İhanet cephesine yapılacak operasyon sancılı geçecek.

Deyim yerindeyse yer yerinden oynayacak.

Bakıyorum, televizyonlardaki yorumcular, 15 Temmuz’un üzerinden bir aydan fazla zaman geçtiği bugünlerde ‘üst düzey siyaset ve bürokrat koltuğunda’ oturmaya devam eden ihanet cephesi mensuplarına işaret ediyor.

FETÖ/PD Yapılanmasının ibadet ve ticaret katlarında devam eden sürek avı, AK Parti’nin teşkilat kademelerindeki temizliğin hemen ardından İhanet Cephesi katmanına tırmanacak.

Bu operasyonlar belediyeler ile başlayacak.

Sonrasında yani yeri yerinden oynatacak hareket eski milletvekilleri, eski bakanlar ile sürgit devam edecek.

Yukarıya çıktıkça rüzgâr daha sert eser.

Herhâlde kopacak fırtınanın dinmesiyle bundan sonrası da kolay olacak.

Eleştirilse de bu tedricen ilerleme mantıklı.

Tabandan tavana ilerleyiş; alttaki açığa alınmaların sarsıntısı yukarı çıkana kadar en aza indirilmiş oluyor.

Yukarıda ise yurt dışına kaçmaları engelledikten sonra, devlet onlara gitmeden onların devlete gelerek, itirafçı olmaları, örgütü çözecek ve çökertecek bilgileri paylaşmaları bekleniyor.

28 Temmuz’da Bülent Arınç ile Samsun eski Milletvekili ve Gençlik ve Spor eski Bakanı Suat Kılıç’a bir çağrı yapmıştım.

Demiştim ki;

‘Pişmanlık duyuyorlarsa; cübbesini giyip bu hainleri savunmak isteğinden, kimleri nereye yerleştirmişlerse teker teker ortaya çıkarsınlar.

Özellikle TRT ve Anadolu Ajansı’ndaki Paralel kadrolaşmaları…

İşte fırsat.

Peki, bunu sadece Bülent Arınç ve Suat Kılıç mı yapsın?

Hayır.

Vakti zamanında Tayyip Erdoğan’ı bu mücadelesinde yalnız bırakan, sessiz kalan, perde arkasında onlarla birlikte iş çeviren, saman altından ihale yürüten veyahut bu ve buna benzer şeylere göz yuman bütün bakan, milletvekili, il veya ilçe başkanları, meclis üyeleri, özel idare sekreterleri, işadamları, il müdürleri, daire amirleri yani hemen herkes pişman ve samimiyseler ne biliyorlarsa açıklasınlar.

Ne kadar çok şey anlatırlarsa o kadar iyi olur.”

Ötesini bilemem ama Arınç ile Kılıç’ın itirafları Samsun için önemli.

Çünkü, Kılıç, Bakanlığı sırasında Samsun’da yerel basını kendisine göre hizalayabilmek için 23 Kasım 2012’de aralarında benim de olduğum 9 kişiye bir medya operasyonu çektirdi. Evimizde ve işyerlerimizde Kılıç’a ait ‘özel bir şey’ arandı, bulunamadı.

Özel Yetkili Mahkemede açılan davamız Eylül ayında Ağır Ceza’da devam edecek.

Avukatlarımız, Özel yetkili Mahkemelerin kapanması, hakim ve savcılarının tamamının FETÖ/PDY’den tutuklanması hasebiyle bu celsenin beraatla neticeleneceğini söylüyor.

Beraatten sonra Suat Kılıç hakkında ben de bir suç duyurusunda bulunacağım.

Suat Kılıç’ın Samsun’daki operasyon ayağı, Arınç’a ricacı olarak Anadolu Ajansı Samsun Bölge Müdürü yaptırdığı Harun Çelik’ti.

Samsun’da çok canlar yaktılar.

Kızılay Kampını dubleks villa inşaatı için konut alanı olarak alamadıkları mevcut yönetimi devirerek, Türk Kızılayı eski genel başkanlarından Tekin Küçükali’nin yeğenini Türk Kızılayı Samsun Şube Başkanı yapmak üzere çevirdiği dolapları vicdan sahibi hiç kimse yapmaz.

Sahte evraklarla yaptıkları yalan haberler, şube başkanıyla beraber bazı yöneticileri cezaevine gönderdi.

3 ay içeride kaldılar.

Dava beraat ile sonuçlandı ama Kılıç, Küçükali ve Harun Çelik’in yaptıkları yanlarına kar kaldı.

Keser döner sap döner…