Millet adına bir şeye karar verilecekse millete sormak da ne oluyor, millet adına en iyi kararı CHP ve ülkenin seçkinci Beyaz Türkleri veriyordu!

Türkiye hızla uçuruma doğru yuvarlanıyor sevgili okuyucularım!.. Hayır olamaz, olamaz; bu yaşananlar gerçek değil de bir rüya olsun Allah’ım!..

Uykularım kaçıyor, diyeceğim ama diyemiyorum. Yemekten içmekten kesildim, iğne ipliğe döndüm; demek istiyorum ama bir türlü diyemiyorum, iştahım yerinde ve hâlâ 90’lı kilolarda seyrediyorum. Ama yine de ülkede yaşananları gördükçe kan beynime sıçrıyor. Gerekirse kendimi feda etmeliyim ama ülkeyi girmiş olduğu bu dönülmez yoldan döndürmeliyim.

Ülke ne gibi bir felaketin içine sürüklendi ki dediğinizi duyar gibiyim!.. Şaka mısınız siz ya hu? Tek tek yazayım da siz cahilleri engin bilgilerimle, çağdaş fikirlerimle, modern söylemlerimle, içimde büyüttüğüm yalancı korkularımla aydınlatayım:

Ortaya “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” diye bir anayasa değişikliği paketi attılar. Düşünebiliyor musunuz artık hükûmeti millet kuruyor? Milletten kim daha çok oy alırsa o, gelip hükûmetin ve devletin başı oluyor ve ayrıca bir güven oylamasına ihtiyaç duymuyor. Bu millete bu kadar güvenen sisteme nasıl karşı olunmaz?

Bu milletin ekserisi göbeğini kaşıyan adamlardan, bidon kafalılardan, İslami duyarlılığı yüksek insanlardan, geleneğine ve göreneğine bağlı kişilerden müteşekkildir. Sen nasıl olur da bu millete güvenip devlet yönetiminde bu kadar etkin rol almasına yol açarsın. Hâlbuki çağdaş, Kemalist, laikçi, seçkinci beyaz Türkler, millet adına ne güzel kararlar alıyor; istemediği kişinin siyaseten çeşitli ayak oyunlarıyla önünü kesip istediği kişinin bir şekilde devleti yönetmesini sağlıyordu. Şimdi bu güzelliklerden(!) mahrum olacağız. Vesayetlere, darbelere, istikrarsızlıklara, ayak oyunlarına yer olmayan; vesayet odaklarından ziyade milletin çıkarına hizmet eden bu saçma sapan(!) sisteme karşıyım!..

Ülkenin koalisyonlara muhtaç edilip ama bir türlü koalisyonun kurulamadığı, bunun sonucunda vesayetçilerin ülkeye çöreklendiği günleri göremeyeceğiz. Bulanık suda balık avlamayı, puslu havada avlanmayı sevenlerin hakkını düşünmeyenleri esefle kınıyorum!..

Yeni anayasa maddelerinin ikinci turda da 330’u geçmesi hâlinde kimin önüne gideceğini düşündükçe kahru perişan oluyorum. Milletin anayasa konusunda hakem seçilmesi… Yok, yok!.. Bu kadarı da fazla…

Millet adına bir şeye karar verilecekse millete sormak da ne oluyor, millet adına en iyi kararı CHP ve ülkenin seçkinci Beyaz Türkleri veriyordu. Şimdi, millet karar veriyor; CHP ve seçkinci Beyaz Türkler, çağdaş yobazlar da buna uymak zorunda kalıyor. Buna inanamıyorum!.. Daha da kötüsü, milletle bütünleşmediği sürece CHP zihniyetinin cumhurbaşkanı çıkarması imkânsız!.. Nasıl ağlamam, nasıl kahrolmam, nasıl isyan etmem ben!.. Şimdi Hakk’la ve halkla sorunlu olan kadrolar, Hakk’a ve halka yakın olmaya zorlanacak ve milletin seviyesine inmek(!) zorunda kalacak!..

Aman Allah’ım!.. Bu ülkede yaşanmaz artık!.. Umudumuz gittikçe azalıyor ama bir esas oğlan çıkıp “Hayır bu anayasa değişikliği yapılamaz, bu değişiklikler hükümsüzdür!” demeyecek mi? Bu film böyle mi bitecek? Bitmesin, yoksa halka ve Hakk’a düşman, vesayetsever, seçkinci, çağdaş yobazlar bitecek!..

Ne bitsin mi dediniz? Çok vicdansızsınız!..