Türkiye’nin kaderinde iki çizgi var. Ya Selçuklu-Osmanlı olacak dünyaya nizam verecek ya da kendi içindeki fetretlerde boğulacak. Ya tarihi misyonumuza sahip çıkıp “olacağız” ya da bize dayatılana razı olup “öleceğiz.” Önümüzde üçüncü bir seçenek olmadı, olmayacak.

15 Temmuz darbe değil, bir işgal girişimiydi. Bu başarısız kalkışmadan hemen sonra Başkan Erdoğan’ın “Lozan zafer değil, hezimettir. Selçuklu ve Osmanlıyı unutturmaktır. Misak-ı Milli’den vazgeçmektir. Kurtuluş Savaşına girerken hedef Misak-i Milli’ye sahip çıkmaktı” sözleri Lozan’ı yok sayıp işgale girişenlere Misak-i Milli ile cevap vermekti.

Nitekim 15 Temmuz kalkışmasından 40 gün gibi kısa bir süre sonra Fırat Kalkanı Operasyonu ile Cerablus’a girdik, El Bab’ı aldık. Sonrasında PKK’nın kalesi olarak görülen Afrin’e girdik. Münbiç ve Fırat’ın doğusundan YPG/PKK unsurlarını temizlemesi için ABD’ye mühlet verdik. ABD geçen bu iki yılda Türkiye’nin bütün uyarılarına rağmen terör örgütü YPG’yi binlerce tır silahla donattı.

Başkan Erdoğan “Münbiç’te terör örgütleri bulunuyor ve dürüst davranmıyorlar, oradaki teröristleri oradan hâlâ çıkarmıyorlar. O zaman biz çıkaracağız, iş başa düştü. Birkaç gün içinde Fırat’ın doğusuna operasyona başlayacağız” açıklamasıyla ABD’ye rest çekti.

15 eyaletinde FETÖ unsurlarına operasyon düzenlemesine, Feto’yu sınır dışı etmeyi gündemine almasına, Halk Bankasına dair yumuşamasına, 3.5 milyar dolarlık Patriot anlaşmasına onay atmasına rağmen ABD, Türkiye’yi operasyon kararından vazgeçiremedi.

Son çare olarak Türkiye ile PKK arasına Barzani’nin Peşmergelerini tampon güç olarak Suriye sınırına yerleştirmek isteyen ABD’nin bu planı da PKK’nın itirazıyla suya düştü.

ABD Başkanı Trump son çare olarak Başkan Erdoğan ile telefonla görüştü. Telefonda neler konuşulduğunu Fox News Muhabiri Jennifer Griffin’in görüştüğü üst düzey bir Pentagon yetkilisinden öğreniyoruz; “Erdoğan’ın ‘Türk ordusu Suriye’de PKK’nın peşine düşecek, ABD askerlerini yolumuza çıkmamaları konusunda uyarıyorum’ demesiyle Trump geri çekilme kararı aldı.

ABD Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Mark Kimmitt  Al Jazeera televizyonuna yaptığı açıklamada aynı minvalde sözler sarf etti; “Başkan Erdoğan, Suriye hakkındaki tüm planlarında Başkan Trump’ı Türkiye ile uzun vadeli ilişkileri göz önünde bulundurması için ikna etti.

Kimmitt, “YPG’ye desteğimizin geçici ve taktiksel olacağını söyledik. Başkan Trump şu anda tam olarak buna uygun bir karar verdi. Biz çekiliyoruz” sözüyle de PKK gibi terör örgütlerinin ABD nezdinde bir piyondan öte değerinin olmadığını tekrar hatırlatmış oldu.

ABD’nin Suriye’den çekilecek olması Ortadoğu’daki dengeleri alt üst edecek. Kartların yeniden karılacağı bu yeni süreçte Türkiye oyun kurucu olarak sahalara hiç olmadığı kadar güçlü bir şekilde dönüyor.

Bütün bu gelişmeler Türkiye’ye rağmen hiçbir oyunun artık tutmayacağını, hiçbir küresel gücün Türkiye’yi istikametinden vazgeçiremeyeceğini net bir şekilde gösterdi. Rabbim askerlerimizi korusun, düşmanlarımız karşısında muzaffer kılsın.