Başbakan Binali Yıldırım’ın bölücü cepheye, üst aklın Türkiye’yi parçalama planındaki askerlerine karşı “Hayır” diyoruz açıklaması ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “CHP, HDP, FETÖ, PKK, DHKP/C ve eli kanlı aydınlıkçılar… MHP’ye saldırıyorlar” sözleri Türkiye’nin verdiği istiklal mücadelesindeki taraflarını ortaya koyuyor. Bir yanda Türkiye’nin bekasını, birliğini, güçlenmesini, çizilen haritaları paçavra dönüştürmeyi, yapılan şeytani planları ise bozmayı düşünen bir blok, diğer yanda sırtını 2. Sykes-Picot’lara dayayan, özyönetim hayalleri kuran, darbe ile iktidar düşünde yaşayan, vatanı-Türk milletini köleleştirmeyi görev edinmiş bir grubun mücadelesi olacak bu referandum.  Başbakan Yıldırım’ın tüm hainlerin “Hayır” vereceği yönündeki sözleri çok eleştirildi. Aslında hakikatin ta kendisiydi. Hayır verenler hain değil ama tüm hainlerde “Hayır” diyor.

Türkiye’ye çağ atlatan Erdoğan

Reel ve rasyonel düşünelim, hem teklife bakalım hem de tarafların icraatlarına, aynı zamanda Türkiye’ye yönelik tekliflerine. 3 Kasım 2002’deki sessiz devrim ile iktidara gelen, 15 yıllık süreçte bir Anayasa kitapçığı ile tepetaklak olan ekonomiyi en az 3 kat büyüten ve büyüme ile birlikte darbe-işgal girişimlerine, Soros operasyonlarına, teröre rağmen yıkılmayan sağlam temellere oturtan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Başbakan gibi karşılanan IMF memurlarını kovan,  savunmayı yüzde 64 oranında millileştirip, ABD’nin yardımından kurtaran, düşman kapıdayken mega projeleri bir bir hizmete açan, Anadolu’nun evlatlarına devleti veren, insan haklarında tarihi reformlar yapan, kutuplaşmayı kıran en önemlisi de ülkeyi söğüşleşen Yalı aşiretlerine hesap soran Erdoğan’dır. CHP ve zihniyetinin kapalı perde ülkesi haline getirdiği Türkiye’yi, ecdadına layık şekilde dünyaya açan, kardeş coğrafyalarla köprüler kuran Erdoğan’dır. Dünya 5’ten büyüktür teziyle sadece İslam âleminin değil, sayıları yüz 120’yi aşan bağlantısızlarında liderliğine soyunan Erdoğan’dır.  ABD’yi bile parçalayacak derece ihanetlere rağmen Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine taşımaya çabalayan, Adil bir dünya için teklif veren, emperyalizme meydan okuyan Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı diktatörlük kurmakla itham ediyorlar. Tıpkı Menderes’e, Özal’a, Erbakan’a attıkları binlerce iftira gibi.

Hedefleri parçalamak

Türkiye tarihine dikta kavramını sokan CHP’dir. 27 yıl boyunca tek parti, sadece iktidar yalakası gazeteler, bürokrasideki cuntalaşma ile vatanı yöneten ama bugün karşılaştığımız sorunların tamamı oluşturan CHP’dir. CHP, emperyalizmin Türkiye şubesidir. Dine düşman, millete düşman, ümmete düşman, emperyalizme ise hayran. Ortağı HDP ise hendekçi, bombacı, silah kuryesi, bölücü, Mehmetlerin katili, Kandil’in kravatlı çetesi, İsrail’in arz-ı mev’ud planının sadık kölesi. Perinçekgiller ise azılı darbeci, yeri geldiğinde Gladio’cu, yeri geldiğinde PKK sever, yeri geldiğinde Kemalist… Beklentileri kaos, alçak FETÖ’cülerin yerine yeniden cuntalaşmak istiyorlar. Vicdanınız ile konuşun ‘Evet’ mi ‘Hayır’ mı? Bölücülerle mi birliktesiniz? Büyük Türkiye ile mi? Bu milletin has evlatları olan İslamcılar, ülkücüler, liberaller ve bir kısım CHP’liler Türkiye üzerindeki kanlı hesapları bozacak, Hayır’cı blokun “Parçalanmış Türkiye” şizofrenisini yerle bir edecektir…