Süper Lig’de ikinci yarının ilk derbisi hafta sonu Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanacak. Her iki takımın da hedefi 3 puan; hatta Trabzon cephesine göre tarihi bir maç. Keskin sirke küpüne zarar söylemiyle sinirine ve hırsına hakim olan bir adım önde olacaktır. Saha ve seyirci avantajına sahip Trabzonspor Rıza Çalımbay yönetiminde iç sahada henüz maç kaybı yaşamadı. Zor maçları seven Aykut Kocaman ve talebeleri bu oyunu bozmanın hesapları peşindeler. Ortada dengeli bir oyun söz konusu. Trabzon çok top kaybı ve aynı zamanda ligde en fazla faul yapan bir takım. Uzun pas yüzdesi zayıf kısa pas oyunu ise 25,1 yani düşük. Başta Burak Yılmaz olmak üzere rakip kaleye en çok şut atan takım.
Fenerbahçe’de bu sezon atılan gollerin 10’u kafa vuruşundan gelmiş. Bu durumda duran toplar en büyük silahları olacak. Fernandao, Skrtel, Roman, Josef ve Mehmet Topal bu konuda çok becerikliler. Tabii Giuliano’nun yokluğu Fenerbahçe için handikap gibi görünse de her şerde bir hayır söylemiyle Valbuena ile bir hayra dönüşe bilir. Esasen kanaryanın kanayan yarası malum sol şerit hayır mı, şer mi bilemem. İsmail Köybaşı ve Hasan Ali elde olanlar buradaki tercih maç alışkanlığı ve devamlılığı adına İsmail den yana olmalıdır diyorum.
Sonuç olarak hafta sonu “Lades oyunu” gibi kim aklında tutarsa o tarafın kazanacağı bir maç bizi bekliyor. Fenerbahçeli oyuncuların tahriklere kapılmadan zekice oynamaları gerek. Benden küçük bir uyarı 60. dakikaya kadar hata yapmadan götürürseniz sonrasında ipler sizin elinizde olabilir; çünkü o dakikadan sonra geçmiş maçlarda bulduğunuz golleri bir hatırlayın.
Allah’a emanet olun…