15 Temmuz gecesi, yerli işbirlikçiler kullanarak başarılı ihtilallere imza atan ABD için tam bir hayal kırıklığı olmuştu.

Şimdi hayal kırıklığını tamir etmek, yarım kalan işi tamamlamak, darbe gecesi milletini meydanlara çağırarak tankların önüne bir set gibi dikilmelerini sağlayan Recep Tayyip Erdoğan’ı öyle veya böyle etkisiz hale getirmek için uğraşıp duruyor.

Yine içte ve dıştaki hainleri, taşeronluğa dünden razı olanları kullanıyor.

Onlara maddi ve manevi her türlü desteği veriyor.

Ve işte bu desteklerin oluşturduğu puslu havanın etkisiyle AK Parti yerel seçimlerden büyükşehirleri kaybederek çıkıyor.

‘Bu bir yenilgi değildir’ denilse de, kongre tarihlerini öne alarak yeniden büyük ve güçlü günlerin özlemiyle geri geri açılıp çıtayı aşabilecek hıza ulaşılmaya çalışılıyor.

MİT Kriziyle ortaya çıkan FETÖ ile açıktan savaşın şiddetlenerek devam edeceğini, nihayet işin darbe teşebbüsüne varacağını kaçımızı tahmin edebildik?

Darbe teşebbüsü bastırıldı da savaş bitti mi?

FETÖ’nün Amerika’da ana karargâhla birlikte Pensilvanya’da 3, Teksas’ta 46, Ohio’da 30, California’da 11, Florida’da 8, Arizona’da 7, toplamda 130 okulu var.

Bunlar resmi olanlar…

Dün AK Parti’nin ve hükümetin başarısı için çalışan FETÖ’nün zinde güçleri, bugün AK Parti’nin ve hükümetin ne olursa olsun kaybetmesi için yeraltına inmiş, sosyal medyada algıoperasyonlarıyla, kulis ve lobi faaliyetleriyle ABD’den Türkiye’ye saldırıyor…

Türkiye’nin en eğitimli ve donanımlı beyin takımıydılar.

Üniversiteleri, yurtları, devlet Okullarıyla birlikte stratejik, teknik ve teknolojik kurumlar ellerindeydi.

Ekonomik olarak devlet içinde devlettiler.

STK’larıylamaddi güç ve manevi etki alanına sahiptiler.

Zannediyorduk ki, AK Parti kadroları Milli Görüş ağırlıklı…

Ama hayır, başta Eğitim, üniversiteler, emniyet, askeriye ve yargıolmak üzere gençlik merkezleri dahi FETÖ’ye teslim edilmişti.

‘Milli ve manevi değerlere haiz gençlik yetiştirme işi’ FETÖ’ye ihale edilmişti.

Şimdi açığa alınanlar, ihraçlar edilenler, adli takibe uğrayanlar, yurt dışına kaçanlar, yeraltına inenler derken bu kadrolarda fark edilir boşluk oluştu.

Bu boşluğu oluşturanların önemli bir kısmı öyle veya böyle Amerika’ya kapağı atmış her koldan saldırıya geçmiş vaziyette…

FETÖ’nün tasfiye edilen ekibi karşı tarafa geçmiş aynı tezgâh ve aynı taktiklerle muhalefete seçim kazandırıyor.

Şunu sorunun cevabını düşünelim; dün AK Parti’nin ve hükümetin başarısı için çalışan bu devasa yapının AK parti ve hükümet içinde oluşturduğu boşluğudoldurulabilmek için ne gibi adımlar atılıyor?

Soruyu bir de şöyle soralım; Bu boşluk Cumhur İttifakıyla doldurulabilir bir boşluk mudur?

Bu boşluk yer yer devletin işleyişinde, hususiyetle yargı, askeriye, emniyette ve teknolojik kurumlardakendini hissettiriyor.

Telafisi zor ve fakat imkânsız olmayan bir durum var ortada…

Çare şu ki,

ABD’ye katiyetle güvenmeyeceksiniz…

İki, torpil ve adam kayırma zihniyetinden hızlıca vazgeçerek, kadrolaşmayı tamamen liyakat esasına oturtacaksınız.

Üç, gençliğin tamamını kuşatarak kalifiye; eğitimli, bilgili, kültürlü, teknolojiye hâkim dört dörtlük insan kaynağı yetiştirmeyi hedefleyeceksiniz…

Ve muhakkak gelir dağılımını dengeleyecek tedbirler alacaksınız.

Bugün başlarsanız on yıl sonraya…

Kolay değil ama mümkün…