Kamuoyunda Akıncı Üssü davası olarak bilinen, FETÖ ihanet çetesinin davası sürüyor. Gerçi Akıncı Üssü’nün adı, 15 Temmuz ihanetinin ardından ‘Mürted Hava Üssü’ oldu. Zaten Akıncı Üssü’nden önce oranın adı Mürted idi. Kendi devletine, kendi ordusuna ihanet edenlerin, Timur’un tarafına geçenler sebebiyle oraya bu ad konmuştu. Her şey aslına rücu eder.

15 Temmuz’da FETÖ’nün hain darbe girişiminin merkez üssü olarak kullanıldığı tespit edilen Çubuk ilçesindeki Akıncı Üssü’nün eski adı yani ‘Mürted Hava Üssü’ isminin konulmasının hikâyesi 1402 yılında bu bölgede gerçekleşen Ankara Savaşı’na kadar uzanıyor.

Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid ile Timur Han arasında Ankara Çubuk Ovası’nda yaşanan savaş öncesinde Timur, Anadolu’daki Osmanlı beylerine haber gönderip onlara beylik topraklarını geri vereceğini, eğer Bayezid’in yanında savaşmazlarsa ya da kendi tarafında savaşırlarsa bu haktan yararlanacakları vaadinde bulunmuştu. 1402 yılında, Çubuk Ovası’nda iki ordu karşı karşıya geldiğinde Bayezid’in Timur’un ordusuna taarruza geçtiği sırada, sadece Osmanlı güçlerinin taarruz kollarından birini oluşturan Kara Tatarlar’ın ve komutasındaki bazı askerlerin Timur’un bu vaadine karşılık verdiği, böylece Bayezid’e ihanet ettiği anlaşıldı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki duruşma salonunda görülen Mürted Hava Üssü davası da sürüyor.

Duruşmalarda adalete hesap vermek yerine ihanetçiler tiyatro oyunu sergiliyor.  Darbenin sivil yöneticilerinden Kaynak Kâğıt AŞ Genel Müdürü Kemal Batmaz, Akıncılar’a tarla bakmak için geldiğini, sivil yöneticilerden Nurettin Oruç da hayvancılıkla ilgili bir belgesel çekmek için geldiğini, kurmay subayların abisi olduğu ifade edilen ve örgütün tepe yöneticilerinden aldığı talimatları kurmay subaylara ilettiği belirtilen Anafartalar Koleji’nin sahibi Hakan Çiçek de Akıncı Üssü’ne okul tanıtımı için sosyal bir etkinliğe katılmak üzere gittiğini, Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Kurumsal Dönüşüm Şube eski Müdürü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, darbe girişimi gecesi “sosyal bir faaliyet” için Akıncı Üssü’nde bulunduğunu, askeri kanadın bir numaralı sanığı eski YAŞ Üyesi Akın Öztük de Özdere Akıncı Üssü’ndeki lojmanda kalan kızının yanına geldiği hikâyesini anlatıyor.

Jandarma İstihbarat Okul Komutanı olan ve darbecilerin “Yurtta Sulh Konseyi” üyeleri arasında yer alan eski Kurmay Albay Murat Koçyiğit, Akıncı Üssü’ne, yeni bir göreve atanan eski Kurmay Albay Ahmet Özçetin’e nezaket ziyareti için geldiğini, Genelkurmay Başkanlığı Personel Dairesi’nde Proje Şube Müdürü olan ve darbecilerin “Yurtta Sulh Konseyi” üyeleri içinde bulunan sanık eski Kurmay Albay Mustafa Barış Avıalan, “Aldatmayla sakatlanmış bir irade sonucunda Akıncı Üssü’ne gittim” diyor.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Harekat Başkanlığı Teşkilat Şube Müdürlüğü’nde eski Kurmay Albay Bilal Akyüz, FETÖ’nün “Kara Kuvvetleri imamı” olduğu suçlamasını reddederek, KKK Harekat Merkezi’nin sözlü görevlendirmesi üzerine 15 Temmuz’da Akıncı Üssü’ne gittiği söylüyor.

Yani hepsi tiyatro oynuyor. Çevirdikleri bu tiyatroya ne milleti ne de mahkemeyi inandıramazlar. Hak ettikleri cezaları bir an önce bulacaklardır.

Selam ve dua ile…