Arap coğrafyasında uzun süredir Türk dizileri kasırgası eserken bir yandan da kıyasıya eleştiriler yapılıyor ve şikâyetler geliyordu.

Dizilerdeki karmaşık ve gayri meşru ilişkilerin Türk toplumunun sosyal yapısını yansıtmadığı ve tarihini kötülediği ifade ediliyordu.

Bu kez o tür eleştirilerin söz konusu olmadığı bir dizi gündemde.

Türkiye’de de büyük bir beğeniyle izlenen Diriliş Ertuğrul.

Dizi ilk yayınlandığından bu yana Arapça alt yazıyla Youtube aracılığıyla Arap izleyiciyle buluşuyordu.

Arapça adı “Kıyamet Ertuğrul”.

Qatar Media Corporation İcra Kurulu Başkanı Abdurrahman Bin Hamed, önceki gün Twitter’daki hesabında, Diriliş Ertuğrul dizisinin 16 Ocak’tan itibaren Katar televizyonunda ilk bölümden itibaren ve fasih Arapça dublajla yayınlanacağını açıkladı.

Bu arada dizinin orijinal diliyle, yani Türkçe olarak yayınlanmasını ve dublaj yerine sadece Arapça altyazıyla yetinilmesini isteyenlerin ağırlıkta olduğu bilgisini de paylaşalım.

Seyirciler dublajın, ifadelerdeki vurgunun ve dizinin değerini azaltmasından endişe ediyor.

Endişelerinin yerinde olup olmadığını dizi Katar televizyonunda yayınlanmaya başladıktan sonra göreceğiz.

Dizinin Katar’da yayınlanacak olması sadece Katarlılar tarafından izleneceği anlamına gelmiyor.

Her bölümün televizyonda yayınlandıktan sonra Youtube ve benzeri sitelerde de yayınlanacağından ve Arap ülkelerinin hepsinde izleneceğinden emin olabilirsiniz.

Diriliş Ertuğrul dizisi hakkında bugüne kadar Arap medyasında onlarca haber ve makale yayınlandı.

Bir zamanlar FETÖ’nün televizyon kanalında yayınlanan “Sırlar Dünyası”nı andıran sahneler ve ufak tefek eleştiriler dışında dizi hakkındaki yorumlar genelde olumlu.

Diriliş Ertuğrul dizisinin tarihi anlatırken aslında bugünkü nesillere geleceğe yönelik bilinç inşa ettiğinin Araplar da farkında.

Filistinli kadın yazar Lema Hatır, diziyle ilgili yorumunda şöyle diyor:

“Diriliş Ertuğrul çağdaş bir ruh taşıyan tarih dizisi. Açıkça anlaşılıyor ki, hedefi sadece Osmanlı Devleti’nin kuruluş hikâyesini anlatmak değil daha çok çağdaş bir projeye hizmet etmek.”

Suudi Arabistanlı davetçi Ali El Ömeri ise dizi için, “Diriliş Ertuğrul 40 yıl sonra izlediğim ilk dizi” diyerek, diziyi darbe girişiminin bastırıldığı geceden sonra izlemeye başladığını söylüyor.

Araçlardan ve dükkanlardan yükselen Diriliş Ertuğrul’un jenerik müziğini duymuş ve çok etkilenmiş.

“Darbe girişimi gecesi ordu içindeki hainlere karşı Türk halkının sergilediği direniş bilincinin oluşmasında bu dizinin de katkısı olduğunu öğrendim” diyor, Diriliş Ertuğrul’u anlattığı makalesinde.

El Ömeri, bu tür başarılı dizilerin içerdikleri mesajlarla yeni bir “İslami fetih” olacağı düşüncesinde.

Körfez ülkeleri başta olmak üzere Arap coğrafyasında büyük ilgi gören, makalelere ve panellere konu olan Diriliş Ertuğrul dizisi üzerine bundan sonra da mutlaka tartışmalar olacak.

Dizinin verdiği mesajdan ve gençler üzerindeki etkisinden rahatsız olanlar çıkacak.

Haklı veya haksız eleştiriler yapılacak.

Çünkü Diriliş Ertuğrul dizisi doğrudan bugünkü Türkiye’yle ve Erdoğan’la bağlantılandırılıyor.

Dizinin tarihte yaşanmış olayları anlatırken aslında bugünün olaylarına, komplolarına ve ihanetlerine ışık tuttuğu inancı hâkim.

Diriliş Ertuğrul’u sıradan bir dizi olmaktan çıkaran ve bu kadar çok ilgi görmesini sağlayan faktörlerin başında bugünün krizlerle ve komplolarla boğuşan İslam coğrafyasında Müslümanları dört bir yandan saldıran düşmanlarına karşı yeniden birleştirecek ve eski parlak günlerine kavuşturacak yiğitlere duyulan özlem geliyor…