Klavyeye rastgele basılmış gibi duran bu harfler Ortadoğu’yu şekillendirmeyi, biçim vermeyi hedefleyen, kendi ülkelerinin ekonomik ve sosyal geleceği için bunu yapan batılı devletler tarafından kullanılan terör örgütlerinin kullandıkları isimler.

Batı’dan bakınca Ortadoğu’nun içine Türkiye de dahil oluyor.

Amerika’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın, Almanya’nın ve Rusya Devlet Başkanı Putin’e göre toplamda 40 ülkenin kullandığı bu örgütler Ortadoğu’yu Batı’nın savaş alanı haline getirdi.

Ülkemize yapılan 15 Temmuz FETÖ/PDY’nin darbe operasyonunun genetiğinde de başta Amerika olmak üzere bu ülkelerden bazılarının olduğu artık bilinen bir gerçek.

Dolayısıyla, aslında Türkiye üstü kapalı bir şekilde hem ülkemizde gerçekleştirilen terör eylemlerinde ve hem de sınır ötesinde TSK’nın sıcak savaşında, başını Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya’nın çektiği bu 40 ülkeyle savaşıyor.

Bu örgütlerin hemen hemen hepsi birer proje olarak Batı tarafından üretilip Ortadoğu’da mevzilendiriliyor.

Tıpkı birer Hollywood senaryosu gibi hazırlanıyor ve İslam topraklarının başına bela ediliyor.

Aslında İslam toprakları dediğimiz yerlerin tamamı Osmanlı bakiyesi…

Yani film Osmanlı topraklarında oynanıyor…

Dolayısıyla son tahlilde; Türkiye’ye planlı ve organize bir saldırıyla karşı karşıyayız.

Türkiye’nin Ortadoğu’ya inmesini engellemek için bir PKK Devleti hedefi yıllardır hayata geçirilmeye çalışılıyor.

Bunu Marksist bir örgütle birlikte yapmaya çalışmaları da önemli bir ipucu.

Yukarıda sıraladığım bütün örgütler, Müslüman halklar ile Türkiye’nin kucaklaşmasını engellemeye yönelik bir planın taşeronları.

Hepsi İslam düşmanı…

Ya direkt İslam’a karşılar ya da dolaylı olarak İslam’ı sulandırmak, kötü ve çirkin göstermek gibi hedefleri var.

Ya gerçek İslam karşısında bir duvar olup, Müslümanların zihinlerini, beyinlerini felç etmek ya da bir mezhep savaşıyla Müslümanların birbirini kırmaları için türlü hile ve desise kuruyorlar.

Bu örgütlerin bizdeki sözde demokrat uzantılarının Tayyip Erdoğan düşmanlığı da bu hile ve desiselerinin birer parçası.

İslam düşmanlıklarını Erdoğan sütresiyle örtmeye çalışıyorlar ki, sureti haktan görünebilsinler.

Haklı Müslüman olan bütün ülkelerde senaryo bu…

Aynı örgütlerin türlü türlü uzantıları, Müslüman halkların gerçeklerle yüzleşmesini engellemek için bazen milliyetçilik, bazen de mezhepçilik taktiğini sahaya sürüyorlar.

Müslümanların birlik ve beraberliğine yani Ümmet-i Muhammed’e karşı bu oyunlar.

Kucaklaşmamız yüz yıldır engelleniyor.

Yüzyıllık bir yalnızlık bu.

Şimdi ikinci yüz yılda bir fırsat arayışındayız.

Asya ve Afrika’da bütün Müslüman topraklara bir ümit, bir uyanış, bir kucaklaşma imkânı sunuyoruz.

Bunu istemiyorlar.

Bunu başarırsak, yüzyıllardır sömürdükleri, aç bıraktıkları Müslümanlar’ın ayağa kalkarak kendileri için, petrolleri için, yer altı zenginlikleri için kendi hayat tarzları için ciddi bir tehlike olacağını biliyorlar.

Türkiye ise bütün imkânını Müslüman çocuklar ölmesin, vatanlarını terk etmek zorunda kalmasın, Avrupa ülkelerinde kaybolmasın, organ mafyasının eline düşmesin diye kullanıyor.

Allah bizimledir…