Kelimelerin kalbi olduğuna inandım ben. İnancımın nöbetindeyim her yazdığımla. Çoklarının ardına düştüğüne değil düşkünlüğüm, az’ım, azlardanım. Servetim A-Z arası benim. Hecelerin sevdasındayım. Kafiyelerin delisiyim. Suskunluğun dehlizlerinde maden ararım.

Kelimelerin kalbi var; inanırım. Heyecanlanır kelimeler. Güceneni de olur. Kırılanı. Ağlayanı. Hatırının sorulmasını bekleyen var. Unutulmuşluğuna yanan kelimelere acıdım çoğu zaman. Dile gelmeyişine hayıflananlara. Bir insan dudağına değmeye can atanlara. Bir şiirin kafiyesi olmak için çırpınanlara. Hakkı yenenlerin davasını güderim zaman zaman. Çirkin bir kampanyanın sığ sloganı diye orada burada harcananlardan özür dilemek isterim. Bir zalimin adı oldu diye ömür boyu lanetlenenler için çaresizim.

Gönlünü almalı kelimelerin… Başka neyimiz var ki? “Kelimelere tutunun!” diyene kulak verelim. Kaderimizin babası Âdem’in[as] tutunduğudur kelimeler… Kelimelere tutunarak döndü Rabbine Âdem. Düştüğü kuyudan kelimelerin ipiyle çıkabildi. O çıkışı bize Allah anlatıyor. Allah! Ne güzel kelimedir “Allah”! Tutunduğumuz ümidimiz. Sarıldığımız altın sütunumuz. “Hû…”

Farkında mıyız? “Âdem” de bir kelime. “Kelimelere tutunan Âdem” kelimeleri, tutunmaya ne kadar elverişli. Üç kelime, üç tutamak… Kalbimize kadar eğilen ümit dalı.

Yazgımızın satırbaşı“Âdem”. Yokluktan çıkışımızın ümit bekçisi “Âdem”Dünya rüyasını arkasından yırtan el: “Âdem!” Düştüğümüz yerde kalmayacağız; “Âdem”den belli. Hüsranımız bir “illâ” itirazıyla kesilecek; “Âdem”leâşikâr. “Kelimelere tutunan Âdem”e tutunmalı şimdi. Kelimede kalp aramayanları kenara bırakarak.

Kelimelerin kalbi var; inandım. Ki “yara açmak” demek kelime. “Yara”dır kelime. “Yara” deyince “kalb”in hâli düşer kalbe. Bizi yaralanabilir olarak âleme getiren Yâr’e sormalı. Yara alabilir kalbi göğsümüze koyanın muradı kelimelerde saklı olmalı.

Kelimelerin kalbi yâr; inanırım. Yâr’e yara yara gitmek için kelimeler… Yâr’e ağlayan yaresi olmayanların elinden almalı kelimeleri… Yarası olmayanların suiistimalinden kurtarmalı…

Kelimelerin kalbi yâr; eminim.