Ebru Okanlar / Özel Haber - Müzik dinlerken ya da telefonla konuşurken kullandığımız kulaklıklara son yıllarda kablosuz modeller de eklendi. Peki özellikle de kulak içi kulaklıklar nasıl kullanılmalı? Yanlış kullanımda insan sağlığına zararı olur mu? Konunun detaylarını İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Batıoğlu Karaaltın, Diriliş Postası’na anlattı.

Doç. Dr. Karaaltın, “Yüksek şiddette ses üreten kulaklıkların sebep olduğu problemler arasında çınlama, baş dönmesi, östaki disfonksiyonu, kulak kirinde ve enfeksiyonlarında artış ve kulakta ağrı sayılabilir. Östaki disfonksiyonu, kulak çınlaması, dolgunluk, kulak ağrısı, boğuk işitme gibi semptomlarla kendini gösterir ve özellikle uzun süreli kulaklık kullanımlarında ses şiddeti 85 desibele ulaştığında ortaya çıkabilir” ifadelerini kullandı.

ENFEKSİYON RİSKİ

Doç. Dr. Karaaltın, “Düzenli ve uzun süreli kulaklık kullanımı da bakteri üremesini arttırabilir. Kulaklıklar paylaşılması enfeksiyonun yayılımına sebep olabilir. Tam oturmayan kulaklığın uzun süre kullanımı kulak, kulak çevresi ve çeneye yayılabilen ağrıya neden olabilir” değerlendirmesinde bulundu. Karaaltın, “Kulak kanalına yerleştirilen kulaklıklar (earphone) özellikle çok yüksek sesle müzik dinlendiğinde daha yakın bir mesafeden sesin kulak zarına ulaşmasına imkan sağladığından bunlar yerine headphone denilen kulak üstü modellerin kullanımı daha az zararlı görülmekle birlikte aslında temel olan kulağın yüksek sese maruziyetinin engellenmesidir” dedi.

Kalıcı işitme kaybı tehlikesi
“Kulaklık kullanımı dış ortamdaki kişilerin konforunu arttırsa da yanlış kullanıldığında kişiyi olumsuz etkileyebilmektedir” diyen Doç. Dr. Ayşegül BatıoğluKaraaltın, “Kulaklıkların oluşturduğu en büyük tehlike aslında kulağa çok yakın bir alanda çok yüksek desibelde ses üretebilmesi ve bu nedenle sebep olabileceği işitme kayıplarıdır. Ayrıca kulaklıkların kullanım süresinin uzun olması, kapalı kalan dış kulak yolunda enfeksiyonlara yol açabilmesi ve kulaklıkların paylaşımı ile bu enfeksiyonun yayılımı diğer göz ardı edilemeyecek etkileridir” dedi. Kulaklıkların en sık kulak zarına yakın oluşturdukları yüksel desibeldeki ses ile işitmeye zarar verdirdiğini söyleyen Doç. Dr. Karaaltın, “Yüksek sese maruziyet tüylü hücrelerde meydana getirdiği hasar ile işitme kayıplarına yol açabilmektedir. Bu işitme kaybı genellikle geçici olmasına rağmen sürekli maruziyet kalıcı işitme kayıplarına da yol açabilmektedir” diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi