İbrahim Demir - Muhabir
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin (IUCN) listesinde yer alan, riskli ve yüksek riskli türlerin de bulunduğu bu 80 endemik bitki, Trakya'nın Karadeniz kıyılarındaki Istranca ormanları ve İğneada Longoz ormanlarında yetişiyor.
Kırklareli Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Oğuz Ateş, “Türkiye'de tespit edilen 3 binden fazla endemik bitki türünden 80'inin Kırklareli'nde olduğunu” belirtiyor ve "sahil sığırkuyruğu", "Edirne sümbülü", "yalan kafesotu", "zühre sığırkuyruğu" ve "koca yüksekotu" gibi türlerin çok yüksek risk altında olduğunu vurguluyor.
Ateş, endemik türlerin en büyük tehditlerinin habitat parçalanması ve orman yangınları olduğunu belirtiyor. Her ne kadar Kırklareli'nde aşırı miktarda orman yangını olmasa da, bu yangınlar endemik bitkiler için büyük bir tehdit oluşturuyor. Ateş, bilinçsiz ağaçlandırmanın da endemik bitki türlerine zarar verdiğini söylüyor.
İklim değişikliğinin etkileri de göz ardı edilemez. Yüzey sıcaklıklarının artması ve kış aylarında don olaylarının çiçeklenme dönemlerine kayması, endemik bitkilerin hayatta kalma mücadelesini zorlaştırıyor. Ateş, "Tek gen yapısına sahip endemik bitkiler, diğer türlere göre çok daha hassas ve iklim değişikliğine karşı daha savunmasız" diyor.
"Verbascum degenli" yani "sahil sığırkuyruğu" ve "Bellevalia Edirnensis" yani "Edirne sümbülü", Kırklareli'nde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan endemik türlerden sadece ikisi. Bu değerli bitkilerin korunması için acil önlemler alınması gerekiyor.
Kırklareli'nin ormanları, sadece endemik bitkiler için değil, aynı zamanda bölgenin biyolojik çeşitliliği ve ekolojik dengesi için de büyük önem taşıyor. Bu nedenle, orman yangınlarını önlemek, bilinçsiz ağaçlandırmayı engellemek, habitat parçalanmasını durdurmak ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için acil önlemler almak gerekiyor.