CHP Genel Başkanı, beş gün önce partisinin 11 Büyükşehir belediye başkanıyla beraber, Türk Hava Kurumu’na çıkarma yapar gibi bir ziyaret gerçekleştirdi.

Kılıçdaroğlu ve yanındakileri THK Kayyım Heyeti Başkanı Cenap Aşçı karşıladı.

Basına kapalı görüşmeler, THK’nın tarihi, efendim nostaljik muhabbetler falan filan derken, THK Üniversitesi Türk Kuşu Yerleşkesine geçildi.

Buradaki incelemelerinin ardından çıkışta gazetecilere açıklamalar yaptı, soruları cevapladı.

“Türk Hava Kurumu'nu yeniden ayağa kalkması için elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz. Her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız" şeklindeki beylik ve hamasi sözlerini bir kenara koyarsak Kılıçdaroğlu, müspet konuştu, sorulara yalansız cevaplar verdi.

Ömrü hayatı boyunca ilk kez gerçekleri söylemeye bu kadar yaklaşmış oldu.

Geçmiş yönetimlerin THK’nın içini nasıl boşaldığından, yapılan yolsuzluklardan bahsetti.

Kayyım heyetinin çalışmalarından gayet müspet bahsetti;

“THK, maalesef son zamanlarda yanlış yönetimler yüzünden bazı sorunlar yaşadı. Uçakların zamanında onarılmaması gibi pek çok sorun…”

Şu andaki yönetim (Kayyım yönetiminden bahsediyor) THK’yı toparlamaya çalışıyor”

Hatta ve hatta Başkan Erdoğan’ın, “THK'nın uçakları varmış. Bunu neye göre söyleyebiliyorsunuz. THK'nın elinde kullanılabilecek uçak yok” açıklamasını teyit eder cümleler kurdu;

“Uçakların bakımı gerekiyor. Yedek parça sorunları var. “Neresinden bakılırsa, en hızlı 3 ayda biz bir uçağı kaldırabiliriz. Çünkü sivil havacılığın kuralları var. Biz bir kamu kuruluşuyuz. Dolayısıyla o kuralların dışında kalamayız” diyorlar.

Hangarda çalışabilir uçak yok. Hemen tamiri yapalım hemen ertesi gün uçaklar uçsun kolaycılık içinde de değiller kurallara uygun hareket etmek istiyorlar”

Konuşmasının sonunda hızını alamayarak, CHP’nin sorumluluk bölgelerindeki orman yangınlarına müdahale etmek için yangın söndürme araçları ve her türlü ihtiyaç malzemeleri gönderen AK Partili belediyelere dahi teşekkür etti.

Üç gün sonra televizyona çıkarak yukarıdaki doğrularından çark eder açıklamalar yaptı.

O vakit fark ettik ki, Kılıçdaroğlu’nun hakikate yaklaşması, başka çaresi kalmayınca dürüstlük numarası yapan dolandırıcıların hali gibiymiş.

THK’yı ziyaret etmeyeymiş ve gerçekleri birinci elden öğrenmeyeymiş, bu kadar doğru konuşmak zorunda kalmazmış.

Neredeyse THK önünde söylediklerini yalanlayacaktı;

 “Türk Hava Kurumunda çalışan uçak var mı?” sorusuna;

“Alanda var… Şuanda alanda, hem uçak hem de helikopter var. Kendi hangarlarında olup, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün öngördüğü koşulları taşımayan uçaklar var” diye cevap verdi.

Her fırsatta CHP’li belediyelerin bu uçakları tamir edecek parayı bulacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu eğer sözünü tutarsa ki ben sanmıyorum;

Önümüzdeki günlerde, CHP’li 11 büyükşehir belediyesinin THK hangarındaki uçakların uçabilmesi için ihtiyaç olan parayı nasıl bulacaklarını ve bu uçakları gelecek yıl yangınlara müdahale edebilir hale nasıl getireceklerini hep birlikte izleyeceğiz.

Kaçırmayın…