olacak. Amerika’nın gözü de bugün bu davada olacak.

Papaz Brunson, eşi Norine Brunson ile birlikte Türkiye’de 20 yılı aşkın bir süre yaşadıktan sonra 2016 yılında süresiz oturma izni için başvurmuştu. İddianamede yer alan yazışmalara göre, İçişleri Bakanlığı, Ağustos 2016’da yazdığı yazıyla süresiz oturma izni başvurusunun “kamu düzeni ve kamu güvenliği açısından” uygun bulunmadığını ve reddedildiğini belirtti. Yazışmalarda Bakanlık ayrıca, “Brunson’ın 2010-2013 yılları arasında Kürt orijinli vatandaşlara yönelik ayinler düzenlediği” ve “Suriye’den gelen sığınmacılara yardım sağlama görüntüsü altında misyonerlik faaliyetleri yürüttüğünü” belirtti.

Brunson ve eşi Ekim 2016’da İzmir Alsancak Polis Karakolu’na çağrıldı. Burada sınır dışı edilmek üzere gözaltına alındılar. Eşi Norine Brunson, 13 gün sonra serbest bırakıldı. Brunson daha sonra sınır dışı edilmek üzere Bornova ilçesindeki Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edildi.

Brunson burada sınır dışı edilmeyi beklerken, Aralık 2016’da FETÖPDY üyesi olmak suçlamasıyla aynı gün içinde önce gözaltına alındı, daha sonra da tutuklandı.

Brunson, Ağustos 2017’de, İzmir F Tipi Cezaevi’nde yatmakta olduğu sırada bu kez de “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etme”, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek” ve “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından da tutuklanması talep edildi.

Pastör Brunson, Ağustos 2017’de bir kez daha tutuklanması isteminin değerlendirildiği duruşmada verdiği ifadede hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Daha sonraki duruşmalarda da yaptığı tahliye talepleri reddedildi.

İddianamede, Brunson’a hem FETÖ hem de PKK adına suç işlediği suçlamaları var.

Brunson için “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği” gerekçesiyle 15 yıla kadar, “devletin gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek” suçlamasından 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Türk yargısı şimdi FETÖ üyeliği, terör örgütü PKK adına suç işleme ve “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etme”, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek” ve “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamaları ile ilgili kovuşturmayı sürdürüyor.

Brunson’ın ayrıca Mayıs ve Haziran 2013’teki Gezi Parkı’na alışveriş merkezi yapılması planının protesto için düzenlenen eylemlerin organizatörlerinden biri olduğu da iddia ediliyor.

Türk milletinin algısında Brunson’un ‘ajan’ olduğu kanaati de hakim. Ama Millet adına Türk yargısı en doğru kararı verecektir. Yargıya olan güvenimizi sağlam tutmalıyız.

ABD Hazine Bakanlığı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün ABD’deki mal varlıkları ve mal varlıklarından elde edebilecekleri faiz gelirlerini Brunson’u bahane ederek dondurması ve ABD vatandaşlarının bakanlarla herhangi bir iş ve işlem yapmasını yasaklaması şeklindeki anlaşılmaz mantığını yeniden sorgulamak lazım.

ABD’nin muhafazakâr sivil toplum örgütlerinden Amerikan Hukuk ve Adalet Merkezi’nin (ACLJ) Brunson’ın serbest bırakılması talebiyle açtığı imza kampanyasını şu ana kadar 480 bin kişi imzaladı.

Bence ABD’de bulunan Feto’nun Türk yargısına teslim edilmesi için bizim de imza kampanyası başlatmamız lazım. Eğer, imza kampanyası ile adalet etki altına alınabilecekse bunu yapalım.

Selam ve dua ile…