Türkiye, ABD’nin kurduğu oyunları bozmakla kalmıyor, tek tek geri adımlar da attırıyor. Türkiye, Afrin’den sonra Münbiç ve Fırat’ın doğusuna da bedeli ne olursa olsun gireceğiz restini çektikten sonra ABD binlerce tır silahla donattığı PKK/YPG’yi ortada bırakma pahasına geri çekilme kararı almıştı.
Başkan Erdoğan’ın “Bize dost görünen düşmanlar, ülkemden kenevir üretimini aldı. Yeniden kenevir üreteceğiz” sözleriyle ABD’ye karşı ikinci hamle geldi.
Kenevir üretimine hız verecek Türkiye’nin ekonomisi dışarıdan gerçekleşecek operasyonlara karşı daha dayanıklı ve güçlü olacaktır. Zira tekstilden gıdaya, ilaçtan kozmetiğe, petrokimya ürünlerinden inşaat sektörüne, zırh üretiminden kompozit ürünlere kadar ithal ettiğimiz 50 bin sanayi ürünü ve 250 çeşit ilacı artık kenevirden yapabileceğiz.
Bize dost görünen düşman ABD güçlü bir ekonomiye sahip olmamızı engellemek için yıllarca Türkiye’de kenevir üretiminin kısıtlanması yolunda her türlü baskıyı kullanmaktan geri durmadı. ABD Başkanı Nixon döneminde başlayan baskılar 12 Mart 1971 askeri müdahalesinden sonra Başbakan Nihat Erim döneminde sonuç verir ve haşhaş üretimi durdurulur. 1974 yılında iktidara gelen Başbakan Bülent Ecevit tekrar haşhaş ekimi kararı alır. 12 Eylül darbesiyle üretim yine kısıtlanır. Bir zamanlar 140 bin dekar kenevir tarımı yapılan Türkiye’de üretim 10 dekara kadar düşer. Bugün itibariyle Fransa 84 bin, Çin 15 bin, Ukrayna 553 ton kenevir üretirken Türkiye sadece 1 ton üretmektedir.
Bu köşeyi bırakın kitaplara sığmayacak kadar binlerce faydası olan kenevirin ABD tarafından esrar gerekçe gösterilerek yasaklanması insanları madde bağımlılığından kurtarmaya dönük bir karar değil, Türkiye gibi ülkelerin kendilerine bağımlılıklarının kalıcı olmasını sağlamaya yönelik siyasi ve ekonomik bir yaptırımdır.
Bu bağımlılığın acısını 2018 Ağustos ayında ABD’nin ülkemize uyguladığı yaptırımlardan sonra doların yükselmesiyle hepimiz derinden yaşadık. Dolar 7.5 TL’ye yükselirken, bir top kâğıt 7’den 25 TL’ye uçmuştu. Ağaçtan üretim süresi çok daha kısa ve verimli olan yeteri kadar kenevirimiz olsaydı 25 TL’lik kâğıdı bugün 13 TL’ye üretecektik.
Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi çatısı altında kurulan Kendir (Kenevir) Enstitüsü Başkanı Erdem Ulaş’ın verdiği rakamlar kenevirin petrolden çok daha değerli olduğunu da gözler önüne seriyor, “Kenevirden 50 bin çeşit ürün üretiliyor. Yeteri kadar kenevir üretirsek kâğıt ithalatı biter. 10 yıl içerisinde yıllık 100 milyar dolarlık ihracat mümkün.”
12 Mart Muhtırası ve 12 Eylül Darbesi’yle Türkiye’ye her türlü yaptırımı dayatabilen ABD, 15 Temmuz’dan sonra her alanda geri adım atmak zorunda kalıyor. Başkan Erdoğan’ın aldığı kenevir üretim kararı ülkemiz için bir dönüm noktasıdır. En az 15 Temmuz zaferi kadar devrim niteliğindedir. Bu karar Erdoğan’ın arkasında durmanın ülke ve ümmetin maslahatı için ne kadar elzem olduğunu bir daha göstermiştir. ABD’nin dolar silahını elinde patlatacak bu tarihi adım ülkemize hayırlı olsun.