Beşiktaş ile Galatasaray 337. kez, Olimpiyat Stadı’nda karşı karşıya geldi. Siyah-beyazlı ekip 10 maçtır Aslan’ın bileğini bükemiyordu, geçen akşamki ezici oyuna kadar… Kartal karşılaşmaya oldukça iyi başladı, ilk yarı Galatasaray kalesini adeta ablukaya aldı. Sarı-kırmızılı ekibe nefes aldırmadı diyebilirim. Üst üste ataklar, sağlı sollu ortalar sarı-kırmızılı ekibin dengesi bozdu. Hatta Galatasaray’da savunma yoktu adeta. Gerçi, olsa ne fayda, Kartal harika oyunuyla maçı aldı götürdü.

Karşılaşmanın başından itibaren Galatasaray takımında tartışmasız en iyi futbolcu Muslera oldu, harika şutlar çıkardı, kalesini daha fazla golden korudu. Eğer kalede Muslera olmasaydı, abartısız söylüyorum, ilk yarı Beşiktaş, skoru 3 veya 4 yapardı. Takımının adeta kurtarıcısı Muslera, hatalı bir gol yese de, takımını utanç verici bir skordan kurtardı belki de.

Derbiden önce Beşiktaş’ın Galatasaray’ı yenebileceğini düşünüyordum. Zira Galatasaray, oyun tarzı ile Astana’yı yenemedi, üstüne kalkıp Beşiktaş’ı mı yenecekti ki? Üstelik, Beşiktaş bu kadar formdayken… Beşiktaş’ın oynadığı futbol ortada Galatasaray’ın oynadığı futbol ortada. Oynayıp kaybetseydi Galatasaray, o zaman her şey farklı olurdu.

Sezonun başından bu zamana kadar Galatasaray takımı hep kötü bir oyun sergilemiştir. Bunun sorumlusu da yönetimdir. Galatasaray yönetiminin istifayı ciddi ciddi düşünmesi gerekiyor. Hamza Hoca, takımın başındayken Galatasaray takımı böyle değildi, daha diriydi, daha hırslıydı, rakip alanda pres yapan bir takım vardı. Hamza Hoca’nın da olmasına rağmen yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Yine Galatasaray, geçen seneki Galatasaray değildi.

Geçen seneden bu yana ne değişti? Kadro açısından pek değişen bir şey yok. Melo ve Telles dışında ciddi kaybı olmadı Galatasaray’ın. Bu takım bu iki oyuncu sayesinde mi geçen sezon şampiyon oldu? Tabi ki hayır. Ne futbolcular suçlu ne de Mustafa Denizli. Ama takım günden güne kötüye gidiyor. Kadroda olumsuz yönde ciddi değişim olmadığın göre, bu hususta en çok değerlendirme yapması gereken, kulüp yönetimi.

Galatasaray, sezonun ilk yarısını bu şekilde kapatır diye düşünüyorum. Devre arasında takıma takviye yapılırsa, kendini toplayabilir, rakipleriyle arasındaki büyük puan farkını mümkün olduğunca kapatabilir. İlk elden, bu kötü gidişe Avrupa’da oynayacağı futbolla dur demeli Galatasaray.

Bir an önce işler yoluna girmezse, Galatasaray’ı sezon sonunda ligde 13. veya 14. sıralarda görürsek şaşırmayalım.