Ligimizde futbol kültürü tuhaf bir şekilde çok enteresan bir yöne yani, dibe doğru cam kenarı bilet almış gidiyor.

Bazen insanın olanlara inanası gelmiyor bazende olanlar insanları inandırmıyor. Futbol oyunu tiyatro oyunu gibi olmuşher hafta bazı statlarda başka başka oyunlar sahneleniyor. Konular aynı oyuncular farklı olsada hedef çok belli. Kimi dram, kimi müzikal, kimi Romeo ve Juliet misali aşk konulu, kimi trajedi oynuyor ama en çok ilgi görenide komedi konulu olanıdır. Başkentte de pazar akşamı böyle bir komedi oyunu sergilendi ama kalite yerlerde olduğu için gülemedik.Herşey sahte geldi yapmacık geldi. Bazı insanların bir takım önsezileri ve çok güçlü hisleri vardır. Örneğin bizzat ben kendim Mete Kalkavan denen bu hakem arkadaşa nedense oldum olası hiç inanmamışımdır hep böyle bir yapmacık sahte gelmiştir bana. Ya olduğun gibi görün yada göründüğün gibi ol demiş Hz. Mevlana ama Sayın Kalkavan çok şükür bu güzel sözlere hiç uyan biri değil. Maç içinde sürekli bir sinsilik sürekli bir plan içinde olduğuna dair hep şüpheyle bakmışımdır. Bu düşüncem sadece pazar akşamı yönettiği maç için değil tüm yönettiği maçlar içinde geçerlidir. Şimdi sizler diyebilirsiniz Fenerbahçe Osmanlıspor’u yenseydi yine aynı şeyleri yazarmıydın? Hiç şüpheniz olmasın ki inanın aynende yazardım. Hatırlayan varsa daha önce ligin ilk haftasında Başakşehir’inFenerbahçe’yi yendiğinde maçın hakemi Ali Palabıyık için bazı yorumcuların hatalı kararlar verdi eleştirilerine rağmen ben Ali Palabıyık için gördüğünü çalan iyi niyetli bir hakemimiz olduğunu beyan etmiştim. Lakin Mete Kalkavan için aynı şeyleri düşünemiyorum bile.Verdiği penaltı evlere şenlik bir karar olsada bunu da sadece ona bağlamıyorum. Osmanlısporlu oyuncu AdrienRegatti’ninde Kalkavan’ın penaltı vermesine neden olan artistik hareketininde payı büyük. Ayrıca Regatti gibi benzeri oyunculara hiç hazzım yok hangi takım oyuncusu olursa olsun ismi ve takımı hiç önemli değil. Birkere saha içindeki mücadele eden meslektaşlarının emeğini çaldığını düşünüyorum yani yaptığı bir nevi emek hırsızlığıdır. Benim Kalkavan hakkındaki olumsuz düşüncelerim verdiği penaltıdan ziyade maç içerisindeki tutarsız karaları ile ilgilidir ya bir adam otuz saniye içinde birebir benzer pozisyona farklı farklı kararlar verirmi? Birini es geçip diğerine faul çalarsan senin için ne düşüne bilir ki bir insan? Bir başka pozisyonda avantaj kuralını uygulayıp pozisyon sonrası faul yapan oyuncuya sarı kartını kullanmıyorsan unuttum yada unutmuş ayaklarına yatıyorsa işte  buralarda kitleniyor insan gerçekten unuttumu yoksa eyyamcılık mı yaptı diye,takdir sizlerin.

Artık futbolumuzun; şampiyonluk için herşeyin mubah olduğu bu işlerin içinde kirlendiği hiç kimsenin vicdan, namus, alın teri gibi bir derdinin olmadığı fairplay’in sadece lafta kaldığı bir ortamda yürütülüyor olması ne üzücü değilmi? Fanatizm denen hastalık hat safhalara kadar ulaşmış olacak ki kimin kime ne şekilde zarar verdiğinin hiçbir öneminin kalmadığı gün gibi aşikâr. Örneğin geçen sezonun flaş takımı Antalyaspor’un durumuna bakın bu sezon başında birileri çıkıp bir Etoo krizi başlatıp kenara çekilmişler onlar için önemlimi tabii ki değil ama Antalyaspor ligin altıncı haftasıda ve en sonuncu sırada vay gidenin haline. Artık şu bir gerçek ki; kimin futbolun patronlarıyla arası iyi kimin medyadaki gücü ve sahne arkasında kulisi fazla ve sağlam ise o takım işini çok iyi yürütebiliyor zaten bilenlerde kimler olduğunu iyi biliyor. Bu yazdıklarım inanın futbolumuzun içinde sadece bir zerreden ibarettir.

Şöyle bir bakın mesela koskoca onsekiz yıl dile kolay yalan yanlış demeden menfaatleri uğruna çamurlaşan kişilere varana kadar her kesin ve her kesimin hedefine konulmuş olan bir Aziz Yıldırım gerçeği var. İşte bu hedef seviciler tam onsekiz yıldır bıkmadan usanmadan tüm enerjilerini Fenerbahçe ve başkanının üzerine kurguladıkları oyunu sahnelemekle harcadılar bizler bu kurgudan bıktık onlar bıkmadılar bizler yorulduk onlar hiç yorulmadılar. Bu eleştiri oklarını atanlar görsel medyada çenelerini bu başkan için yoranlar ip üstünde cambazlık yapanlara dilleri lal, gözleri bakar kör kalemleri yazmaz olmuştur nedenide çok bellidir işlerine böyle geldiği için. Hayalleri için Aziz Yıldırım’a ve Fenerbahçe’ye hesap kuranlar bir gün mutlaka sizlerin de FETÖ’nünakıbetineyani ”Sarı Lacivert” duvara toslayacağınızdan hiç şüpheniz olmasın. Evet tepkiliyim hemde haklı olarak çok tepkiliyim çünkü adalet denen şey birgün sizlerede lazım olacaktır. Adaletsizliği görünce sahanın içini unutuyor olmak çok arzu ettiğim halde futbolun güzel yanını yazamamak çok ama çok acı veriyor. Yinede hakemmiş gibi görünen komik adam Kalkavan’ın komik kararlarına rağmen Avrupa Ligi’nde ülkemizi gururla temsil eden iki takımımızı ‘Osmanlıspor ve Fenerbahçe’yi’ ligdeki onurlu ve şahsiyetli mücadelelerinden dolayı tüm kalbimle yürekten kutluyorum…